Yurt dışından ithal edilen
mallarla ilgili olarak alıcı firma lehine ortaya çıkan fiyat farklarında KDV
uygulaması ile ilgili olarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından
verilen 23.07.2012 tarih ve 24-2260 sayılı özelge aşağıda özetlenmiştir.
Söz konusu
özelge;
A- Kurumlar vergisi
yönünden
Kurumlar Vergisi
Kanununun "Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı"
başlıklı 13 üncü maddesinde;
"(1) Kurumlar,
ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri
bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa,
kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak
dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya
verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri
ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da
satımı olarak değerlendirilir.
(2) İlişkili kişi;
Kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu
gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan
veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek
kişi veya kurumlan ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin
üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları
da ilişkili kişi sayılır. Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk
vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir
vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz
önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya
bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış
sayılır."
hükümleri yer
almaktadır.
Bu hükümlere göre,
ilişkili kişi kapsamında bulunan yurt dışındaki grup firmalarından emsallere
uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyat üzerinden mal
veya hizmet alım ya da satımında bulunması durumunda, kazanç transfer
fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacaktır.
B- Katma Değer
Vergisi yönünden
KDV Kanununun
- 1/1 inci maddesinde,
Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu
- 10/ı maddesinde,
ithalatta vergiyi doğuran olayın Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme
mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük
beyannamesinin tescili aşamasında meydana geldiği,
- 20/1 inci maddesinde,
teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden
bedel olduğu,
- 21/c maddesinde,
ithalde alınan KDV matrahına gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar
yapılan diğer giderler ve ödemeler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat
farkı, kur farkı gibi ödemelerin dahil olacağı,
- 24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı,
faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan
her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil olduğu,
- 35 inci maddesinde ise
malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya
sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi
işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere
muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine
uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzelteceği,
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, fiili ithal
tarihinden sonra transfer fiyatlandırması düzeltmesi çerçevesinde lehinize bir
fiyat indirimi yapılması durumunda, yapılan indirimler nedeniyle işlemin
matrahında değişiklik vuku bulmakta olup, bu değişikliğin Kanunun 35 inci
maddesi hükümlerine göre düzeltilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, söz konusu
malların ithali sırasında ödenen KDV tutarlarının indirim konusu yapıldığı
hususu da dikkate alınarak, mal bedelinde meydana gelen değişikliğe paralel
olarak indirim tutarları da düzeltilecektir.
Bu düzeltme işlemi,
matrahta değişikliğin vuku bulduğu vergilendirme dönemine ait KDV
beyannamesinde fazladan indirilen tutar, "ilave edilecek KDV"
satırında beyan edilmek suretiyle yapılacağından, yurtdışındaki satıcı adına
fatura düzenlenmesine ve indirim tutarı üzerinden KDV hesaplanmasına gerek
bulunmamaktadır.
Şeklinde verilmiştir.
Söz konusu özelge ile Gelir
İdaresi Başkanlığının görüş değiştirdiği görülmektedir.
Görüş değişikliğinden önce verilen özelgeler;
Yurt dışından ithal
ettiğiniz emtialar için fiili ithal tarihinden sonra satıcı tarafından
ithalatçı lehine fiyat indirimi yapılması KDV’nin konusuna girmemektedir.
Ancak, KDV kapsamına girmese dahi alış ıskontosu ile ilgili olarak yurt
dışındaki satıcıya yönelik KDV ihtiva etmeyen bir fatura düzenlenmesi ve bu
faturanın da kayıtlara intikal ettirilmesi ve düzenlenen fatura ile birlikte
fiyat indirimine yönelik olarak gönderilen creditnemo vb. yazıların zamanaşımı
süresine bağlı olarak muhafaza edilmesi gerekir.
Şeklinde idi. Ancak;
Açıklanan
bu yeni görüş her ne kadar fiyat farkları için KDV hesaplanması gerekir
demiyorsa da mükellefler açısından aynı sonucu doğuracak niteliktedir.
Fiyat
indirimine bağlı olarak matrahta değişikliğin vuku bulduğu vergilendirme dönemi
itibariyle düzeltmeye gidilerek ilave edilecek KDV beyanında bulunulması,
mükellef açısından fatura kesip KDV beyanında beyanın da bulunulmasından farklı
olmayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder