27.07.2012 tarih ve 28366 sayılı resmi
gazetede yayımlanan 283 seri nolu Gelir Vergisi Genel tebliği ile 6322 sayılı
kanunla Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler açıklanmıştır.
Söz konusu tebliğ özetlenecek
olursa;
1. Esnaf Muaflığı ile İlgili Düzenlemeler
1.1. Geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olduğu ve kaybolmaya yüz tuttuğu
belirlenen meslek kollarında faaliyette bulunanlarla ilgili esnaf muaflığının
kapsamı
El dokuma işleri, bakır işlemeciliği,
çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık,
bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı
işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel,
sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette
bulunanlar esnaf muaflığından yararlanacaklardır.
Anılan meslek kollarında faaliyette
bulunanların söz konusu muafiyetten yararlanabilmeleri için Gelir Vergisi
Kanununun 47 inci maddesinde yazılı basit usule tabi olmanın genel şartlarını
topluca taşımaları ve münhasıran kendi ürettikleri ürünleri satmak suretiyle
faaliyette bulunmaları gerekmektedir.
Öte yandan, söz konusu meslek kollarında;
devamlı veya arızi olarak, işyeri açılarak, motorlu araç kullanılarak, yardımcı
işçi veya çırak çalıştırılarak faaliyette bulunulması muafiyetten yararlanmaya
engel teşkil etmeyecektir.
Ancak, söz konusu meslek kollarında
aşağıdaki şekilde faaliyette bulunulması halinde ise muafiyetten yararlanılması
mümkün değildir:
- Ticari işletmelere
ait malları mutat olarak veya belli aralıklarla satanlar ile kendi ürettikleri ürünlerle
birlikte başkalarına ait ürünleri de satanlar,
- Gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde faaliyette
bulunanlar,
- Ticarî,
ziraî veya meslekî kazancı dolayısıyla gerçek usûlde gelir vergisine tâbi
olanlar.
Diğer taraftan, halen basit usulde
veya gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden söz konusu muafiyete ilişkin şartları
topluca taşıyanların bağlı oldukları vergi dairesine başvurmaları halinde hükmün
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mükellefiyetleri kapatılacaktır. Şartları
topluca taşıyanlardan muafiyet hükmünden faydalanmak istemediğini ilgili vergi
dairesine yazı ile bildirenler ise durumlarına göre basit veya gerçek usulde
vergilendirilecektir.
Örnek : İznik ilçesinde
sabit işyerinde çini yapımı faaliyetinde bulunan ve Gelir Vergisi Kanununun 47
nci maddesinde yer alan basit usule tabi olmanın genel şartlarını taşıyan Bay
(A), kendi ürettiği çinilerin yanında, çeşitli yerlerden satın aldığı çinileri
de satmaktadır. Bay (A), münhasıran kendi ürettiği çinilerin yanında başkaları
tarafından üretilen çinileri de satması nedeniyle esnaf muaflığından faydalanamayacak
olup, durumuna göre basit veya gerçek usulde vergilendirilecektir.
Örnek : Bay (T),
Trabzon ilinde kiraladığı işyerinde bakır işlemeciliği faaliyetinde bulunmakta
ve münhasıran kendi ürettiği ürünleri satmaktadır. Basit usule tabi olmanın
genel şartlarını taşıyan Bay (T)’nin bu faaliyetinin dışında herhangi bir
faaliyeti bulunmamaktadır.
Yaptığı faaliyet, geleneksel, kültürel,
sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kolları kapsamında bulunan
Bay (T), talep etmesi halinde esnaf muaflığından yararlanabilecektir.
1.2. Geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan meslek kollarında faaliyette
bulunanlarda vergi tevkifatı
Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu
maddesinin son fıkrasında, "Bu muaflığın, 94 üncü madde uyarınca tevkif
suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur." hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca tevkifat yapmak zorunda
olanların, bu kapsamda esnaf muaflığından yararlananlardan mal ve hizmet alımları
karşılığında, yaptıkları ödemeler üzerinden anılan madde ile 6/6/2012 tarihli
ve 2012/3322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan 6/6/2012
tarihli ve 2012/3322 sayılı Kararnamenin Eki Karar hükümleri uyarınca % 2 oranında
gelir vergisi tevkifatı yapmaları gerekmektedir.
Örnek : Esnaf muaflığı
şartlarını topluca taşıyan Bay (A), işyerinde kendi ürettiği bastonları baston
ticareti ile uğraşan (B) firmasına satmaktadır. (B) firmasının, Bay (A)'ya
baston bedeli karşılığı olarak yapacağı ödemeler nedeniyle gider pusulası düzenlemesi
ve Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca % 2 oranında gelir vergisi
tevkifatı yapması gerekmektedir.
Bay (A) ise mal alış ve satışına ilişkin
belgeleri istenildiği zaman ibraz etmek üzere saklamak zorundadır.
1.3. Esnaf vergi muafiyeti belgesi
Esnaf muaflığına ilişkin şartları
topluca taşıyanlara talep etmeleri halinde vergi dairelerince “Esnaf Vergi
Muafiyeti Belgesi” verilir. Belgeyi almak isteyenlerin tebliğ ekindeki dilekçeyle
tarha yetkili vergi dairesine başvurmaları gerekmektedir.
Esnaf muaflığından faydalananların söz
konusu belgeyi almaları isteğe bağlı olup, belge alanlardan herhangi bir bedel
talep edilmeyecektir.
Esnaf vergi muafiyeti belgesi talep
edenlerin, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde yer alan şartları taşıdığının
anlaşılması halinde vergi dairesi tarafından belge verilecektir. Ayrıca, vergi
dairesince gerekli görülen durumlarda işyerinde veya faaliyetin yapıldığı yerde
araştırma veya tespit yapılabileceği tabiidir.
Esnaf vergi muafiyeti belgesi düzenlendiği
tarihten itibaren üç yıl için geçerli olup bu sürenin sonunda vergi dairesine
başvurularak yeni belge alınması mümkün bulunmaktadır. Üç yıllık süre içinde
esnaf muaflığı şartlarını kaybedenlerin, işi bırakanların veya kendi isteği ile
muaflıktan çıkmak isteyenlerin esnaf vergi muafiyeti belgeleri vergi
dairelerince iptal edilecektir. Belgesi iptal edilenlerin, esnaf muaflığına ilişkin
şartları taşımaları halinde yeniden belge talebinde bulunmaları mümkündür.
Esnaf vergi muafiyeti belgesine icra
edilen faaliyetin türü olarak aşağıdaki bilgilerden biri yazılacaktır:
- Oturdukları
evlerde el emeği ürün imali ve satışı (GVK Madde: 9/6),
- Hurda mal
toplayıcılığı (GVK Madde: 9/7),
- Geleneksel
meslek kolları (GVK Madde: 9/8),
- Seyyar
milli piyango bileti satışı,
- 23/2/1995
tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kapıdan
mal satışı,
- Diğer mal
satışı,
- Diğer
hizmet satışı (mal ve hizmet bedelinin ayrılamaması hali dâhil).
Ayrıca, birden fazla faaliyetle iştigal
edilmesi halinde, ağırlıklı olarak yapılan veya kişinin tercih ettiği faaliyet
türü belgeye yazılacaktır.
2. Basit Usulde Vergilendirmeyle İlgili Düzenlemeler
2.1. Basit usulden gerçek usule geçiş
Basit usule tabi olmanın şartlarından
herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından
itibaren, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek
usulde vergilendirilmektedir.
6322 sayılı Kanunun 7 inci
maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 46 ıncı maddesinin altıncı fıkrasında yapılan
düzenlemeyle, basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak
istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya
izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir.
Örnek : Kayseri Büyükşehir
Belediyesi sınırları içinde servis işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve basit
usulde vergilendirilen Bay (G), vergi dairesine verdiği dilekçe ile 15/10/2012
tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirme talebinde bulunmuştur. Bay (G),
dilekçesinde belirttiği tarihten (15/10/2012) itibaren gerçek usulde
vergilendirilecek olup, gerçek ve basit usulde tespit edilen ticari kazançlarını
2013 yılının Mart ayında birlikte beyan edecektir.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi
Kanununun 51 inci maddesi uyarınca faaliyetlerine başladıkları tarihten
itibaren gerçek usulde vergilendirilecek olan mükelleflerin basit usulde
vergilendirmeye dönmeleri mümkün değildir.
2.2. Gerçek usulden basit usule geçiş
6322 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle
gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden belirlenen şartları sağlayanlara
basit usule geçme imkânı getirilmiştir.
Buna göre, gerçek usulde
vergilendirilen mükelleflerin;
- Gelir
Vergisi Kanununun 47 inci maddesinde yazılı şartları topluca taşıması,
- Arka arkaya
iki hesap dönemi iş hacminin Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yazılı
hadlerden düşük olması,
- Yazılı
talepte bulunması
halinde, bu şartların gerçekleşmesini
takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçmeleri mümkün bulunmaktadır.
İşin eş ve/veya çocuklara devri
halinde iş hacminin hesabında devirden önceki süreler de dikkate alınacaktır.
Ancak, sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilen mükellefler hiç bir suretle basit
usule dönemeyeceklerdir.
Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin
basit usule geçmeleri için alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarının her birinin
arka arkaya iki yıl süreyle Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yazılı
hadlerden düşük olması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 6322 sayılı Kanunun
13 üncü maddesiyle Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 81 inci madde hükmüne
göre, gerçek usulden basit usule geçmeye ilişkin şartların tespitine ve iki yıllık
sürenin hesabına 1/1/2012 tarihinden itibaren başlanacaktır.
Örnek : İstanbul
ilinde kuaförlük faaliyeti nedeniyle öteden beri gerçek usulde vergilendirilen
Bayan (N)’nin 2012 ve 2013 yıllarında elde ettiği iş hâsılatı, ilgili yıllar için
Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan hâsılat haddinin altında gerçekleşmiştir.
Diğer şartları da taşınması kaydıyla mükellefin 1/1/2014 tarihinden itibaren
basit usulde vergilendirmeden yararlanması mümkündür.
2.3. İşini terk eden mükelleflerin durumu
Gerçek usulde vergilendirilenler ile
basit usulün şartlarını kaybeden mükelleflerin;
İşin terk edilmesi veya eş ve/veya çocuklara
devredilmesi hallerinde ilgisine göre terk veya devir tarihini takip eden yılın
başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usule dönmeleri mümkün değildir.
Gerçek usulde vergilendirildiği veya
vergilendirilmesi gerektiği faaliyetini 1/1/2012 tarihinden önce terk eden mükellefler
için iki yıllık sürenin hesaplanmasına 1/1/2012 tarihinden itibaren başlanacaktır.
Gerçek usulde vergilendirildiği veya
vergilendirilmesi gerektiği faaliyetini 1/1/2012 tarihinden itibaren terk eden
mükellefler terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe
basit usulden yararlanamayacaklardır.
Örnek : Taksi işletmeciliği
faaliyeti nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen Bay (M), bu faaliyetini 1/1/2005
tarihinde terk etmiştir. Bay (M), 2013 yılında yeniden faaliyete başlamak ve
basit usulden faydalanmak istemektedir. Bay (M)’nin Gelir Vergisi Kanununun Geçici
81 inci maddesi hükmü uyarınca 1/1/2012 tarihinden itibaren iki yıl geçmedikçe
basit usulden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
Gerçek usulde vergilendirildiği veya
vergilendirilmesi gerektiği faaliyetini terk eden mükellefin basit usulde
ortaklık şeklinde faaliyette bulunmak istemesi halinde;
- Faaliyetin
terk tarihine bağlı olarak, 1/1/2012 tarihinden veya terk tarihini takip eden yıldan
itibaren iki yıllık sürenin geçmesi,
- Diğer
ortaklarla birlikte basit usule tabi olmanın şartlarının topluca taşınması
kaydıyla,
basit usulden yararlanılması mümkün bulunmaktadır.
Örnek : Bay (P), gerçek
usulde gelir vergisi mükellefi iken faaliyetini 5/6/2010 tarihinde terk etmiştir.
Bay (P), 2012 yılında basit usule tabi olmanın şartlarını taşıyan Bay (S) ile
ortak olarak şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine başlamak istemektedir. Geçici
81 inci madde hükmü uyarınca 1/1/2012 tarihinden itibaren iki yıl sonra, diğer
bir ifadeyle 1/1/2014 tarihinden itibaren diğer şartları da taşıması kaydıyla
Bay (P)’nin basit usulde vergilendirmeden yararlanması mümkündür. Bu nedenle
Bay (P) ve ortağının 2012 yılında ortaklık şeklinde başlayacağı şehir içi yolcu
taşımacılığı faaliyeti nedeniyle ticari kazançlarının gerçek usulde tespit
edilmesi gerekmektedir.
2.4. Gerçek usulden basit usule geçen mükelleflerde belge düzeni
Gerçek usulde vergilendirilmekte
iken Gelir Vergisi Kanununun 46 ıncı maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen şartları
sağlayarak basit usulde vergilendirmeye geçen mükellefler ellerinde bulunan
belgelerle ilgili olarak aşağıda belirtilen şekilde işlem yapacaklardır.
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi
Usul Kanunu uyarınca notere tasdik ettirmiş veya 2/2/1985 tarihli ve 18654 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan: “Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri
Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmelik” hükümlerine
göre anlaşmalı matbaalara bastırmış oldukları belgelerden, kullanılmamış
olanlar ile en son kullandıkları ciltleri basit usulde vergilendirmeye başladıkları
tarihten itibaren bir ay içinde bağlı bulundukları vergi dairelerine dilekçeleri
ile ibraz ederek kullanılmamış olan belgelerin iptal edilmesini sağlayacaklardır.
Belge iptal işlemi vergi
dairelerince 246 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (E) bölümünde belirtilen
şekilde gerçekleştirilecektir.
Basit usulde vergilendirilen mükellefler
kullanacakları belgeleri 215 ve 225 Seri
No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanan şekilde temin edeceklerdir.
Basit usule geçen mükelleflerden 225
Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği kapsamında bulunanlar, mevcut belgelerinden kullanılmamış olanları vergi
dairesine tespit ettirmek kaydıyla kullanmaya devam edebileceklerdir.
Basit usule tabi mükelleflerin 3100
sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları
Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun kapsamına girmemekle beraber, isteğe bağlı
olarak ödeme kaydedici cihaz alıp kullanmaları mümkün bulunmaktadır. Bu
durumdaki mükelleflerin ellerindeki cihazlarını kullanmak istememeleri halinde,
hurdaya ayırma veya bir başka mükellefe satma imkânları bulunmaktadır.
3. Gelir Vergisi Stopajı Teşvikine İlişkin Düzenlemeler
3.1. Gelir vergisi stopajı teşviki
Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici
80 inci madde ile Bakanlar Kurulunca istatistiki bölge birimleri sınıflandırması,
kişi başına düşen milli gelir veya sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyleri dikkate
alınmak suretiyle belirlenecek illerde yapılacak yatırımlar için, Ekonomi
Bakanlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında 31/12/2023
tarihine kadar gerçekleşen yatırımlarda teşvik belgelerinde öngörülen ve fiilen
istihdam edilen işçilerin asgari ücretin brüt tutarına tekabül eden ücretleri üzerinden
hesaplanan gelir vergisinin, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan
tarihten itibaren 10 yıl süreyle verilecek muhtasar beyanname üzerinden
tahakkuk edecek vergiden terkin edilmesi imkânı sağlanmaktadır.
Gelir vergisi stopajı teşvikinden,
anılan Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 6 ıncı bölge için düzenlenen teşvik
belgeleri kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlarla sağlanan ilave istihdam için
yararlanılacaktır. Buna göre, anılan Bakanlar Kurulu Kararına ekli listede 6 ncı
bölge olarak yer verilen; Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari,
Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Van illeri ile Bozcaada ve
Gökçeada ilçelerinde gerçekleştirilen yatırımlar dolayısıyla bu teşvikten
yararlanılacaktır.
3.2. Uygulamadan yararlanacak mükellefler
Gelir Vergisi Kanunun Geçici 80 inci
madde kapsamında gelir vergisi stopajı teşvikinden,
• Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen yatırım
teşvik belgesine sahip olan,
• Bu Tebliğin 4.3. numaralı bölümünde yer verilen
iller ve ilçelerde gerçekleştirilen yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine
başlayan,
• Ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi stopajı
yaparak muhtasar beyanname vermek zorunda olan,
• 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe
konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda aranılan şartları
topluca taşıyan
mükellefler yararlanabilecektir.
Yatırımın faaliyete geçmesinden önce
devri halinde, devralan kurum, aynı koşulları yerine getirmek kaydıyla gelir
vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanabilecektir.
Yatırımın kısmen veya tamamen
faaliyete geçmesinden sonra devri halinde, gelir vergisi stopajı teşviki
uygulamasından devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise kalan
süre kadar devralanın yararlanması mümkündür.
Teşvikin uygulanmasında faaliyet
konusu ile tam veya dar mükellefiyet esasında vergilendirilmenin bir önemi
bulunmamaktadır.
3.3. Fiilen çalışma zorunluluğu
Gelir vergisi stopajı teşviki,
sadece kapsama dahil iller ve ilçelerde bulunan işyerlerinde fiilen çalıştırılan
işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanacak gelir vergisi stopajı açısından geçerlidir.
Bu işyerlerine ilişkin bordrolarda gösterilmiş olsalar dahi fiilen bu işyerlerinde
çalışmayan işçiler açısından teşvikten yararlanmak mümkün değildir.
İzin, hastalık ve benzeri nedenlerle
işyerinde bulunulmaması halleri fiilen çalışmama olarak kabul edilmez.
3.4. Uygulamanın esasları
Gelir Vergisi Kanunun Geçici 80 inci
madde kapsamında gelir vergisi stopajı teşviki uygulanan ücretlerin
vergilendirilmesinde, öncelikle asgari geçim indirimi dikkate alınır.
Bu kapsamda istihdam edilen ücretlilerle
ilgili asgari geçim indirimi, 265 Seri
No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre
hesaplanacaktır.
Terkin edilecek tutar, Gelir Vergisi
Kanunun Geçici 80 inci madde uyarınca 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan
asgari ücretin brüt tutarına tekabül eden kısmı üzerinden hesaplanan gelir
vergisi tutarından fazla olamayacağından, asgari ücret üzerinden hesaplanan
tutardan asgari geçim indiriminin mahsup edilmesi sonucu kalan tutar terkine
konu edilecektir.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunun Geçici
80 inci maddede yer alan gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanmak isteyen
mükelleflerin Tebliğin ekinde yer alan “GVK Geçici 80 inci Madde Kapsamında
Gelir Vergisi Stopajı Teşvikine İlişkin Bildirim” (EK: 3) ve “GVK Geçici 80
inci Maddeye İlişkin Gelir Vergisi Stopajı Teşviki Kapsamında İstihdam Edilen Ücretlilere
İlişkin Bilgiler” (EK: 4) tablolarını doldurmaları zorunludur. Bildirim,
muhtasar beyannamenin verildiği vergi dairesine beyanname ekinde verilir.
Bildirimin verildiği vergi dairesinin sınırları içerisinde yer almayan işyerlerindeki
istihdam dolayısıyla teşvikten yararlanılmış ise bildirimin bir örneği vergi
dairesi tarafından gerekli kontrollerin yapılması açısından işyerinin bulunduğu
ilgili vergi dairesine ayrıca gönderilir.
Yatırım kapsamında işyerlerinin kaç
işçi çalıştırdığının belirlenmesinde, teşvik belgesinde kayıtlı istihdam sayısını
aşmamak kaydıyla her bir işyeri itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık
prim ve hizmet belgesinde gösterilen işçi sayısı dikkate alınacaktır. Gelir
vergisi stopajı teşvikinden faydalanmaya başlanılan ilk ay için verilecek
muhtasar beyanname ile birlikte bir defaya mahsus olmak üzere teşvik belgesinin
tasdikli örneğinin de verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, teşvik belgesinin
Ekonomi Bakanlığınca revize edilmesi halinde teşvik belgesinin tasdikli örneğinin
revize tarihini takip eden ilk muhtasar beyanname ile birlikte ilgili vergi
dairesine verilmesi gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanunun Geçici 80 inci
madde kapsamında gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanan mükellefler,
gelir vergisi stopajı teşvikine ilişkin bildirimde yer alan terkine konu olacak
vergi tutarını verecekleri muhtasar beyannamenin Tablo-1 "Matrah ve Vergi
Bildirimi" bölümünün (18/d) no'lu satırında (Ücret Ödemeleri Üzerinden Yapılan
Tevkifatın Gelir Vergisi Kanunun Geçici 80 inci Maddesi Gereği Terkin Edilen Tutarı)
göstereceklerdir. Bu tutar, (17/b) no'lu satırda gösterilen gelir vergisi
kesintisi toplamından indirilerek terkin sonrası kalan gelir vergisi tutarı
(19) no'lu satırda gösterilecektir.
Gelir Vergisi Kanunun Geçici 80 inci
madde çerçevesinde terkine konu edilen tutar muhtasar beyannamenin (18) no'lu
satırında gösterilmiş olduğundan, vergi dairesince ayrıca bir terkin işlemi yapılmayacaktır.
Örnek : (A) Ltd. Şti.
tarafından Ekonomi Bakanlığınca onaylanmış teşvik belgesine istinaden Muş
ilinde gerçekleştirilen ve 200 kişi istihdam edilen yatırımın işletilmesine Ağustos
2012 döneminden itibaren başlanılmıştır. Fiilen istihdam edilen 200 işçinin ücretleri
üzerinden hesaplanan gelir vergisi stopajı tutarı 35.000 TL olup asgari geçim
indirimi bordrosunda bu işçiler için hesaplanan asgari geçim indirimi tutarı
ise 15.000 TL'dir.
Bu verilere göre, (A) Ltd. Şti.'nin
200 işçi için yararlanacağı terkin tutarı şöyle hesaplanacaktır:
- Ücretler üzerinden
hesaplanan gelir vergisi 35.000 TL
- Asgari ücret
üzerinden hesaplanan gelir vergisi (200
x 119,911) 23.982 TL
- Hesaplanan
asgari geçim indirimi2 15.000 TL
- Geçici 80
inci madde kapsamında terkin edilebilecek tutar (23.982-15.000) 8.982
TL
- Vergi
dairesine ödenecek tutar [35.000-(15.000+8.982)] 11.018
TL
Örnekten de anlaşılacağı üzere,
asgari ücret üzerinden hesaplanan vergi tutarından, asgari geçim indirimi tutarının
mahsubu sonucu kalan tutar, Gelir Vergisi Kanunun Geçici 80 inci maddesi uyarınca
terkin edilecek tutar olacaktır.
Ücretler üzerinden tevkif edilen
vergi tutarından, asgari geçim indirimi ile Gelir Vergisi Kanunun Geçici 80
inci madde uyarınca terkin edilecek tutarın toplamının düşülmesinden sonra
kalan tutar vergi dairesine ödenecektir.
3.5. Uygulamanın başlama ve sona erme tarihleri
Gelir vergisi stopajı teşvikinden,
Bakanlar Kurulunca belirlenen iller ve ilçelerde yapılacak yatırımlar için
Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında;
Gelir Vergisi Kanunun Geçici 80 inci maddenin yürürlüğe girdiği 1/7/2012
tarihinden itibaren 31/12/2023 tarihine kadar gerçekleşen yatırımlarda, yatırımın
kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan tarihten itibaren 10 yıl süreyle
yararlanılması mümkündür. Dolayısıyla, 31/12/2023 tarihinde kısmen veya tamamen
işletilmesine başlanılan bir yatırım için gelir vergisi stopajı teşviki en son,
31/12/2033 tarihine kadar uygulanacaktır.
Yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine
başlanılan dönemden itibaren herhangi bir nedenle gelir vergisi stopajı teşvikinden
yararlanılmaması durumunda 10 yıllık sürenin uzaması mümkün bulunmamaktadır.
Örnek : (B) Ltd. Şti.
1/1/2013 tarihinde tamamlanan bir yatırımın kısmen işletilmesine 1/1/2013
tarihinde, tamamen işletilmesine ise 6/6/2013 tarihinde başlamıştır. Ancak (B)
Ltd. Şti. gelir vergisi stopajı teşvikinden 1/1/2015 tarihinden itibaren
yararlanmaya başlamıştır. (B) Ltd. Şti.’nin 1/1/2015 tarihinden itibaren teşvikten
yararlanmış olması teşvikten yararlanılacak en son tarih olan 1/1/2023
tarihinin uzamasına, diğer bir ifadeyle (B) Ltd. Şti.’nin 1/1/2023 tarihinden
1/1/2025 tarihine kadar anılan teşvikten yararlanmasına imkan vermemektedir.
3.6. Diğer hususlar
2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararıyla yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın yayım
tarihine kadar düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında yapılan yatırımlar
için anılan Kararın Geçici 2 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca talepte
bulunanların bu Tebliğde belirtilen esaslar çerçevesinde gelir vergisi stopajı
teşvikinden yararlanması mümkündür.
Yatırımın tamamlanamaması veya teşvik
belgesinin iptal edilmesi halinde, gelir vergisi stopajı teşviki uygulaması
nedeniyle terkin edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme
faiziyle birlikte tahsil olunacaktır.
Gelir vergisi stopajı teşvikinden
yararlananların; diğer kanunlarda yer alan aynı mahiyetteki hükümlerden ayrıca
yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.