30 Nisan 2012 Pazartesi

Ulusal bayram ve resmi tatil günleri


Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir. İspat şartı bakımından bu onayın yazılı olması gerekir.

2429 sayılı kanun gereği Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerini hatırlayacak söz konusu kanunun 1, 2 ve 3 üncü maddeleri şöyledir;

 “ 2429/ 1 - 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayramdır. 
 
Türkiye`nin içinde ve dışında Devlet adına yalnız bugün tören yapılır.
 
Bayram 28 Ekim günü saat 13.00`ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.
 
2429/ 2 - Aşağıda sayılan resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü genel tatil günleridir.

A)  Resmi bayram günleri şunlardır:

    1. 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır.

    2. 19 Mayıs günü Atatürk`ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı günüdür.

    3. 30 Ağustos günü Zafer Bayramıdır.

B) Dini bayramlar şunlardır:

    1. Ramazan Bayramı; Arefe günü saat 13.00`ten itibaren 3,5 gündür.

    2. Kurban Bayramı; Arefe günü saat 13.00`ten itibaren 4,5 gündür.

C) 1 Ocak günü yılbaşı tatili, (5892 sayılı kanunla eklenen ibare) 1 Mayıs günü Emek ve  Dayanışma Günü 

     tatilidir."

D) Ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı ve 1 Mayıs günü resmi daire ve kuruluşlar tatil edilir.

Bu Kanunda belirtilen Ulusal Bayram ve genel tatil günleri; Cuma günü akşamı sona erdiğinde müteakip Cumartesi gününün tamamı tatil yapılır.

Mahiyetleri itibariyle sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklıdır.

29 Ekim günü özel işyerlerinin kapanması zorunludur.”

2429/ 3 - A) Hafta tatili Pazar günüdür.
         
Bu tatil 35 saatten az olmamak üzere Cumartesi günü en geç saat 13.00`ten itibaren başlar.”
 
Resmi tatillerde çalışmak mümkün 

Çalışanlara ilave yevmiye vermek kaydıyla tüm bayram ve genel tatillerde çalışmanın bir mahzuru yoktur. Konu ile ilgili olarak Yargıtay 2 CD 17.09.1985 tarih ve 6678 - 6909 sayılı kararı Ulusal Bayram olan Cumhuriyet Bayramı’nda özel işyerlerinin açık olması suç teşkil etmez. Şeklindedir.

Bayram ve Genel Tatil Ücretleri

Kural olarak, bayram ve genel tatil günleri iş görenlere bir iş karşılığı olmaksızın ücretlerinin tam olarak verilmesi gerekir. Tüm bayram ve genel tatil günleri çalışma yapılabilir.

Ancak bu çalışmanın yapılabilmesi için iş sözleşmesinde bu yönde hükmün mevcut olması gereklidir.

Böyle bir hüküm yoksa söz konusu günlerde çalışılabilmesi için personelden gerekli onayın alınması gereklidir.

Çalışılması halinde bayram ve genel tatil ücretleri piyasada bilinenin aksine Fazla Mesai değildir ve % 100 üzerinden hesaplanmaz. Sadece ilave bir yevmiye/gündelik ücret ödenmesi yeterlidir.

26 Nisan 2012 Perşembe

Çalışanlara Konut Tahsisi ve Yapılan Kira Katkıları.




Çalışanlara işverence konut tahsis edilmesi 682 nolu sirkümüze özetle konu edilmiş olmakla beraber bu sirkümüzde şirketlerin bünyesinde çalışan personele sağladıkları lojmanlar, kira ödemek suretiyle tahsis ettikleri konutlar ya da kira desteği yapmak suretiyle katlandıkları bedellerin vergi kanunları uyarınca ne şekilde nitelendirileceği ve yapılan bu ödemelerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususu daha detaylı olarak açıklanmıştır.

·         İşyerinde ve müştemilatında yatacak yer sağlanması

GVK' nun 40/2. Madde hükmüne göre, hizmetli ve işçilerin işyeri ve işyerinin müştemilatında barındırılması amaçlı yapılan giderler, ticari kazancın tespitinde gider olarak sayılmaktadır. Aşağıda sayılan özelliklerden de anlaşılacağı üzere, bu hüküm, şantiye, fabrika, büro tarzı yerlerde, çalışanların gece barındırılmalarıyla ilgili bir düzenlemedir.
 
1. Bu yerlerin sadece belli bir kişiye dönük değil, genel olarak çalışanların barındırılmasına yönelik olması gerekmektedir

2.  İşyerlerinde ya da işyerlerinin uzantılarında bu yerlerin tahsis edilmesi gerekmektedir.

3.  Bunların işçi ücretine eklenmesi gerekmemektedir.

4. Barınma yerlerinin aydınlatma, ısıtma vs harcamaları da gider yazılabilir

·         İşyerinde ve müştemilatı dışında bir yerin konukevi şeklinde tahsis edilmesi

Yine sadece çalışanlara, müşterileri ya da misafirlere dönük olarak, konukevi şeklinde bir yer tahsis edilip, orada sürekli olmayan tarzda bir barınma ihtiyacı karşılanıyorsa, bu tür yerlerle ilgili harcamalar da, GVK' nun 40/2. Madde hükmüne göre, hizmetli ve işçilerin işyeri ve işyerinin müştemilatında barındırılması amaçlı yapılan giderler kapsamında değerlendirilmekte ve ticari kazancın tespitinde gider olarak kabul görmektedir. Bekar yatakhaneleri de bu kapsamda değerlendirilmektedir.

·         Mülkiyeti Şirkete Ait Konutların, Bireysel Kullanım Amaçlı Personele Tahsisleri

Personelin tümüne dönük olmaksızın, sadece belli başlı kilit kişilere, örneğin genel müdüre, lojman şeklinde bir konut tahsis ediliyorsa, aşağıdaki istisna hüküm dışında, bu şekilde yapılan tahsisler, ücretin bir parçasını oluşturan, ayni bir menfaate dönüşmekte; dolayısıyla, GVK 'nun 61'inci maddesi kapsamında ücret olarak tevkifata tabi tutulması gerekmektedir.

a) GVK 'nun 23/9'uncu madde hükmüne göre,

1-     Maden işletmelerinde çalışan işçilere,

2-     Fabrikalarda çalışan işçilere,

3-     Özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlara müstahdemlere,

Konut tedariki ve bunların aydınlatılması ısıtılması ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler istisna kapsamında sayılmakta ve bunlar ücret olarak vergilendirilmemektedir.

Burada bireysel bir konut tahsisi öngörülmekle birlikte, tahsis aileye dönük de olabilmektedir.

Ayrıca bu konutların (lojmanın) mülkiyetinin işverene ait olması şarttır.

b) Öte yandan, aynı madde hükmü gereği Maden işletmesi ve Fabrika dışında veya özel kanunları gereği barındırma zorunluluğu olmayan iş ve işyerlerinde çalışan hizmet erbabına tanınan istisnanın nasıl uygulanacağı ise 147 seri numaralı GVK Genel Tebliğinde açıklanmıştır. Söz konusu genel tebliğ gereği,

1.     Bu konutların maliki işveren olmalıdır. Kiralama olmamalıdır.

2.     Konutun brüt alanı 100 m2'yi geçmemelidir. Bu alanı geçen kısım, ücret sayılarak, emsal brüt kira bedeli üzerinden ücret olarak vergiye tabi olacaktır.

3.     Konutun brüt alanı tespit edilemezse net kullanım alanının %25 fazlası ile tespit edilecek miktar brüt alan olarak kabul edilecektir.

4.     Burada bireysel bir konut tahsisi öngörülmekle birlikte, tahsis aileye dönük de olabilmektedir

·         Mülkiyeti Şirkete Ait Olmayan (kiralanan) Konutların, Bireysel Kullanım Amaçlı Personele Tahsisleri

Mülkiyeti başkasına ait olan, kiralanmak suretiyle çalışanlara konut tahsis edilmesi haline dönük herhangi bir istisna hükmü bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu tür konut tahsislerinde, brüt kira tutarı, personele sağlanan net ücret olmaktadır. Bu şekilde bulunan tutarın tekrar brütleştirilerek üzerinden ücret tavkifatı yapılması gerekmektedir.

Örnek verilecek olursa, kiralanan konutun brüt kira tutarı 500 TL ise, bu tutar işçiye sağlanan net ücret sayılacak; ücret tevkitatı bu tutar üzerinden değil, bunun brütleştirilmiş kısmı üzerinden yapılacaktır.

Bazı firmaların, uygulamada fiilen personele konut olarak tahsis etmek üzere belli konutları kiraladıkları ve bunları şube ya da irtibat bürosu şeklinde kayıtlara intikal ettirdiği ya da bu şekilde bildirmeksizin, sadece stopaj beyannamesinde kira ödemeleri kısmında gösterdiği bilinen bir gerçektir.

Ancak, Maliye Bakanlığı denetim birimleri tarafından şube ve irtibat bürolarına dönük yoklamalar sırasına, fiili kullanım amacının tespiti halinde, geriye dönük cezalı tarhiyat yapılacağı tabiidir.

·         Personele Yapılan Kira Yardımları
 
Çalışanlara konut tahsis edilmesi yerine onlara nakit olarak kira yardımı yapılması durumunda, yapılan bu ödemeler, personele sağlanan ve ücret olarak kabul edilen menfaatlerden sayılmaktadır. Dolayısıyla, bu şekilde yapılan ödemeler, brütleştirilmek suretiyle ücret tavkifatına tabi tutulması gerekmektedir.

21 Nisan 2012 Cumartesi

KDV DE TEVKİFATLI İŞLEMLERE AİT İADE VE MAHSUP TABLOSU



117 seri nolu KDV Genel tebliği hükümleri gereğince kısmi tevkifatlı işlemlere ait tevkifat oranları ile mahsuben ve nakden iade işlemleri tablo halinde aşağıda gösterilmiştir.

Tevkifata konu işlemler
Oran
Tevkifat yapacaklar
Mahsuben iade
Nakden iade

İkametgahı, işyerİ, kanuni ve iş merkezi Türkiye de bulunmayanlar tarafından yapılan hizmetler
%100
KDV mükellefleri
Yok
Yok

GVK 18 inci maddesi kapsamındaki Serbest meslek faaliyetleri çerçevesinde yapılan hizmetler
%100
GVK 94 de sayılanlar
Yok
Yok
KDV 1/3-f Kapsamındaki kiralamalar
%100
KDV mükellefi kiracılar
Yok
Yok
KDV mükellefi olmayanlarca verilen reklam hizmetleri
%100
Hizmeti alan KDV Mükellefleri
Yok
Yok

Yapım işleri ile bu işlerle birlikte ifa edilen mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetleri
2/10
Belirlenmiş Mükellefler
2.000 TL yi aşmayan mahsuben iade talepleri VİR, YMM raporu ve teminat aranılmaksızın yerine getirilir.
2.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri ise VİR sonucuna göre veya YMM raporu ile yerine getirilir. 2.000 TL yi aşan kısım için teminat verilmesi halinde teminat, VİR sonucuna göre veya YMM raporu ile çözülür.
2.000 TL yi aşmayan nakden iade talepleri teminat, VİR ve YMM raporu aranılmadan yerine getirilir.
2.000 TL ve üzerindeki iade talepleri ise VİR sonucuna göre veya YMM raporu ile yerine getirilir. 2.000 TL yi aşan kısım için teminat verilmesi halinde teminat, VİR sonucuna göre veya YMM raporu

5018 sayılı Kanun'a ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruşlara ifa edilen ve 117 seri nolu Genel Tebliğde belirtilmeyen diğer bütün hizmet ifalarında
5/10

Spor Kulüplerinin yayın, reklam ve isim hakkı gelirlerine konu işlemler
9/10
Belirlenmiş mükellefler ve KDV mükellefleri

Külçe ve metal teslimleri
7/10

Bakır, çinko ve alüminyum ürünleri
7/10

Hurda ve atıklar
9//10

Metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt ve cam hurda ve atıklarından elde edilen ham madde
9/10

Pamuk tiftik yün yapağı ile ham post ve deri
9/10
Ağaç ve orman ürünleri

9/10

Etüt, plan-proje, danışmanlık, denetim ve benzeri hizmetler
9/10
Belirlenmiş Mükellefler
2.000 TL yi aşmayan mahsup talepleri VİR, YMM raporu ve teminat aranılmaksızın yerine getirilir.
2.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri ise sadece teminat ve/veya VİR sonucuna göre yerine getirilir. 2.000 TL yi aşan kısım için teminat verilmesi halinde teminat,
Münhasıran teminat ve/veya VİR ile yerine getirilecektir
İade talebinin tamamı kadar teminat verilmesi halinde teminat, münhasıran VİR sonucuna göre çözülür

Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri
5/10

Yemek servis ve organizasyon hizmetleri
5/10

Her türlü baskı ve basım hizmetleri (yeni)
5/10

Turistik mağazalara verilen müşteri bulma/götürme hizmetleri (yeni)
9/10
KDV mükellefleri

İşgücü temin hizmetleri (özel güvenlik ve koruma hizmetleri dahil)

9/10
Belirlenmiş mükellefler ve KDV mükellefleri

Yapı denetim hizmetleri
9/10

Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri, çanta ve ayakkabı dikim işleri ve bu işlere aracılık hizmetleri
5/10


Temizlik, çevre bahçe bakım hizmetleri

7/10

Servis taşımacılığı hizmeti (yeni)

5/10

117 seri nolu KDV Genel tebliği gereği, belirlenmiş mükellefler; 

5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri,

- Yukarıda sayılanlar dışındaki,

- Kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları,- Döner sermayeli kuruluşlar,- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,- Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları,- Bankalar,- Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),- Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,- Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar,- Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,- Payları İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören şirketler,

Kısmi tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade taleplerinde vergi dairelerince;

- iade talep dilekçesi ve internet vergi dairesi aracılığı ile gönderilen listelere ait internet vergi dairesi liste alındısı,

- tevkifatlı işlemlerin gerçekleştiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi,

- tevkifat uygulanan işleme ilişkin satış faturalarının dökümünü gösteren liste

Aranmaktadır.
 
Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 1.000 ¨’yi aşmadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmayacaktır. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılacaktır.

Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamayacak, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılacaktır.
Kısmi tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade taleplerinin yerine getirilmesi ile ilgili olarak bu Tebliğde açıklama bulunmayan durumlarda, KDV Kanununun (11/1-a) maddesinde düzenlenen gümrük beyannameli mal ihracından kaynaklanan iade talepleri için geçerli olan usul ve esaslara (indirimli teminat uygulaması hariç) göre işlem yapılacaktır.

Mükelleflerin tevkifat uygulaması kapsamındaki işler dolayısıyla alıcı tarafından tevkifata tabi tutulan KDV’yi, ilgili dönemde iade konusu yapmama tercihinde bulunduktan sonra, izleyen dönemlerde bu tercihlerinden vazgeçerek iade talep etmeleri mümkündür. Ancak, tevkifatlı işlemin gerçekleştiği dönem için düzeltme beyannamesi verilecektir.

Farklı iade hakkı doğuran işlemlerden (tam istisna kapsamındaki işlemler, indirimli orana tabi işlemler, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemler gibi) kaynaklanan iade taleplerinin, aynı vergilendirme dönemine ilişkin olması kaydıyla, aynı YMM raporuna istinaden sonuçlandırılması mümkündür. Bu durumda YMM raporu, her bir işlem türüne ait iade tutarı ayrı ayrı belirtilmek/hesaplanmak, istenilen bilgilere ayrı ayrı yer verilmek ve benzeri hususlara dikkat edilmek suretiyle hazırlanacaktır.

İadenin YMM raporu verilmek suretiyle talep edildiği durumlarda, aynı takvim yılı içinde bulunmak ve her bir vergilendirme dönemine ait iade tutarı ayrı ayrı belirtilmek/hesaplanmak, istenilen bilgilere her bir dönem itibariyle ayrı ayrı yer verilmek koşuluyla birden fazla vergilendirme dönemi için tek bir YMM raporu verilmesi mümkündür.