4 Şubat 2011 Cuma

Ortaklardan alınan borçlar ve ortaklara verilen borçlarda Tevsik zorunluluğu


Tevsik zorunluluğu Maliye Bakanlığının VUK kanunun 257 inci maddesinin kendisine verdiği yetki çerçevesinde düzenleyerek zorunlu hale getirdiği,  mükelleflerin iş ve işlemlerinde uymaları gereken belge düzeni ve belgelendirme, ispatlama, kanıtlama zorunluluğunda oldukları iş ve işlemleridir.

Tevsik zorunluluğu kimleri kapsamaktadır?

  • Birinci ve ikinci sınıf tüccarları,
  • Basit usule tabi mükellefleri,
  • Defter tutmak zorunda olan çiftçileri,
  • Serbest meslek erbabını,
  • Vergiden muaf esnafları
Kapsamaktadır.

Hangi işlemler tevsik zorunluluğu kapsamındadır?

Yukarıda sayılanların kendi aralarında yapacakları her türlü ticari iş ve işlemler ile yine bunların nihai tüketiciye satacakları mal ve hizmetlerden bedeli 8 bin YTL (01/05/2004 tarihinden itibaren) yi aşan tahsilat ve ödemeleri (Avanslar, pey akçesi, depozitolar dahil) zorunluluk kapsamındadır.

İşletmenin ortaklarından aldığı borç için ortaklarına yaptığı ödemeler 

İşletmenin ortaklarından aldığı borç için ortaklarına yaptığı ödemeler tevsik kapsamında değerlendirilmemektedir.

Ancak;

Kurumlar vergisi Kanunu 12 inci maddesi gereği Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır. Hükmü gereği ortağın işletmeye verdiği borç paralarda bu sınıra dikkat edilmesi gereklidir. 

İşletmenin ortağa verdiği borç

İşletmenin ortaklara verdiği borçlar tevsik kapsamında değerlendirilmemekle beraber, İşletmelerin ortaklar cari hesabının borç bakiyesi ve kasadaki fazla tutar işletmenin ortağına para kullandırma işlemi sonucu olabileceği gibi, uygulamada yaygın olarak

1- Fiilen harcama yapıldığı halde belgelendirilemeyen durumlar,

2- Bordrolarda kayıtlı ücretlerin fiilen ödenen tutarın altında kalması nedeniyle oluşan durumlar,

3- Kur farkları gibi fiktif gelir yaratılmasından kurtulmak için bu bedellerin tahsil edilmiş gibi gösterilmesi sebebiyle oluşan durumlar,

4- İşletmenin ortaklarının şahsi masraflarının ya da eş ve çocuklarının harcamalarının işletme kasasından karşılandığı durumlar 

nedeniyle oluşmaktadır.


Diğer yandan İşletmeler çeşitli gerekçelerle faaliyet sonucu elde ettikleri paraları, hiçbir belgeye ve muhasebe kaydına aktarmaksızın işletmenin kasasında Türk Lirası cinsinden nakit olarak göstermektedirler.

VUK 320, 323 ve 332 seri nolu genel tebliği ile tevsik mecburiyeti hakkında getirilen düzenleme ihtiyaç fazlası tanımlamasını kabul edilebilir bir gerekçeye dayalı kılmaktadır.

İhtiyaç fazlası şeklinde tanımlanan tutar her işletme için (işletme hacim ve büyüklüklerine göre) farklılık gösterir. Burada dikkat edilmesi gereken işletmenin aylık, haftalık ve günlük (belirli günler) tahsilat ve ödemelerinin takibi ve izlenmesidir. Buna nakit programı dersek ve bunun dışında çok büyük sapmalar var ise bu ihtiyaç fazlası olarak tanımlanır.

Kasada ihtiyaç fazlası nakit varlığından söz edildiği durumlarda da Şirketin ortağa borç para vermesi halinde Vergi idaresi, emsaline göre göze çarpacak şekilde yüksek veya düşük faiz veya komisyon nispetlerinin uygulanmasını veya hiç faiz uygulamamasını örtülü kazanç dağıtımı olarak kabul etmektedir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder