20 Şubat 2012 Pazartesi

GMSİ gelirlerinin beyanında önceden hazırlanmış beyanname uygulaması


414 seri nolu VUK Genel tebliği ile VUK nun Maliye Bakanlığına verdiği yetkilere istinaden; 2011 ve müteakip takvim yıllarında sadece gayrimenkul sermaye iradı (GMSİ-kira geliri) elde eden mükelleflerin bu iratlarına ilişkin beyannamelerinin Gelir İdaresi Başkanlığınca önceden doldurulup mükelleflerin onayına sunulacağı Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi’nin uygulanmasına başlanacağı açıklanmıştır.

Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi kira geliri (GMSİ) elde eden mükelleflere ilişkin banka, tapu, sigorta şirketleri gibi üçüncü taraflardan elde edilen bilgiler kullanılarak GMSİ beyannamelerinin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından otomatik olarak doldurulduğu ve mükelleflerin onayına sunulduğu bir sistemdir. Sistem ile sicil, gayrimenkul, irat tür ve tutarı, gider türü, indirim, vergi kesintisi gibi GMSİ beyannamesinde bulunan tüm bilgilerin görüntülenmesi, doldurulması ve değiştirilmesi işlemlerinin kolay, hızlı ve kontrol edilebilir bir şekilde yapılması imkânı sağlanacaktır. Vergi hesaplama adımları ve tahakkuk bilgileri hesaplanmış bir şekilde hazırlanıp mükellefin onayına sunulacaktır.

Sistem, hâlihazırda GMSİ yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlara hizmet sunacağı gibi ilk defa mükellefiyet tesis ettirerek GMSİ beyannamesi gönderecekleri de kapsamaktadır.

Bu bakımdan daha önce GMSİ yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan şahısların, İnternet Vergi Dairesinde kendileri için hazırlanan GMSİ beyannamelerini elektronik ortamda onayladıkları anda, adlarına GMSİ için mükellefiyet tesisi ve vergi tahakkuku işlemleri otomatik olarak gerçekleştirilecektir.

Diğer taraftan, hâlihazırda GMSİ mükellefiyeti bulunan ancak adres değişikliği nedeniyle 2011 GMSİ beyannamelerini yeni adreslerinin bağlı bulunduğu vergi dairesine vermek durumunda bulunan mükelleflerin; Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi üzerinden kendileri için hazırlanan beyannamelerini elektronik ortamda onaylamaları ile birlikte vergi dairesi değişikliği otomatik olarak gerçekleştirilecektir. Elektronik ortamda yapılan onay işlemi adres değişikliği bildirimi olarak kabul edilecektir.

Önceden hazırlanmış GMSİ beyannamesinin mükellef tarafından elektronik ortamda onaylanması ile beraber vergiye ilişkin tahakkuk işlemleri otomatik olarak gerçekleştirilecek ve tahakkuk fişi aynı anda elektronik ortamda mükellefe iletilecektir.

Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi’ne erişim ve uygulama hakkında detaylı bilgiye (www.gib.gov.tr) üzerinden ulaşılabilecektir. Ayrıca uygulama hakkındaki her türlü duyuru yine bu sayfadan yapılacaktır. 

Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi’ne girişler (www.gib.gov.tr) üzerinden gerçekleşecektir.

Mükellefler İnternet Vergi Dairesi şifrelerini kullanarak veya kendileri için hazırlanmış güvenlik sorularını cevaplayarak Sistem’e giriş yapabileceklerdir. İnternet Vergi Dairesi şifresi bulunmayan mükellefler, “SADECE GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI GELİRİ ELDE EDEN GERÇEK KİŞİLER İÇİN İNTERNET HİZMETLERİ KULLANIM BAŞVURU FORMU” 414 sayılı Genel tebliğin ekindeki  (EK:1) formu ile herhangi bir vergi dairesine bizzat başvurarak kullanıcı adı, şifre ve parola alabileceklerdir.

Gelir İdaresi Başkanlığınca üçüncü taraflardan elde edilen bilgiler ve diğer bilgiler kullanılarak hazırlanan ve İnternet Vergi Dairesi’nde onaya sunulan beyannameler, mükellefler tarafından kontrol edilecek; eksiklik, hata veya yanlışlıkların bulunması halinde mükelleflerce düzeltilerek onaylanacaktır. Bu kapsamda Başkanlık tarafından doldurulan ve mükelleflerce elektronik ortamda onaylanan beyannamelerin içeriğinin doğruluğundan mükelleflerin sorumlu olacağı tabiidir. 

Onaylama işlemi sonucu otomatik olarak hazırlanan tahakkuk fişinin yine Sistem üzerinden mükellefe iletilmesi işlemi ile söz konusu tahakkuk fişi mükellefe tebliğ edilmiş sayılacaktır. 

GMSİ beyannamelerinin Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi’nden verilmiş sayılabilmesi için Sistem üzerinde onaylama işleminin yapılması şarttır. Onaylama işlemi en geç, beyanname verilmesi gereken sürenin son günü saat 24:00'ten önce tamamlanmalıdır.

Ayrıca bu Tebliğ kapsamında internet hizmetleri kullanım şifresi alan mükellefler kendilerine verilen bu kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kullanımından sorumludurlar. Bu nedenle mükellefler kullanıcı kodu, parola ve şifrelerini başka amaçlarla kullanamazlar, herhangi bir üçüncü kişiye açıklayamazlar ve kullanımına izin veremezler, üçüncü kişilere devredemezler, kiralayamazlar ve satamazlar.

16 Şubat 2012 Perşembe

İş Ortaklığı




5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1 inci maddesinde kazançları kurumlar vergisine tabi olan kurumlar bentler halinde sayılmış, (d) bendinde ise iş ortaklıkları yer almıştır.       

1 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde Kurulacak olan iş ortaklığının kurumlar vergisi mükellefi sayılabilmesi için.

·         Ortaklardan en az birisinin kurumlar vergisi mükellefi olması,

·         Ortaklığın belli bir işi sonuçlandırmak üzere yazılı bir sözleşmeyle kurulması,

·         İş ortaklığının konusunun belli bir iş olması,

·         Birlikte yapılacak olan işin belli bir süre içinde gerçekleştirilmesinin öngörülmesi,

·         İş ortaklığı ile işveren arasında bir yüklenim sözleşmesinin olması,

·    Tarafların, müştereken yüklenilen işin belli bir veya birden fazla bölümünden değil, tamamından işverene karşı sorumlu olmaları,

·         İşin bitiminde kazancın paylaşılması,

·         Birlikte yapılması öngörülen ve müştereken yüklenilen işin bitimi ve Vergi Usul Kanununda belirtilen mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının yerine getirilmesiyle mükellefiyetin sona ermesi,

unsurlarını taşıması gerektiği belirtilmiştir.

Yukarıda belirtilen genel unsurlar dikkate alındığında, her ortağın işin belli bir bölümünün yapımını yüklendiği konsorsiyumlar, iş ortaklığı tanımı dışında kalmaktadır. 

Bu tür ortaklıklarda yüklenim sözleşmesinde belirtilmemekle beraber, ortakların kendi aralarında yapacakları sözleşme ile her bir ortağın yükleneceği işin belirlenmesi ve işveren idarece de bu sözleşmenin kabulü halinde, bu tür ortaklıklar da "konsorsiyum" olarak kabul edilecektir.

İş ortaklığı, devamlılık gösteren ve aynı nitelikte olan iş veya işler için değil, belirli bir sürede bitecek bir iş için kurulacak ve tam mükellefiyete tabi olacaktır.

Yukarıda sayılan unsurları taşımak kaydıyla, iş ortaklıkları her türlü iş için kurulabilecektir.

Belli bir iş için kurulan iş ortaklığında işverenin birden fazla olması, iş ortaklığının da birden fazla olmasını gerektirmez. Ancak bir işverene karşı birden fazla işin, yukarıda tanımı yapılan iş ortaklığı çerçevesinde yüklenilmesi halinde her iş, ayrı bir iş ortaklığının kurulmasını gerektirecektir.

İş ortaklığının kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi, ortaklığın kuruluş mukavelesinde gösterilen merkezinin bulunduğu yer vergi dairesidir. Mukavelede, ortaklık merkezi belirtilmemiş ise iş merkezinin bulunduğu yer vergi dairesi, bağlı olduğu vergi dairesi olacaktır.

Belli bir iş için kurulacak olan iş ortaklığında işin bitim tarihi, taahhüt sözleşmesinde belirlenen esaslara göre tayin olunacaktır. Ancak, işin bitimi iş ortaklığının da sona erdiğini göstermez. Bu iş dolayısıyla mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının da yerine getirilmesi gerekir. (Örneğin tahakkuk eden vergilerin tamamının ödenmesi) Vergisel ödevlerin tamamının ikmal edilmesinden sonra iş ortaklığı sona ermiş sayılır.

Öte yandan, iş ortaklıklarının tasfiyesi, Borçlar Kanunundaki adi ortaklıkların dağılmasına ilişkin hükümlere göre yapılır.

15 Şubat 2012 Çarşamba

Ticari emtia olarak alınıp satılan araçların vergi dairesine bildirim zorunluluğu



Firmalarin ticari faaliyetleri çerçevesinde veya işlerinde kullanılmak üzere satın aldıkları araçları veya iktisadi işletmeye kayıtlı araçlarını sattıkları zaman bağlı bulundukları vergi Dairesine bildirip bildirilmeyecekleri zaman zaman tereddüt konusu olmaktadır

Bilindiği gibi, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153 ve müteakip maddelerinde, mükelleflerin ilgili vergi dairesine bildirmekle zorunlu tutuldukları hususlar işe başlama, adres ve iş değişiklikleri ile işyeri sayısındaki değişiklikler, işi bırakma, bina ve arazi değişiklikleri şeklinde belirtilmiştir.

Mükelleflerin işe başlamayı, işe başlamadan önce bağlı oldukları vergi dairesine bildirmek zorunda olmalarına karşın işe başladıklarını bildiren mükelleflerin, 

·         İş ve ikamet adreslerindeki değişikliği,

·         Yeni bir vergiye tabi olmayı,

·         Mükellefiyet şeklinde değişikliği,
·          
·         Mükellefiyetten muaflığa geçmeyi gerektirecek değişiklikleri,

Değişikliğin vuku bulduğu tarihi takip eden  bir  ay  içinde  bağlı   bulundukları vergi dairesine bir dilekçe ile bildirmeleri gerekmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, 

Ticari emtia olarak veya şirket aktifine kaydedilmek üzere satın alınan araçların alım satımında vergi dairesine herhangi bir bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır. 

13 Şubat 2012 Pazartesi

Şahıs işletmesinin limited şirkete devredilmesi halinde vergilendirme


Şahıs işletmesinin limited şirkete devredilmesi halinde vergilendirme ile ilgili olarak gelir İdaresi Başkanlığınca 07.09.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.48.15.02-48.15.02/VUK-11-88 sayı ile vermiş olduğu özelge aşağıya çıkarılmıştır.

Özelge : 07.09.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.48.15.02-48.15.02/VUK-11-88

İlgide kayıtlı dilekçenizde, şahıs işletmenizin ..... tarih ve ..... sayılı "Yeminli Mali Müşavirlik Şahıs Firmalarında Özvarlıklarının Tespit Raporu" esas alınarak %96 payla ortağı bulunduğunuz yeni kurulan limited şirkete ...... tarihinde aktif ve pasifiyle devredildiği belirtilerek; firmanızın elinde bulunan demirbaş ve stokların yeni kurulan şirkete devrinde herhangi bir fatura veya benzeri bir belge düzenlenip düzenlenmeyeceği ile şahıs işletmenizin bilançosunda yer alan enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan "Sermaye Olumlu Farkları" hesabındaki tutarın ayni sermaye olarak limited şirketin sermayesine dahil edilmesinin vergilendirme yönünden değerlendirilerek konu hakkında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir. 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80'inci maddesinin son fıkrasında; faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş; maddenin 2'nci fıkrasında; bu maddede geçen "elden çıkarma" deyiminin, mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği, hüküm altına alınmıştır. 

Aynı Kanunun 81'inci maddesinin ikinci fıkrasında da; "Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması. (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.)" halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği hükmü yer almaktadır. 

Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-c maddesinde; Gelir Vergisi Kanunu'nun 81'inci maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemlerinin katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. 

Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 229'uncu maddesinde; ‘‘Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.'' hükmü, 231'inci maddesinin beşinci fıkrasında da; "Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır." hükmüne yer verilmiştir. 

Öte yandan, Enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan sermaye olumlu farkları ile ilgili olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 25'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (g) bendinin ikinci paragrafı ile mükerrer 298'inci maddesinin 5'inci fıkrasının 5'inci paragrafında; "Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakil edildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz" hükmü yer almaktadır. 

Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde; 

Bir limited şirkete aktif ve pasifi ile devrolunan şahıs işletmenizin devredilen varlıkları arasında yer alan ticari emtia stokları ve demirbaşları için fatura düzenlenmesi ancak, düzenlenen faturada katma değer vergisinin hesaplanmaması; 

Gelir vergisi mükelleflerince enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan özsermaye farklarının, enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilmesi ve bu işlemin kâr dağıtımı sayılmaması, 

Özsermaye farklarının sermayeye ilave edilebilmesi imkânı ise sadece kurumlar vergisi mükelleflerine tanınmış bir hak olduğundan; gelir vergisine tabi şahıs işletmenizin yeni kurulan limited şirkete devrinde enflasyon farklarının devralan şirketin bilançosunda aynen yer alması, başka bir hesaba nakledilmemesi veya şirketten her ne ad altında olursa olsun çekilmemesi şartıyla işletmeden çekilmiş sayılmayacağı veya başka bir hesaba aktarılmış olduğu kabul edilmeyeceğinden vergilendirilmemesi, 

Gerekmektedir. 

Bilgi edinilmesini rica ederim.