Kurumlar vergisi kanunun 5/1-e maddesi gereğince Kurumların, en az iki
tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı
süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının
satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı kurumlar vergisinden istisna
edilmiştir.
Uygulamada tereddütlü
konulardan biri de istisna edilen bu kazançlara ilişkin giderlerin bulunması durumunda
istisna tutarının nasıl hesaplanacağıdır.
Gelir İdaresi Başkanlığınca
verilen 02.05.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-5/1-e-112 sayılı özelge
ile bu konuya açıklık getirmektedir,
Söz konusu özelge aşağıda
özetlenmiştir.
“1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel
Tebliğinin "5.13. Kurumlar
vergisinden istisna edilen kazançlara isabet eden giderlerin diğer kazançlardan
indirilememesi" başlıklı bölümünde;
"Kurumlar
Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, iştirak hissesi alımıyla
ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden
istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki
faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından
indirilmesinin kabul edilmeyeceği hükmü yer almaktadır.
Maddenin üçüncü
fıkrası hakkında, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen değişiklik
önergesinin gerekçesinde, "...Kurumlar vergisinden istisna edilen
kazançların elde edilmesi sırasında zarar doğması halinde bu zararlar gider
fazlalığından kaynaklandığı için istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan
zararların da giderlerde olduğu gibi kurum kazancından indirilmemesi gerekir.
Dolayısıyla,
kurumlar vergisinden istisna edilen kazancın elde edilmesi sırasında giderlerin
yanı sıra gider fazlalığından doğan zararlar da aynı kapsamda değerlendirilerek
konuya ilişkin düzenleme önerilmektedir." denilmiştir.
Söz konusu
hüküm Kurumlar Vergisi Kanunu ile özel kanunlarda yer alan kurumlar vergisinden
müstesna kazançları kapsamaktadır. İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman
giderleri hariç olmak üzere, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara
ilişkin giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Aynı şekilde,
kurumlar vergisinden istisna edilen kazançların elde edilmesi sırasında zarar
doğması halinde bu zararların da istisna kapsamı dışındaki gelirlerden
indirilmemesi gerekmektedir.
Kanunun anılan
hükmü, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin olarak yapılan
giderlerin, kurumun vergiye tabi diğer kazanç tutarının tespitinde kurum
kazancını azaltıcı veya kurum zararlı ise bu zararı artırıcı bir unsur olarak indirim
konusu yapılamayacağını ifade etmektedir. Bu nedenle, bu
gelirlerin elde edilmesi için yapılan giderlerin sadece kurumlar vergisinden
istisna edilen söz konusu kazançların tespitinde indirim konusu yapılacağı
tabiidir.
İstisna
kazançlar ile diğer faaliyetlerden doğan kazançların, işletme kayıtlarında
ayrımının yapılması ve istisna kazançlara ilişkin maliyet ve gider
unsurlarının, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlarla ilişkilendirilmemesi
gerekmektedir.
Diğer taraftan,
istisna kapsamındaki faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde, zarar tutarı
"kanunen kabul edilmeyen gider" olarak dikkate alınacaktır..."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurumlar
vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin, istisna kapsamı
dışındaki kazançlar ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir. Dolayısıyla, 5520
sayılı Kanunun 5/1-e maddesi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilecek
olan tutar, bu kazancının elde edilmesi aşamasında yapılan giderler düşüldükten
sonraki tutar olacak ve bu tutarın %75'i fon hesabına alınacaktır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder