29 Mart 2012 Perşembe

Gelir vergisi beyanında beyanname üzerinde yapılacak indirimler


  

Gelir vergisi beyanına tabi 7 gelir unsurunun net tutarının tespiti açısından elde edilen kazanç ve iratlardan indirilecek giderler 193 sayılı GVK nun ilgili maddelerinde sayılmıştır.

Ayrıca, GVK nun 89 uncu maddesinde ise gelir vergisi matrahının tespitinde indirilecek diğer indirimler sayılmıştır. Bu indirimlerin özelliği kazanç ve iratların safi tutarının tespiti sırasında değil bu kazanç ve iratların gelir vergisi beyannamesi ile beyanı sırasında indirilmesidir.

Gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıda belirtilen indirimlerin yapılabilmesi için yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin bulunması ve yapılacak indirimlerin ilgili mevzuatta belirtilen şartları taşıması gerekmektedir.

Kazanç ve iratların beyanı sırasında İndirim konusu yapılabilecek hususlar şunlardır;

1 - Şahıs sigorta primleri ve bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,

2- Eğitim ve sağlık harcamaları,

3- Bağış ve yardımlar,

4- Sponsorluk harcamaları,

5- Ar-Ge harcamaları,

6- Doğal afetler ile ilgili ayni ve nakdi bağışlar,

7- Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımlar,

8- İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansına yapılan bağış, yardım ve sponsorluk harcamaları,

9- Diğer kanunlara göre tamamı indirilecek bağış ve yardımlar.

1. Şahıs Sigorta Primleri ve Bireysel Emeklilik Katkı Payları

Yıllık beyanname veren mükellefler, vergi matrahlarının tespitinde bireysel emeklilik sistemine ödedikleri katkı payının beyan edilen gelirin % 10’una kadar olan kısmını gelir vergisi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapabileceklerdir. Bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin ise beyan edilen gelirin %5’ine kadar olan kısmı matrahın tespitinde indirim konusu yapılacaktır. İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları toplamından önceki tutar esas alınacaktır.

Bireysel emeklilik sistemi ile diğer şahıs sigortaları için ödenen katkı payı ve primlerin birlikte olması halinde matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutar beyan edilen gelirin % 10’u ile sınırlı olacaktır. Bu
durumda şahıs sigorta primleri için %5 oranındaki sınır ayrıca aranacaktır. İndirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkı paylarının toplamı, asgari ücretin brüt yıllık tutarını aşamaz (2011 yılı gelirlerine ilişkin olarak kullanılacak olan asgari ücretin yıllık brüt tutarı 9.801 TL’dir).

2. Eğitim ve Sağlık Harcamaları

Aşağıda belirtilen şekilde yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin % 10’unu aşmaması şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilir: Eğitim ve sağlık harcamaları Türkiye’de yapılmalıdır.

·         Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmelidir.
·         Söz konusu harcamalar mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olmalıdır.

İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları toplamından önceki tutar esas alınacaktır.

3. Bağış ve Yardımlar

3.1. Sınırlı İndirilecekler

Gelir vergisi mükellefleri, genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yaptıkları bağış ve yardımları yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerinden indirim konusu yapabilirler.

3.2. Sınırsız İndirilecekler

·         Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu (Kalkınmada Öncelikli Yörelerde 50 yatak kapasiteli) ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden indirilebilecektir.

Okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurdu yapımı veya bu tesislerin faaliyetlerine devam edebilmeleri için yapılan bağış ve yardımların (harcamaların) herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın vergi matrahının tespitinde dikkate alınabilmesi için bu bağış ve yardımların genel bütçeye dahil daireler, özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köylere yapılması gerekmektedir.

Düzenlemede yer alan “okul” ifadesinden, doğrudan eğitim-öğretim hizmetlerinin verildiği temel birimlerin anlaşılması gerekmekte olup, rehberlik ve araştırma merkezi, mesleki eğitim merkezi, iş eğitim merkezi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve akşam sanat okulları da bu kapsamda değerlendirilecektir.

Düzenlemede yer alan “sağlık tesisi” ifadesinden ise Sağlık Bakanlığınca sağlık tesisi kapsamında değerlendirilen kurum ve kuruluşların anlaşılması gerekmektedir.

·         Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedellerinin tamamı beyan edilecek gelirden indirilebilecektir.

·         Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen harcamalar (Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin 7 inci fıkrasında sayılmaktadır) ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir.

4. Sponsorluk Harcamaları

3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için %50’si yıllık
beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir.

5. Araştırma ve Geliştirme Harcamaları

Ar-Ge indirimi hem Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinde hem de 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunda düzenlenmiş bulunmaktadır. Gelir Vergisi Kanununa göre, mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100’ü “Ar-Ge İndirimi“ olarak yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilebilecek, Ar-Ge faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden ve tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge indirimi hesaplanmayacaktır.

Öte yandan 5746 sayılı Kanunda belirtilen işletmelerce gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı 31.12.2023 tarihine kadar Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca ticari kazancın tespitinde “Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi”nin ilgili satırında gösterilmek suretiyle
indirim konusu yapılabilecektir.

5746 sayılı Kanun kapsamındaki indirimden yararlananlar, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda belirtilen “Ar-Ge indirimi”nden ve 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun aynı mahiyetteki hükümlerinden ayrıca yararlanamazlar.

5746 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan Ar-Ge indirimi tutarının ilgili dönemde kazancın yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamaması halinde bu tutar sonraki hesap dönemlerine devredilecek, devredilen tutarlardan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki dönemlere ait olanlar, takip eden yıllarda Vergi Usul Kanununa göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınacaktır.

6. Doğal Afetler ile İlgili Ayni ve Nakdi Bağışlar

Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla Başbakanlık aracılığıyla makbuz karşılığı yapılan ayni veya nakdi bağışların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.

7. Türkiye Kızılay Derneğine Makbuz Karşılığı Yapılan Nakdi Bağış ve Yardımlar

Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesine 5904 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen 11 inci bent hükmü uyarınca iktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.

8. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansına Yapılan Bağış, Yardım ve Sponsorluk Harcamaları

Gelir Vergisi Kanununa 5766 sayılı Kanunla eklenen geçici 74 üncü madde ile 5706 sayılı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkında Kanun uyarınca kurulan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansına yapılan her türlü ayni ve nakdi bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamalarının tamamı, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilecektir.

9. Diğer Kanunlara Göre Tamamı İndirilecek Bağış ve Yardımlar

·         Umumi hayata müessir afetler dolayısıyla alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlara ilişkin 7269 sayılı Kanuna göre oluşturulan fona yapılan nakdi bağışların tümü ile milli yardım komiteleri veya mahalli yardım komitelerine makbuz karşılığı yapılan ayni/nakdi bağışlar,

·         Yüksek Öğretim Kanununa göre üniversitelere ve İleri teknoloji Enstitüsüne makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışlar ile vakıf üniversitelerine yapılan bağış ve yardımlar,

·         Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununa göre yapılan bağış ve yardımlar,

·         Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun Kuruluşu Hakkındaki Kanuna göre yapılan nakdi bağışlar,

·         Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununa göre yapılan ayni ve nakdi bağışlar,

·         Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanununa göre yapılan ayni ve nakdi bağışlar,

·         Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Kanununa göre yapılan ayni/nakdi bağışlar,

·         Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanununa göre yapılan ayni/nakdi bağışlar,

·         İlköğretim ve Eğitim Kanununun 76 ıncı maddesine göre ilköğretim kurumlarına yapılan nakdi bağışlar,

Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınır.


23 Mart 2012 Cuma

Şirketin personelinin ikametine tahsis etmek üzere gayrimenkul kiralaması






Uygulamada zaman zaman karşılaşılan konulardan biri de firmaların personelinin ikametine tahsis edilmek üzere konut kiralamaları ve bu konutları çalışanlarına lojman olarak tahsis etmesidir.

Bu durumda firmaca kira ödemelerinin tevkifata tabi tutulup tutulmayacağı ile kira bedelleri ile söz konusu gayrimenkule ait elektrik, doğalgaz, telefon ve benzeri giderlerin kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı, çalışana tahsis edilen konutun ücret olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususları her zaman tartışma konusu olmuştur.

193 sayılı GVK nun 23/9 uncu maddesi;

Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konut tedariki ve bunların aydınlatılması, ısıtılması ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler ile mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100 m2yi aşmayan konutların hizmet erbabına mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler (Bu konutların 100 m2'yi aşması halinde, aşan kısma isabet eden menfaat için bu istisna hükmü uygulanmaz); hükmünü içermektedir.

Hüküm irdelendiğinde, ister firmanın kendisine ait konutlarının isterse üçüncü kişilerden kiralanan konutların çalışanlara lojman olarak tahsis edilmesi işleminde gelir vergisi istisnası uygulanması için,

·         Konut Tahsisini yapacak firmanın maden işletmesi veya sanayi işletmesi olması, ya da

·         Konut tahsisi yapılacak çalışanların özel kanunlar gereğince kendisine konut tahsisi yapılması zorunlu memur veya müstahdemlerden olması,  

gerekmektedir. Öte yandan

·         Tahsis edilecek konutların firmanın kendi mülkiyetinde ve aktifinde olması halinde ise bürüt alanın 100 m2 yi geçmemesi,

Gerekmektedir. 

Aksi halde, Personele lojman olarak tahsis edilen konutlar GVK nın 23/9 uncu maddesi kapsamında değerlendirilemez.

GVK nun 23/9 uncu maddesi kapsamında değerlendirilmeyen konut tahsislerinin personele sağlanan menfaat olarak ücret kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yine aynı kanunun 61 inci maddesi hükmüdür.

Dolayısıyla, gayrimenkul için ödenen kira tutarı ile sağlanan menfaatlerin brütleştirilerek bordroya dahil edilmesi ve ücret olarak bu tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca tevkifat yapılması gerekmektedir. 

Ücret niteliğindeki bu bedellerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür. 

Söz konusu lojman olarak kiralanan konutların gerçek kişilerden kiralaması karşılığı nakden veya hesaben yapacak kira ödemeleri üzerinden de Gelir Vergisi Kanununun 94/5-a maddesi uyarınca tevkifat yapması gerekeceği unutulmamalıdır. 

Nitekim gelir idaresince verilen 12.09.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-1576 sayılı özelge de bu yöndedir.

Söz konusu özelge aşağıya aynen çıkarılmıştır.

12.09.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-1576 sayılı özelge

İlgide kayıtlı dilekçenizde ... Vergi Dairesi  Müdürlüğü mükelleflerinden ... vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olarak faaliyette bulunduğunuzu belirterek, personelinizin ikametine tahsis edilmek üzere kiralayacağınız konutlara ilişkin yapacağınız kira ödemelerinin tevkifata tabi olup olmadığı ile kira bedelleri ile söz konusu gayrimenkule ait elektrik, doğalgaz, telefon ve benzeri giderlerin kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

“5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ıncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılarak (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilebileceği belirtilmiştir.  

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir" denilmiş, 63 üncü maddesinde de ücretin gerçek safi değerinin, işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından bu maddede sayılan indirimler yapıldıktan sonra kalan miktar olduğu, maddenin dördüncü fıkrasında, konut tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatlerin, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerleneceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendinde, genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konut tedariki ve bunların aydınlatılması, ısıtılması ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler ile mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100 m²'yi aşmayan konutların hizmet erbabına mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler (Bu konutların 100 m²'yi aşması halinde, aşan kısma isabet eden menfaat için bu istisna hükmü uygulanmaz)  gelir vergisinden istisna edilmiştir.  

Aynı Kanunun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre, 5/a bendinde ise, 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağı belirtilmiş olup "Vergi Tevkifatında Uyulacak Esaslar" başlıklı 96 ıncı maddesinin birinci fıkrasında ise, vergi tevkifatının, 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödeme deyiminin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade edeceği belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasında ise  vergi tevkifatının, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılacağı, kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu verginin, bilfiil ödenen miktarı ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden  hesaplanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; söz konusu konut tahsisi Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamına girmemekte olup, Şirketiniz tarafından kiralanarak elektrik, su, doğalgaz, telefon ve benzeri giderlerinin karşılanmak suretiyle personelinize ikametgah olarak tahsis edilen konutların, personele sağlanan menfaat olarak ücret kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, gayrimenkul için ödenen kira tutarı ile sağlanan menfaatlerin brütleştirilerek bordroya dahil edilmesi ve bu tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca tevkifat yapılması gerekmektedir. 

Ayrıca, ücret niteliğindeki bu bedellerin Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, Şirketinizin söz konusu taşınmazları gerçek kişilerden kiralaması karşılığı nakden veya hesaben yapacağı kira ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94/5-a maddesi uyarınca tevkifat yapması gerekeceği ise tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.”

18 Mart 2012 Pazar

Cari yılda ödenen geçmiş yıla ait (SGK) Bağkur pirimleri


İçinde bulunduğumuz ayın gelir vergisi beyan dönemi olması nedeniyle tereddüt edilen konulardan biride SGK Kanunu uyarınca 4/b kapsamında olan Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükelleflerin cari yılda ödedikleri geçmiş yıllara ait SGK pirimlerinin gider yazılıp yazılmayacağı konusudur.

Konu ile ilgili olarak Gelir idaresi Başkanlığınca yayımlanan 110 seri nolu GVK genel tebliğinde düzenleme yapılmıştır.

Söz konusu genel tebliğde;

“193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun sâfi ticari kazancın tespitinde indirilecek giderlere ilişkin 40 ıncı maddesinde, teşebbüs sahipleri tarafından kendileri için emekli ve yardım sandıklarına veya sigorta şirketlerine ödenen emekli aidatı ve sosyal sigorta primlerinin, gider yazılmasını öngören bir hüküm yer almamakla beraber; 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) Kanununun 49 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında, sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği hükme bağlanmıştır. 

Bağ-Kur Kanununun bu hükmü karşısında, anılan kanun uyarınca ödenen giriş keseneği ve primlerin, teşebbüs sahipleri tarafından hesaplara gider olarak yazılması gerekmekte ise de, söz konusu Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerinin doğrudan doğruya kayıtlara gider olarak intikal ettirilmesi halinde, özellikle ortaklıklarda, her bir ortağın ortaklıktaki kâr payının her zaman eşit olmayacağı; ödenecek giriş keseneği ve primlerin seçilen aylık gelir basamağına göre değişebileceği ve bu nedenlerle de safi ticari kazancın tespitinde bazı güçlükler ve sakıncalar doğabileceği açıktır. 

Bu durumda ; 

1. Bağ-Kur giriş keseneği ve sigorta primlerinin Gelir Vergisi Kanununun 89/1 maddesi hükmüne paralel olarak, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi kaydıyla, mükellefler tarafından ticari kazançları dolayısıyla verilecek yıllık beyannamede bildirilen gelirden indirilmesi; 

2. Adî komandit şirketlerinin komanditer ortakları ile limited şirket ortakları hakkında da yukarıdaki esaslar dairesinde işlem yapılması; 

3. Bağ-Kur Kanunu kapsamına giren serbest meslek erbabının, Gelir Vergisi Kanununun 68/8 inci maddesi hükmüne dayanarak hasılatlarından emekli aidatı veya sosyal sigorta primi indirmemiş olmaları şartıyla, anılan kanun gereğince ödedikleri Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini gider yazmaları gerekmekte ise de yukarıda belirtilen nedenler karşısında, bu kimselerin de, Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini serbest meslek kazançları ile ilgili olarak verecekleri yıllık beyannamelerinde gösterdikleri gelirden indirmeleri, 

uygun bulunmuştur. “

Açıklaması yapılmıştır.

Anılan tebliğ halen yürürlüktedir. Bu nedenle Ticaret ve meslek erbapları gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi kaydıyla 4/b kapsamında ödedikleri SGK pirimlerini gelirlerinden indirilebilecektir.