Günlük hayatta işverence işten çıkarılan veya kendi
ayrılan personelle ileride bir sorun yaşamamak adına işveren ile işçi arasında
çıkış sırasında işçinin işverenden ve işyerinden bir alacağı kalmadığına dair
işçi ve işveren arasında işçinin işyerinden hiçbir alacağının kalmadığını
belirten bir ibra sözleşmesi yapılmaktadır.
Ancak daha sonra bu ibranameye rağmen işçiler tarafından
işveren aleyhine Çalışma Bakanlığına ve SGK ya işyerinden alacakları olduğuna
dair şikayetler veya dava açmalar söz konusu olabilmektedir.
Bu şikayet ve davalar genellikle işyeri ve işveren
aleyhine sonuçlanmaktadır.
Bu tür durumlarla karşı karşıya kalmamak için yasal
düzenleme ve yapılması gerekenler irdelendiğinde,
Herhangi bir sebeple İşten ayrılan
personelden alınacak ibranamelerde;
1. İbranamenin düzenlenme ve imzalanma tarihinin sözleşmemin sona ermesinden
başlayarak en az bir ay sonra imza altına alınması
2. İbra edilen alacakların tür ve miktarının açıkça belirtilmesi,
3. Ödendiği belirtilen tazminatların banka aracılığıyla yapılması şarttır.
Borçlar kanunundaki mevcut yasal
düzenlemede bu şartları taşımayan ibranamelerin hükümsüz sayılacağı
bildirilmiştir.
Mevcut Borçlar kanunundaki ibranameye ilişkin yasal düzenleme
kanunun 420 inci maddesinde aşağıdaki şekilde yer almaktadır.
Ceza koşulu ve ibra
MADDE 420- Hizmet sözleşmelerine
sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.
İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra
tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık
sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça
belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla
yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin
olarak hükümsüzdür.
Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya
ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı
olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla
yapılmış olması zorunludur.
İkinci ve üçüncü
fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının
isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat
alacaklarına da uygulanır.
Bu nedenle bu kapsamda alınacak ibra
sözleşmelerinde yukarıdaki mevcut hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder