31 Aralık 2010 Cuma

TAHSİL ZAMANAŞIMI


Vergi hukukumuzda, çeşitli zamanaşımı düzenlemeleri mevcuttur. Bunlar,
·         Tarh zamanaşımı,
·         Düzeltme zamanaşımı
·         Ceza kesme zamanaşımı süreleri

 Vergi Usul Kanunu'nda, 

·         Tahsil zamanaşımı ise

Amma Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da düzenlenmiştir. 

Ceza davası ile ilgili zamanaşımı süreleri ise Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiştir. 

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 102. maddesine göre kamu alacağı, kural olarak, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.

Zamanaşımı, süre geçmesi dolayısıyla kamu alacağını ortadan kaldırmamaktadır. Sadece alacaklının, cebri takip yoluyla alacağına kavuşmasını sağlayan talep ve cebri takip yeteneği ortadan kalkmaktadır. 

Bir başka deyişle alacaklı kamu idaresi, zamanaşımına uğramış kamu alacağı için ödeme emri düzenleyemez, haciz veya diğer cebri takip işlemlerini yapamaz. Bu sebeple borçlu, zamanaşımı süresinin dolmasına rağmen rızası ile ödemede bulunursa, bu ödeme de hukuken geçerli olur.

Zamanaşımı konusu iki önemli kavramı daha karşımıza çıkarmaktadır. Bunlar, zamanaşımının kesilmesi ve durmasıdır. 

Zamanaşımını durduran sebepler genellikle bir süreçtir ve bu sebebi oluşturan süreç boyunca zamanaşımı süresi işlemez. Zamanaşımını durduran sebebin ortadan kalkması ile birlikte süre kaldığı yerden işlemeye devam eder.
Zamanaşımını kesen haller ise genellikle nokta olaylardır. Bu sebeplerin gerçekleşmesi ile birlikte zamanaşımı süresi, bazen sebebin gerçekleşmesini izleyen yılbaşından itibaren yeni baştan işlemeye başlar.

Tahsil zamanaşımını durduran sebepler, 6183 sayılı kanunun 104. maddesinde
·         Borçlunun yabancı memlekette bulunması,
·         Hileli iflas etmesi
·         Terekesinin tasfiyesi dolayısıyla hakkında takibat yapılmasına imkân yoksa olmaması" 

Şeklinde sayılmıştır. Bu hallerin devamı süresince zamanaşımı işlemez ve işlememe sebeplerinin kalktığı günün bitmesinden itibaren başlar veya durmasından evvel başlamış olan sürecine göre devam eder.

Tahsil zamanaşımını kesen ve dolayısıyla yeni baştan başlamasına sebep olan haller ise bu kanununun 103. maddesinde sayılmıştır. Maddeye göre ödeme,
·         Haciz tatbiki,
·         Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,
·         Ödeme emri tebliği,
·         Mal bildirimi,
·         Mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
Bu işlemlerin herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,
·         İhtilaflı kamu alacaklarında yargı mercilerince bozma kararı verilmesi,
·         Kamu alacağının teminata bağlanması,
·         Yargı mercilerince yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi,
·         İki kamu idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı kamu idaresi tarafından borçlu kamu idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi,
·         Kamu alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması

Tahsil zamanaşımını keser ve bu durumda kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar.

Görüldüğü gibi kamunun her hareketi tahsil zamanaşımını kesmekte ve yeniden başlatmaktadır.


30 Aralık 2010 Perşembe

YIL SONUNDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KONULAR


Takvim yılının biteceği şu günlerde şirketler için önemli olan bazı konuların yöneticilere hatırlatılmasında fayda olduğu düşünülmektedir.

1. Transfer fiyatlandırması açısından durumunuzu kontrol edin

Grup şirketi iseniz, Grubunuzdaki diğer şirketlerden mal ve veya hizmet alıp satıyorsanız, emsale uygun kâr etmiş olmanız gerekli. Zarardaysanız mutlaka durumunuzu iyi irdeleyin. Düzeltme imkanlarını araştırın ve yılı kapamadan yapmaya çalışın.

Eğer Geçmiş yıllara göre mukayese edildiğinde kârınız veya fiyatlarınızda değişiklikler varsa, farklı bir uygulama yapıyorsanız iktisadi gerekçeleri ile ayrıntılı bir şekilde izah edebilir olmanız gerekmektedir.

2. Yurt dışına yaptırdığınız ödemeleri stopaj ve KDV açısından kontrol edin

Yurt dışına yaptığınız ödemeler stopaja ve sorumlu sıfatıyla KDV ye tabi tutuluyorsa büyük ölçüde rahatsınız. KDV uygulamamışsanız büyük bir ihtimalle hata yapıyor olabilirsiniz.

Stopaj uygulamıyorsanız, stopaj uygulanıp uygulanmayacağı konusundan emin olmanızda fayda var.

3. Aftan yararlanacaksanız 2010 beyanını düşünün

Yeni aftan yararlanacaksanız 2010 beyanını, aftan yararlanma gerekçelerini düşünüp, 2010 için bertaraf edecek şekilde yapın.

4. Yeni yasayı da düşünerek yeni yılda yeni bir başlangıcı düşünün

Meclis gündemindeki yeni af yasasının getirdiği imkanlardan yararlanmayı düşünüyorsanız yeni döneme, geçmişte yaptığınız hatalı uygulamalara son vererek başlayın.

5. Şüpheli alacakları kontrol ediniz

Şüpheli hale gelmiş alacaklarınızı karşılık yolu ile gider yazacaksanız yılsonuna kadar icra ya da dava yoluyla takibine başlamanız gerekiyor

Problemli hale gelmiş alacaklarınız için takibe başlamamışsanız karşılık ayırsanız bile vergi matrahından düşeme imkanınız yok bunu unutmayın.

6. Reeskont yapacaksanız alacaklarınız senetli olmak zorunda

Yıl sonunda mevcut alacaklarınızla ilgili reeskont yapabilmenin tek yolu senede bağlanmış olmasıdır.

7. Mutabakatlara dikkat

Alacaklarınız, borçlarınız ve tüm banka hesaplarınız için mutabakat yapın. Böylelikle düzenlediğiniz faturanın karşı tarafın kayıtlarına girdiğinden emin olursunuz.

Aynı zamanda size düzenlenen faturaların da kayıtlarınıza intikal edip etmediğinin bir kontrolü olur. Ayrıca Şirkette bir yolsuzluk varsa çoğu zaman mutabakat farkları bunun sinyali olabilir.

8. Fatura envanteri yaptırın

Şirketlerinizin faturaları adeta bankalardan aldığınız çek defteri gibidir. Boş da olsa dolu da olsa faturalarınıza kıymetli evrak muamelesi yapın. Bunun için de yılsonlarında bir fatura envanteri yapmakta fayda var.

9. Envanter yapın

Şirkette yılda bir yapılacak fiili kontrolü ciddiye alın. Ciddi yapılacak sayımlar ve sayım sonuçlarıyla defter ve belgelerin uyumunun kontrolü çok önemlidir. Her zaman bir şeylerin göstergesidir.

10. Kara listede misiniz?

Zaman zaman müşaviriniz vasıtasıyla vergi idaresinin kara listesinde olup olmadığını kontrol ettirmenizde fayda var.

11. Kara listedekilerle alış verişiniz var mı?

Vergi idaresinin Kara listesindeki müşterilerinizle alış veriş konusuna da çok dikkat etmek gerekiyor. Kesinlikle alınan veya satılan mallar irsaliyeli, faturalı, ödemeleri ise banka vasıtasıyla olmalı. Mümkünse bu müşterilerle çalışmamaya özen gösterilmeli.

12. Borcunuz var mı?

Yılsonunda internet vergi dairesi kayıt ve imkânını kullanarak vergi dairesindeki durumunuzu kontrol ettirin.Bunu sosyal güvenlik borçları için de yapabilirsiniz.

Unutmayın kamu borçları nedeniyle bir yönetici olarak kişisel mal varlığınızla takip edilebilirsiniz.

13. Kota tutturma çabası ile suni faturalar kesilmesine müsaade etmeyin

Birçok şirkette şu sıralar kota telaşı başladı. Bu nedenle de satış bölümleri bütçelerini/hedeflerini tutturabilmek için bayilere, tahsilât kolaylıkları da sağlayarak satış yapmaya çalışıyorlar. Oysa bu satışın en azından KDV sinin izleyen ay ödenmesi gerekiyor.

Dolayısıyla hedefleri tutturma yarışı içinde, aslında gerçek olmayan performans sergilenmiş gibi görünebilir ve bir de finansal yük oluşabilir buna dikkat edilmeli.

14. Bu yıla ilişkin tüm faturalarınızı kestiniz mi?

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan konulardan biri de bilerek ya da bilmeyerek geç düzenlenen faturalardır.

Fatura geç düzenlediğinde alıcının hesaplarında dönem kaymasına sebep olabilir. Sıkı bir bütçeleme ve onay mantığı içinde çalışan şirketlerde izleyen yılda gelen faturalar sorun yaratabilir.

15. Bu yıla ilişkin faturalarınızı aldınız mı?

Alınacak faturaların gecikmesi halinde, izleyen yılda gelen faturanın KDV sinin indirilebilirliği sorun yaratabilir.

Bu nedenle yılı düzgün kapatabilmek, bu yıla ilişkin kârınızı doğru tespit edebilmek için tüm gider/maliyet faturalarının gelip kayıtlara intikal ettiğinden emin olun.

16. Defterleriniz yetecek mi?

Eskiden beri gelen kötü bir alışkanlıkla nedense defterler zamanında basılmaz. İhtiyaç hasıl olduğunda da bir sürü aksilik yaşanır. Boş defterler bulunamaz, basmaya kalkılır yetmez vs.

Bu çok basit konu dahi başa büyük belalar açabilir. Birçok şirket defteri sonradan basmaya kalktığında defterin yetmediğini görmüş, bunun üzerinde elindeki defterin arka yüzüne de basmak zorunda kalmıştır. Vergi idaresi de arka tarafa kaydedilen kayıtları yok sayarak cezalı işlem yapmaya kalmıştır.

Sadece basit bir önlemle, kontrol ederek, sorarak böylesi gereksiz bir sıkıntıdan kurtulabilirsiniz.

17. Yeni yıla ilişkin tüm defterler tasdik edildi mi?

Defter tasdiki kısmen ya da tamamen zaman zaman unutulabilmektedir. Muhasebenizden tasdiklerin yapılıp yapılmadığını mutlaka araştırın.

18. Vergiyi azaltmak için fatura toplamaktan kaçının

Dönem sonlarında daha da yoğunlaşan bir başka çaba da belgelenememiş giderleri belgeleyebilmek, şirket içindeki yolsuzlukları örtebilmek veya oluşan fazla kârları aşağıya çekebilmek vb. birçok gerekçeyle başlayan "sağlam fatura" arayışıdır.

Muteber olduğu iddia edilen firmalar tarafından düzenlendiği iddia edilen faturalar, faturadaki KDV tutarı ödenerek satın alınmaya çalışılıyor olabilir.  Bunlar artık eski dönem yaklaşımları. Bilin ki bu tur uygulamalar eninde sonunda ayağınıza dolanacak ve bedeli de çok ağır olacaktır.

19. Merak Projesini unutmayın

Vergi idaresi çok çeşitli yerlerde toplanan iktisadi verilere elektronik ortamda erişebiliyor. Aşağı yukarı tüm beyanlar, bildirimler ve ekleri elektronik ortamda alınıyor. Bu verilerin birbirleriyle çapraz kontrolleri yapılıyor. Çok sayıda noktadan gelen veriler ve beyanlar elektronik olarak gözden geçirilip sorunlu olanlar inceleme için seçilmeye başlandı. Bu nedenle gerçek faaliyet ile belgeler kesinlikle uyumlu olmalı aksi halde incelemeden kaçmak imkansız hale geldi.

20. İnceleme oranı yanılgısı

Önceleri Türkiye'de vergi incelemesine seçim, kısıtlı sayıda veriye dayanarak yapılıyordu.

Şimdi özellikle büyük firmalar (şehirde, sektörde, Türkiye genelinde, ciro, karlılık, çalışan sayısı, devreden KDV tutarı gibi 914 ayrı kriterden MERAK projesi sayesinde analiz edilip riskler belirlenerek) sürekli denetime tabi tutulmaya çalışılıyor.

21. Matrah artırımını bir prestij sorunu olarak almayın

Matrah artırımından yararlanıp yararlanmama konusu şu sıralar sıkça tartışılıyor. Bazı şirketler, "Bu zamana kadar her şeyi doğru yaptık neden bir de ilave ödeme yapayım. Yaparsam bir şeyleri gizlemişim diye algılanır." diye düşünüyorlar.

Haklılık payı yok değil ama bu meseleye daha pragmatik yaklaşmalı. Yapacağınız ödemeyi bir nevi sigorta primi gibi düşünün. Prim sizin için uygun veya katlanılabilir seviyede ise hiç düşünmeyin "incelenmeme hakkını" satın alın.

22. IFRS geliyor

IFRS, Uluslararası Muhasebe Standartları'nın İngilizce kısaltması. Mecliste epeydir bekleyen yeni Ticaret Kanunu yasalaşırsa şirketlerinizde büyük bir değişim yaşanacak. Muhasebe standartları değişecek, raporlama ve denetim tamamen değişecek. Artık bu konuyu da gündeme almanız gerekiyor.

İşlerinizi büyüttüyseniz, Türkiye size dar geliyor, büyük ölçekli kredi almayı, yabancılara hisse satmayı, ortak almayı düşünüyorsanız gerekli hazırlıklarınızı yapın. Yeni kanun tasarısı bunun için de bir fırsat olabilir.

23. Yıllık değerlendirme toplantısı

Uygulamada en çok rastlanan eksikliklerden biri, şirketlerin kendi müşavir ve avukatlarını yeterince iyi değerlendirememesi. Lütfen avukatlarınızı ve müşavirlerinizi yaptığınız tüm işlerde, baştan itibaren işin içinde tutun. Yılsonlarında yıllık bir değerlendirme toplantısı yaparak şirketin sorunları ve konuları üzerinden beraberce gitmek faydalı olacaktır.

24. Yabancı şirketlerin mümessili olanlar

Son yıllarda vergi incelemelerinde Türkiye'de mümessili bulunan yabancı firmaların, Türkiye'den elde ettikleri gelirleri Türkiye'de vergilenmeye dönük eleştiriler yapılmaya başlandı.

Mümessilin, yurtdışındaki firmanın daimi temsilcisi olduğu iddia edilerek vergileme yapılmaya çalışılıyor. Tabi yabancı şirket adına yapılan tarhiyat ilk etapta Türkiye'deki mümessilden isteniyor.

25. Ortakların yaptıkları şahsi giderleri (KKEG) yazmak da yetmeyebilir

Genel olarak yapılan bir hata, Ortakların bazı harcamaların Kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) yazılmasının vergi ile ilgili sorunları çözeceğinin düşünülmesidir.

KKEG kaydetseniz ve üzerinden kurumlar vergisi ödeseniz bile, şayet örn. bu gider ortakla ilgili bir giderse ortağa dağıtılmış kazanç olarak kabul edilip kar payı stopajına da tabi tutulması gerektiği ileri sürülebilecektir.

26. Bir şey satın alıyorsanız dikkat

Alacağınız gayrimenkuller için detaylı dosyalar oluşturun. Ödemelerinizi banka üzerinden yapın. Ayrıca resmi evraklarda da gerçek bedeli gösterin. Aksi halde para vererek aldığınız arsayı/binayı kaybetmek zorunda kalabilirsiniz.

27.KDV açısından yıl sonunun önemi

27.1. Usul Hükümlerine Uyum

Katma Değer Vergisi Kanunu’nda usul hükümlerine uymamanın sonucu cezaya tabi olmaktan çok bazı haklardan yararlanılmamasına sebep olmaktadır. Bu nedenle her şeyden önce işlemlerin yasalarda belirtilen şekil şartlarına uyması önem arz etmektedir. Örneğin satış faturalarımızda KDV oranının gösterilmesi ve tutarının ayrıca yazılmış olması gerekmektedir. Mal ve hizmet alımlarımız karşılığında düzenlenen belgelerde aynı kurala uyulup uyulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Belgelerde yer alan KDV tutarlarının kayıtlara doğru alınıp alınmadığı hususu da bir diğer önemli konudur. Tek düzen hesap planında yer alan 191 ve 391 hesaplarının kullanılması şarttır. Keza devreden KDV tutarı her dönem için ayrı ayrı görülebilecek şekilde kayıtlarda yer alması gerekmektedir.

Defterlerin tasdiklerinin tamam olması ve defterlerin basılmış olması hususuna da usul açısından ayrıca dikkate edilmesi gerekmektedir.

27.2. Yapılan Giderlerin KDV Açısından Değerlendirilmesi

a) KKEG

Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre gider olarak değerlendirilmeyen tutarlar kayıtlara alınırken genellikle kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmektedir. Söz konusu tutarların içerisindeki KDV’nin de ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.

b) Bağış ve yardımlar

Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde bedelsiz verilen ayni ve nakdi değerlerin gider yazılması hususu düzenlenmiştir.

Bununla bağlantılı olarak Katma Değer Vergisi Kanununun 17. maddesinde “Sosyal Amaç Taşıyan İstisnalar” başlığı altında bir düzenleme daha yapılmış ve tanımlanan bağış ve yardımlar kısmi istisna olarak belirtilmiştir. KDV Kanununun 30’uncu maddesine istinaden kısmi istisna halinde Yüklenilen KDV, İndirilecek KDV’den çıkartılarak gider yazılması gerekmektedir.

Bu durumda, ayni yardım olarak verilen mal ve hizmet alımı için yapılan giderlerin KDV’si gider yazılacaktır.

Bu konuda düzenlenmiş bulunan Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde belirtilen oranlara dikkat edilmesi ve gider yazılacak KDV tutarının tespit edilmesi gerekmektedir.

Her türlü yardım ve bağışın, dönemi içerisinde KKEG olarak kayıtlara alınmış olması gerekmektedir. Yılsonu değerlendirmede KKEG olarak kayıt edilen yardım ve bağışlar gider olarak dikkate alınabilmektedir. Bunun içerisinde KDV’nin de olduğu dikkate alınmalıdır.

c) İmha edilen mallar

113 seri no’lu KDV Genel Tebliğinde, KDV Kanunu’nun 30/c maddesinde; deprem sel ve Maliye Bakanlığı’nın yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. 

Dönem sonlarında imha edilen mallar ile ilgili düzeltmenin yapılıp yapılmadığına bakılması gerekmektedir. İmha edilen mal mevcut ise ve düzeltmesi de yapılmamış ise bu konuda mutlaka değerlendirme yapılması gerekmektedir.

Bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No’lu KDV beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkartılması gerekmektedir.

Bu konunun aksine hareket etmek isteyen firmaların beyannamelerini ihtirazı kayıtla vererek konuyu davaya taşıma ihtimalini değerlendirmeleri gerekmektedir.

d) Fireler

Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 23.06.2010 KDV-57 / 2010 -5 sayılı Sirküler’de, mallarda değer kaybının ve yüklenilen KDV’nin indirim hakkının üçlü bir ayrım çerçevesinde (zayi olma, kısmi değer düşüklüğü ve fire) değerlendirildiği görülmektedir.

Fire, bir malın imalat sürecinde veya tüketiciye arzına kadar kendi doğal akışı içinde uğradığı fiziksel kayıp olarak tanımlanmaktadır.

İmalat sırasında veya sonrasında meydana gelen firelerin zayi olan mal kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin de düzeltilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak, yasal düzenleme veya ilgili mesleki kuruluşlar tarafından belirlenen fire miktarını aşan kayıplara ilişkin giderlerin, Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indiriminin kabul edilmemesi halinde, bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamakta ve düzeltilmesi gerekmektedir.

Bu konunun aksine hareket etmek isteyen firmaların beyannamelerini ihtirazı kayıtla vererek konuyu davaya taşıma ihtimalini değerlendirmeleri gerekmektedir.

e) Hurda satışları

KDV Kanununu 17-4-g maddesinde “metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının tesliminin” KDV’den istisna tutulduğu belirtilmiştir. Söz konusu ürün gruplarının içeriği ilgili tebliğler ile açıklanmıştır.

KDV Kanunu’nun 30/a maddesine göre vergiden istisna edilmiş olan malların teslimi ile ilgili alış vesikalarında gösterilen ve maliyet içinde yer alan KDV indirim konusu yapılamaz. İstisna teslimin gerçekleştiği dönemde KDV’nin düzeltilmesi gerekmektedir.

KDV Kanunu’nun 18’inci maddesi kapsamında istisnadan vazgeçilmesi durumunda ise tevkifat yapılması gerekmektedir.

f) Çalınan veya kaybolan mallar

Çalınan/kaybolan malların KDV Kanunu’nun 30/c maddesi kapsamında zayi olan mal olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, çalınan/kaybolan mallar nedeniyle yüklenilen KDV’lerin indirim konusu yapılmaması, indirilmiş ise ilgili dönemde hesaplanan KDV’ye ilave edilmek suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir. 

KDV Kanunu’nun 30/d maddesinde, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları’na göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

g) İthal Ürünler İle İlgili Gelen Fiyat Farklarında KDV

İthal ürünler ile ilgili olarak yılsonlarında gelen fiyat farkı faturalarında KDV ve gümrük vergisinin irdelenmesi gerekmektedir.

27.3. Defter Kayıtlarının Doğruluğu

a) İhraç Kayıtlı teslimler İle İlgili KDV

3065 sayılı KDV Kanunu’nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde gerekli düzenleme yapılmış ve İhraç Kaydıyla Satışlarda teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren 3 ay içerisinde ihracatın yapılması ile KDV istisnasından faydalanacağı hükme bağlanmıştır. İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken KDV, ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra mümkün olmaktadır

Söz konusu teslimler ile ilgili muhasebe kaydının ve takibinin düzenli olarak yapılması gerekmektedir. 192 hesap ile 392 hesabın karşılıklı çalıştırılması, tecil-terkin işleminin zamanında yapılması, iade alınması durumunda hesapların düzeltilmesi gerekmektedir.

b) Devreden KDV

Yıl sonunda;

a. KDV hesaplarının kapanmış olduğunu,

b. Devreden KDV tutarının KDV beyannamesi ile uyumlu olduğunu

tespit ettikten sonra Devreden KDV ile ilgili olarak, yıl başındaki Devreden KDV ile yıl sonundaki Devreden KDV arasındaki farkın artması durumunda nedeninin mutlaka araştırılması gerekmektedir.

Devreden KDV’si bulunan firmaların istisnalı işlemleri var ise ve de KDV iade almamışlar ise iade almaları hususu değerlendirilmelidir. Eğer ki alınan iadenin düşüklüğünden şüpheleniliyorsa, bu konunun da araştırılması gerekmektedir.

c) Henüz Ulaşmamış Faturalarda

Katma değer vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin üçüncü fıkrası gereği, indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı ile sınırlı olduğu unutulmamalıdır.

Bu çerçevede, ilgili faturanın bir sonraki yıl defterlerine yazılması halinde indirim konusu yapılamayacağına dikkat edilmelidir.

d) Sorumlu Sıfatı İle KDV

Dönem sonunda işlemlerin kontrolünde tevkifatın doğru hizmetler ile ilgili olarak doğru şirketlere yönelik yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Alt taşeronlara yaptırılan yapım işlerinde de tevkifat yapılacağı unutulmamalıdır.

Tevkifatlı fatura düzenlenmiş ise bunların KDV beyannamesinde beyan edilip edilmediği, beyan edilmiş ise beyanın doğruluğu kontrol edilmelidir.

Yılsonu değerlendirmelerinde 2 No’lu KDV beyannamelerinin zamanında ve düzgün şekilde verildiğinin kontrol edilmesi gerekmektedir. 

e) İade hesabı ile KDV Beyannamesinin Uyumu

KDV Beyannamesinin;

- Tam istisna kapsamına giren işlemler,

- Diğer iade hakkı doğuran işlemler, 

- İhraç kayıtlı teslimler 

bölümlerinde yer alan istisnalara ilişkin “İadeye Konu olan KDV/Yüklenilen KDV” rakamlarının; şirketin defter kayıt ve belgelerine istinaden hesaplanan iade rakamları ile uyumluluğu kontrol edilmelidir.

Tenzil ettirilen tutarlarla ilgili düzeltmeler yapılmalıdır.

27.4. Diğer Konular

a) Ciro Primlerinde KDV 

2010 ile ilgili ödeyeceğiniz ciro primlerinin faturalarını 2010 tarihli olarak almaya ve en geç Aralık beyanına dahil etmeye çalışın.

Öte yandan sizin tarafınızdan düzenlenmesi gereken ciro primi faturaları için de bu durum geçerli. Siz ciro primi faturalarının izleyen yıl tarihli düzenleseniz bile bir önceki yılla ilişkili olduğu için önceki yıl geliri olarak dikkate almak zorundasınız.

Sonradan düzenlenmiş bulunan ciro primi, vade farkı, kur farkı, faiz ve primler ile ilgili faturalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu faturalarda yer alan KDV, indirim ve iade açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

b) Şüpheli Alacakların İçerisindeki KDV

Katma değer vergisinden kaynaklanan bir alacak için karşılık ayrılması düşünülüyorsa, Vergi usul Kanunu’nun 323. maddesinde yer alan koşullar ve başta katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilmesi olmak üzere 334 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde konunun değerlendirilmesi gerekmektedir.

c) Gider Yansıtması 

Yapılan giderin aynen yansıtılması veya daha yüksek bir tutarda yansıtılması durumunda, bu işlemlerin KDV uygulaması açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.

d) KDV iadelerinde yaşanan sorunlar

KDV iadesi alıyorsanız zaten gün be gün sorunları yaşıyorsunuzdur. Özellikle mahsuplar uzun süre yapılmayıp, daha sonra problemler çıkarılabilmektedir.

En azından yılsonlarında mahsuplara ilişkin olarak vergi dairelerindeki durumu gözden geçirmekte, teminat verilmişse en son hangilerinin geri alındığını, ne kadarlık teminatın ne zamandan beri vergi dairesinde kalıyor olduğunu kontrol edin.

Kaynak:
Zeki Gündüz – Dünya
Recep Bıyık – Vergi Portalı