1 Haziran 2012 Cuma

İhraç kaydıyla teslim


 

3.6.1. Genel Açıklama


KDV uygulamalarında ön ihracat istisnası olmamakla beraber, KDV Kanunun 11/c maddesi ” İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait Katma Değer Vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur…

… İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek Katma Değer Vergisi ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan. Tutarından fazla olamaz”

Amir hükmü gereğince belirli koşullar altında ihraç edilmek üzere teslim edilen mallar için hesaplanan KDV ihracatçılar tarafından ödenmemekte ve tecil-terkin sistemine tabi olmaktadır.

Tecil edilecek vergi olmaması halinde de imalatçı açısından iade sistemi çalışmaktadır.

İhraç kayıtlı satışlarda öncelikle hesaplanan vergi tecil ve terkine konu edilir, tecil edilecek vergi olmaması halinde iade sistemi çalışmaktadır. İade sisteminde hesaplanan verginin esas alınması gerekmekle birlikte eğer yüklenilen verginin hesaplanan vergiden fazla olması halinde yüklenim farkı da iadeye konu edilebilmektedir.

İhraç kayıtlı teslimler dört şekilde gerçekleşmektedir;

(1) 27 seri nolu KDV genel tebliğinde tanımı yapıldığı üzere Sanayi siciline ve, Sanayi ve ticaret odaları veya esnaf ve sanatkârlar derneğine kayıtlı, sanayi belgesi almış ve sanayi sicil belgesinde yer alan üretim konusunda gerekli araç parkına sahip imalatçıların ihraç kayıtlı teslimleri,

       
 Bu vasfa haiz imalatçıların sanayi sicil belgesinde yazılı mamul malları (Nihai malları)  ihracatçılara ihraç edilmek kaydıyla satması halinde ve ihracatçıların da bu malları nihai mal olarak üzerinde herhangi ek veya ilave veya herhangi ameliyeye tabi tutmadan olduğu gibi yasal süreler içinde ihraç etmeleri kaydıyla imalatçıların bu malların satışı nedeniyle hesapladıkları KDV ihracatçılar tarafından ödenmez ayrıca yasal defterlerine de indirilecek KDV olarak kaydedilmez sadece mal bedeli kaydedilir. İmalatçılar tarafından ise satışın yapıldığı tarihi kapsayan KDV dönemi beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan edilirken, aynı KDV beyannamesinin10 sayılı tablosunda da satılan mal bedeli ve hesaplanan bu KDV tutarı tecil terkin ve iadeye konu edilir. Ancak terkin ve iade işlemi malların fiilen yurt dışı edildiği tarihten sonra gerçekleştirilir.

(2) Dış ticaret sermaye şirketlerine veya sektörel dış ticaret şirketlerine ihraç edilmek üzere yapılan teslimler (Satıcıların imalatçı olma şartı aranmaz)
          


Burada Dış Ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketlerine ihraç edilmek üzere mal (nihai mamul) teslimi söz konusu olup ihraç kayıtlı satışı yapanın, 27 seri nolu KDV genel tebliğinde belirtilen şekilde imalatçı olup olmadığı gibi malların imalatçısı olup olmadığı da önemli değildir. Malları ihraç kayıtlı olarak tedarikçiler, al saçtılar da satabilir. İstisna uygulaması açısından sadece malların ihraç kayıtlı olarak bu şirketlere satılması ve süresinde ihraç edilmesi yeterlidir.

Satıcıların bu malların satışı nedeniyle hesapladıkları KDV ihracatçılar (DTSŞ/SDTŞ leri) tarafından ödenmez ayrıca yasal defterlerine de indirilecek KDV olarak kaydedilmez sadece mal bedeli kaydedilir. Satıcılar tarafından ise satışın yapıldığı tarihi kapsayan KDV dönemi beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan edilirken, aynı KDV beyannamesinin10 sayılı tablosunda da satılan mal bedeli ve hesaplanan bu KDV tutarı tecil terkin ve iadeye konu edilir. Ancak terkin ve iade işlemi malların fiilen yurt dışı edildiği tarihten sonra gerçekleştirilir.

Öte yandan DTSŞ leri ihraç kayıtlı mal alımı için söz konusu malları ihraç etmeden önce vergi dairesine 27 seri nolu KDV genel tebliği ekinde yer alan taahhütnameyi vermek zorundadır.


(3) Özel finans kurumlarınca ihracatçılara yapılan teslimler,



Özel finans kurumlarınca ihracatçılara yapılan ihraç kayıtlı satışlarda da Mal satışını yapanın imalatçı veya tedarikçi olması önem arzetmez

Satıcıların bu malların satışı nedeniyle hesapladıkları KDV ihracatçılar (DTSŞ/SDTŞ leri) tarafından ödenmez ayrıca yasal defterlerine de indirilecek KDV olarak kaydedilmez sadece mal bedeli kaydedilir. Satıcılar tarafından ise satışın yapıldığı tarihi kapsayan KDV dönemi beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan edilirken, aynı KDV beyannamesinin10 sayılı tablosunda da satılan mal bedeli ve hesaplanan bu KDV tutarı tecil terkin ve iadeye konu edilir. Ancak terkin ve iade işlemi malların fiilen yurt dışı edildiği tarihten sonra gerçekleştirilir.

(4) Dahilde işleme izin belgesi (DİİB) veya geçici kabul izin belgesi (GKİB) kapsamında temin edilen ham ve yardımcı maddeler kullanılarak üretilen malların ihraç kayıtlı teslimleri,

 

Dahilde işleme izin belgesi veya geçici kabul izin belgesi kapsamında yurt dışından temin edilen ham ve yardımcı maddeler kullanılarak üretilen malların tekrar ihraç edilmesinde ithalat sırasında belge sahibi imalatçılar (27 seri nolu tebliğde tanımı yapılan imalatçılar) gümrükte ithalde alınan KDV yi ödemezler bu vergi ertelenir. Bu maddeler kullanılarak üretilen malların ihraç edilmesinin belgelenmesinde de terkin edilir. Ayrıca bu belge sahibi imalatçıların bu ithal ettikleri ham ve yardımcı maddeyi kullanarak ürettikleri malları yurt içindeki ihracatçılara ihraç kayıtlı satışlarında da tecil terkin uygulanır bu kısım kendi bölümünde daha detaylı olarak anlatılmıştır.

DİİB veya GKİB sahibi imalatçıların bu malların satışı nedeniyle hesapladıkları KDV ihracatçılar tarafından ödenmez ayrıca yasal defterlerine de indirilecek KDV olarak kaydedilmez sadece mal bedeli kaydedilir. İmalatçılar tarafından ise satışın yapıldığı tarihi kapsayan KDV dönemi beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan edilirken, aynı KDV beyannamesinin10 sayılı tablosunda da satılan mal bedeli ve hesaplanan bu KDV tutarı tecil terkin ve iadeye konu edilir. Ancak terkin ve iade işlemi malların fiilen yurt dışı edildiği tarihi izleyen üç ay içinde ihracatçıların bunu belgeleyen YMM tasdik raporu yaptırarak iki örnek raporunun imalatçılar vasıtasıyla Vergi Dairesine intikalinden sonra gerçekleştirilir.


ihraç kaydıyla teslim edilen malların;

* Nihai mal olması (aynen ihraç edilmesi)

* Teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi gerekmektedir.

KDV Kanununun 11/1-c maddesi uyarınca ihraç kaydıyla teslim edilen bir malın (teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren 3 üncü ayın sonuna kadar) ihracatının gerçekleşmemesi halinde, ek süre ihracatçılar tarafından en geç 3 aylık sürenin sonundan itibaren 15 gün içinde ya bağlı oldukları vergi dairesine ya da ilgili vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlığa verilecek bir dilekçe ile istenecektir. Bu süreden sonra yapılan veya ihracatçısı tarafından yapılmayan ek süre taleplerinin (mali tatile rastlasa dahi) değerlendirilmesi ve kabulü söz konusu değildir.

İhracatçı ek süre talebine ilişkin dilekçede mücbir sebep veya beklenmedik durumu belirtecek, bu dilekçeye yalnızca ihraç kaydıyla teslime ait faturanın bir örneğini ekleyecektir. Vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık mükelleflerden ek süre talebine neden gösterilen olay veya durumun tevsikine yönelik herhangi bir belge talep etmeyecektir.

Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, vergi dairesi başkanlıkları ile defterdarlıklar kendilerine doğrudan ya da mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi kanalıyla yapılan ek süre taleplerini öncelikle zamanında ve ilgili ihracatçı mükellef tarafından yapılıp yapılmadığı bakımından inceleyeceklerdir.

Ek süre verilmesinde mücbir sebebin varlığı Vergi Usul Kanununun 13 üncü maddesi hükmü esas alınarak belirlenecektir. İhracatçı mükellefin iradesi dışında ortaya çıkan, dolayısıyla ihracatın kanuni süresinde gerçekleşmesine engel teşkil eden ve mücbir sebep kabul edilmeyen haller ise beklenmedik durum sayılacaktır.

Bu çerçevede; ihracatın yapılacağı ülkedeki savaş hali/siyasal karışıklıklar, ekonomik belirsizlik ve durgunluk, yurt dışındaki alıcının sipariş ertelemesi/iptal etmesi, teslim programındaki değişiklikler, bedelin transferinde karşılaşılan aksaklık veya gecikmeler, akreditif süresinin dolması, ihraç edilecek malın tüketim mevsiminin geçmesi, uygun depolama koşullarına sahip olunmaması, ithalatçı ülke ile yaşanan siyasi veya ekonomik sorunlar, ihraç malının taşınmasında karşılaşılan sorunlar (gemilerin yükleme limanlarına gecikmeli yanaşması, taşıma aracı veya konteynır bulunamaması), milli tatiller, iklim koşulları, gümrüklerde yaşanan sorunlar (gümrüklerdeki araç yoğunluğu, gümrüklerde grev-iş yavaşlatma), resmi makamlardan ihracat için izin alınamaması gibi haller beklenmedik durumlar olarak değerlendirilecektir. Vergi dairesi başkanlıkları veya defterdarlıklar mücbir sebep veya beklenmedik durum sayılıp sayılamayacağı konusunda tereddüt ettikleri hususlar hakkında Gelir İdaresi Başkanlığından görüş isteyecektir.

KDV Kanununun 11/1-c maddesinde öngörülen ek süre üç ay ile sınırlıdır. Bu nedenle üç aydan az ek süre isteyen ve bu talebi kabul edilen mükellefler hariç olmak üzere, üç aylık ek süre içinde ihracatın gerçekleştirilememesi halinde ikinci bir ek sürenin verilmesine Kanunen imkan bulunmamaktadır. Üç aydan az ek süre isteyen mükelleflerin ise sonradan üç aya kadar olan dönem için ilave süre istemeleri mümkündür.

İhracat bu sürelerde gerçekleşmezse tecil edilen vergi gecikme zamlı olarak, gerçekleşmeme sebebi mücbir sebepten kaynaklanıyorsa tecil faizi uygulanmak suretiyle tahsil edilecektir. Vergi daha önceden tahakkuk etmiş olduğundan vergi zıyaı cezası uygulanamaz.

İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken Katma Değer Vergisi ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılır. İade veya tecil olunacak vergi miktarı mükellefin ilgili dönem beyannamesinde yer alan bilgiler mukayese edilmek suretiyle hesaplanır.

İhraç kaydıyla teslimi bulunan mükellefler, Tecil edilemeyen KDV lerini dilerlerse KDV 39 ve 98 sayılı genel tebliği hükümleri gereğince iade olarak değil indirim yoluyla giderebileceklerdir. Şöyle ki, İhraç kaydıyla teslim ve ihracatın aynı dönemde gerçekleşmesi ve iade olarak doğan verginin indirim yoluyla giderilmesinin tercih edilmesi halinde KDV beyannamesinin tablo 10 daki 90 ncı satıra İhracatın gerçekleştiği dönemde iade edilecek tecil edilemeyen KDV satırını doldurmadan buradaki iade edilecek vergiyi beyannamenin 33 ncü satırda (Bu döneme ait indirilecek KDV satırına) yazarak ve vergi dairelerine bilgi vererek indirim olarak kullanabilirler.

İhraç kayıtlı satış ile ihracat farklı dönemde gerçekleşmişse bu kez aynı bildirim ve beyan ihracatın gerçekleştiği dönem beyannamesinde yapılması gerekmektedir.

3.6.2. İmalatçının Tanımı


İhraç kayıtlı satışlar için 27 Seri No lu KDV Genel Tebliğinde ihraç kayıtlı satış yapabilecek imalatçının tanımı yapılmıştır bu tanım gereğince

- Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesine haiz

- Sanayi odaları, Ticaret Odası veya Esnaf ve Sanatkarlar derneğine kayıtlı

- Sanayi Sicil belgesinde yer alan üretim konusunda yeterli araç parkına sahip olan imalatçıların ihraç kayıtlı satış yapabileceği belirtilmiştir. İmalat işinde en az 5 işçi çalıştırma şartı ise teknolojik gelişmelere paralel olarak zorunluluk kapsamı dışına çıkarılmıştır.

3.6.3. Dış Ticaret Sermaye Şirketi:

*-Ödenmiş sermayeleri ve ihtiyatları toplamı en az 20 bin TL olan,

*-Bir önceki takvim yılındaki gümrük beyannameleri bazında 100 milyon ABD doları veya eşdeğerli fiili ihracat yapmış olan Anonim Şirketler FOB 75 milyon ABD doları veya eşdeğeri fiili ihracat yapan ve bu tutarın en az %50 sinin aynı mal gurubunda yapan Anonim Şirketlere verilecek bir unvan olup bu unvan Dış Ticaret Müsteşarlığınca verilmektedir.

Dış ticaret sermaye şirketlerinin bazı avantajları vardır bunlar;

* KDV iadelerinde teminat kolaylığı,

* Dahilde İşleme Rejiminde teminat kolaylığı,

* Eximbank TL. ve döviz kredilerinde indirimli faiz uygulaması, kredi temininde indirimli teminat kolaylığı,

* ihracatta bazı devlet yardımlarından yararlanma ve

* Onaylanmış Kişi Statüsü edinmek yoluyla, gümrük işlemlerinde sürat ve kolaylıktır.

3.6.4. Sektörel Dış Ticaret Şirketi:

*-1–200 arası işçi istihdam eden,

*-Aynı üretim dalında faaliyette bulunan asgari 10 küçük ve orta büyüklükteki (kalkınmada öncelikli yörelerde 5) şirketin bir araya gelmesiyle, En az 10 bin TL ödenmiş sermayeli (kalkınmada öncelikli yörelerde 5 bin) Anonim Şirketler olarak kurulan,

*-Şirketlerin hiçbirinin ortağının sermaye payı toplam şirket sermayesinin %10 (kalkınmada öncelikli yörelerde %20) dan fazla olmayan,

*-Hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması ve nakit karşılığı çıkarılmış olan Anonim Şirketlere Dış Ticaret Müsteşarlığınca verilen unvandır.

*-186 sayılı Tarım Satış Kooperatiflerinin ve birliklerinin Anonim Şirket şeklinde ve en az 10 bin TL ödenmiş sermayeli olması gerekmekle birlikte

Bu unvanın Dış Ticaret Müsteşarlığından almış olmaları gerekmektedir.

SDŞ modeli ihracat örgütlenmelerinin başlıca avantajları

*-Herhangi bir KOBİ ihracat faaliyetleri için sabit ve değişken maliyetleri üstlenmek durumundadır. SDŞ´ler bu yükümlülükleri üstlenerek aynı anda birçok KOBİ´nin ihracat maliyetlerini indirmektedir

*-Gümrük ve ihracat mevzuatlarının SDŞ´ler için sunduğu "dahilde işleme rejimi kapsamında gümrük muafiyetli İthalat, Exımbank Kredileri, devlet yardımları, KDV iadesinde sağlanan kolaylık" gibi teşvik ve destekler mevcuttur.

*-SDŞ´ler sayesinde, KOBİ´ler tek başlarına ihracat yapmaları halinde karşılaşacakları kimi teknik ve bürokratik zorluklardan kurtulabilmektedirler. Bu sayede KOBİ´ler enerjilerini bu konular için harcamadan, doğrudan pazarlama ve rekabete aktarmaları mümkün olmaktadır.

*-KOBİ´lerin SDŞ modeli bünyesinde ihracat faaliyetlerine girmeleri, ihracat mevzuatı konusunda profesyonelleşmiş uzman kadrolar sayesinde, gümrükleme, nakliye, sigorta gibi faaliyetlerin daha etkin olarak gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Ayrıca her KOBİ´nin uzman bir dış ticaret çalışanı bulması ve istihdam etmesi mümkün olmayacağı için, KOBİ´lerin tek bir çatı altında bu faaliyetleri yürüten kadrolar istihdam etmesi verimlilik açısından da büyük avantaj sağlamaktadır.

*-SDŞ´ler sadece üye firmaların ihracat işlemlerini üstlenmek ve onları bu işlemlerin getireceği yükümlülüklerden kurtarmakla kalmaz, üye firmalar için yurtdışında yeni rekabet ve pazar alanları bulmaya yardımcı olur, uluslararası fuar ve etkinliklerde onlar adına tanıtım faaliyetlerine girer, bu işlerin takibini üstlenir.

*-SDŞ´ler hem üyeliği bulunan grubun diğer şirketleri ile bu şirketlerin kurduğu başka ortaklıkların ihracatına (aynı sektörde faaliyette bulunmak şartıyla) aracılık edebilir hem de aynı sektörde faaliyette bulunan ama SDŞ´ye ortak olmayan KOBİ´lerin ihracatına da aracılık yapabilirler. Bu aracılık "Aracılık sözleşmesi" ile düzenlenir. Aracılık sözleşmesiyle SDŞ´ler aracılık ettikleri üyesi olan üretici şirketler ile üyesi olmayan şirketler arasında aracılık üstlenirler. Örneğin, üretici olmayan şirketler de, ihraç edilmek amacıyla üretici firma gibi SDŞ´ye mal satabilirler.

3.6.5. Sanayi Sicil Belgesini Henüz Almamış Olan Mükellefler


İmalatçılar için aranan diğer şartlara haiz olup, sanayi sicil belgesini henüz almamış olan mükelleflerin, Sanayi Bakanlığı’na başvurarak olumlu görüş yazısı aldıkları veya olumlu görüş yazısının alındığı tarihten önceki dönemlere ait ihraç kayıtlı satışları için vergi dairesi müdür yardımcısı başkanlığındaki yoklama gurubunun bu şartları haiz olduğunu belirttiği tarih itibariyle tecil-terkin kapsamında işlem yapabilirler

Bu husus gelir idaresince verilen özelgelerle uygulamaya yerleşmiştir nitekim gelir idaresinin bu konuda birden fazla özelgeleri vardır. özelgelerinde özetle “Sanayi sicil belgesi olmayan ancak almak için Sanayi ve Ticaret Bakanlığına müracaatta bulunan ve kendilerine belge verileceği yönünde olumlu görüş verilen mükelleflerin bu tarihten önceki dönemlerde diğer koşulların tamamını taşımaları kaydıyla vergi dairesi Müdür Yardımcısı başkanlığındaki bir yoklama gurubu marifetiyle mükellefin ihraç kayıtlı satışını yaptığı malları ürettiği ve üretebileceği hakkında olumlu bir tespitle ihraç kayıtlı mal satışına ait tecil-terkin uygulamasından yararlanabilecekleri” yönündedir. (06/09/1997 tarih ve 46892 sayılı özelge)

3.6.6. İmalatçıların GÇB’ lerinin Teyidi


Tecil-terkin kapsamında ihraç kaydıyla teslimde bulunan imalatçıların GÇB’ lerinin teyidi VEDOP’ dan  alınmaktadır.

 

3.6.7. GÇB’ de İmalatçının Adının Yazılmamış Olması


Zaman zaman gümrük çıkış beyannamelerinde imalatçının birden fazla olması veya başka nedenlerden dolayı imalatçının adı yazılmamaktadır. Bazen de GÇB’ lere imalatçı ismi yerine ekli listeler şeklinde şerhler düşülmekte bu durumda da imalatçının vergi dairesine ihraç kayıtlı malın ihraç edildiğini ispat etmesi zorlaşmaktadır.

Bu husus 99 seri nolu KDV genel tebliği ile açıklığa kavuşturulmuş olup söz konusu genel tebliği hükümleri gereği Bu gibi durumlarda imalatçıların ihraç kayıtlı mal satışı yaptıkları ihracatçılardan; ihraç kayıtlı satın aldıkları mala ait faturanın tarihi, numarası, ihraç kaydıyla alınan malın cinsi, miktarı, KDV tutarı ile kendisine ait ihracat faturasının tarihi, numarası, malın cinsi, miktarı yanında ihracata ait gümrük çıkış beyannamesinin tarih ve sayısının belirtildiği ve söz konusu malların ihraç edildiğine dair kendilerine hitaben yazılmış bir yazı almak ve bu yazıyı vergi dairelerine ibraz etmek kaydıyla tecil terkinden faydalanırlar
“Öte yandan, ihracatçılar ihraç kaydıyla teslim aldıkları malların ihraç edildiğine ilişkin imalatçılarına yazı (GÇB tasdikli suretleri ile birlikte) vermekteydiler 113 sayılı KDV genel tebliği gereğince ihracatçıların, bir ay içerisinde bu yazıyı verdikleri imalatçılara ait bir listeyi de (bu listede asgari yazı verilen imalatçıların adı-soyadı, unvanı, bağlı bulunduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası ile adres bilgilerine yer verilecektir.), izleyen ayın 15 inci günü akşamına kadar kendilerinin bağlı bulunduğu vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir.”

3.6.8. GÇB’ de İmalatçının Adının Yanlış Yazılması


Her ne kadar 99 seri nolu KDV genel tebliğinde imalatçının adının yazılmaması halinde ihracatçının imalatçıya hitaben yazacağı teyit ve taahhüt yazısıyla tecil terkin işleminin yapılabileceği belirlenmiş ise de imalatçının adının yanlış yazılması veya başka bir imalatçının adının yazılması durumu çok farklıdır. Bu itibarla imalatçının adının yanlış yazılması halinde inceleme raporu veya özel amaçlı YMM raporuyla açıklanabiliyorsa tecil -  terkin işlemi yapılabilecektir.

           Ancak özel amaçlı YMM raporunda durumun yasal vesika ve defter kayıtlarıyla, karşıt incelemelerle ve ihracatçının o dönemdeki alışları, stokları ve ihracatlarının uyumlu olduğunun tespit edilmesi raporda bunların belirtilmesi gereklidir. Özel amaçlı raporun ihracatçı tarafından yaptırılarak ihraç kayıtlı satış yapan imalatçıya verilmesi ve imalatçının da bu raporu Vergi Dairesine tevdi etmesi daha uygundur.

           Ayrıca bu özel amaçlı raporun ve rapordaki tespitlerin vergi dairesince uygun bulunması gereklidir.

 

3.6.9. Başkalarına Ait Kotalar Kullanılarak İhraç Edilen Mallar


Belirli bir mala olan talebin uluslararası piyasalarda arzın altında kalması sonucunda fiyatının belirli bir eşiğin altına düşmesine engel olmak amacıyla ilgili malı üreten ülkelerin aralarında yaptıkları bir anlaşma ile saptadıkları ihracatın sınırlandırılması sonucunu doğuran önlemler. 1963'de yapılan Uluslararası Kahve Anlaşması, 1969'da imzalanan Uluslararası Şeker Anlaşması, ihracat kotaları uygulamasına birer örnektir

ABD ile Kanada’ya "Hazır Giyim ve Tekstil" ihracatında kota uygulaması olabilmektedir.

            Kotaya tabi ürün ihracatı için; ilgili ihracatçı birliklerinden “kota” talebinde bulunulmalıdır. Kota’dan pay alınır ise İhracat taahhüdü altına girilmektedir.

            İhracat bağlantısının kurulmasından hemen sonra, gümrük ve yükleme işlemlerinden önce, gümrük beyannamesi ile kayıt için ilgili ihracatçı birliğine başvurulmalıdır. 

            Hazır giyim ve tekstil ürünlerinin hepsinde kota uygulanmamaktadır. İhraç edilecek ülkeye göre kota uygulanan ürün kategorileri farklı olabilmektedir. Bu konuda güncel bilgiler ilgili ihracatçı birliklerinden temin edilebilmektedir. Kota dağıtımı DTM’nin gözetiminde ihracatçı birlikleri tarafından yürütülmektedir. 

Bu itibarla kotaya tabi tutulmuş malların kota talep eden ve bu kotayı dolduramamış ihracatçılar kota talebinde bulunmayan diğer ihracatçılar vasıtasıyla kota taahhütlerini kapatabilmektedir.

İşte bu nedenle başkalarına ait kotalar kullanılarak ihraç edilen mallara ait GÇB’ lerde imalatçı adı olarak kota hakkını devreden firmanın adı yazılmaktadır. Bu durumda kota hakkını devreden firmanın bağlı olduğu vergi dairesine bu işlem için tecil-terkin iade mahsup gibi taleplerde bulunmayacağına dair bir taahhütname vermesi gerekmektedir. Ayrıca ihraç edilen malların diğer imalatçıya ait olduğunun inceleme, YMM raporu veya vergi dairesi yoklama tutanağıyla tespiti zorunludur.

 

 

3.6.10. İhraç Kayıtlı Satışlarda Kantar Farklılıkları


İhraç kayıtlı teslim edilen mal miktarları ile fiili olarak ihraç edilen malın miktarında kantarlar arasındaki tartım farkının, hava şartlarından, beklemekten ya da ihracatçı firma tarafından yapılan ambalaj değişikliğinden veya ürünün doğal yapısından meydana geldiği durumlarda bu farklılıklar tecil-terkin uygulamasını engellemez.

Ancak bu farklılığın neden ve nasıl meydana geldiğinin tespiti ile belgelendirilmesi esastır. Bu itibarla olayın özelliğine göre vergi idaresince istenilecek bilgi ve belgelerin eksiksiz olarak idareye sunulması gerekmektedir.

 

3.6.11. Kaynak Kullanımı Destek Primleri


Tecil-terkin kapsamında teslim edilen malların ihracından sonra ortaya çıkan vergi iadesi, kaynak kullanımı destek primlerinin imalatçıya aktarılmasında imalatçı tarafından düzenlenecek faturada bu unsurlar ayrı ayrı belirtilir malın tesliminde kesilen fatura ile gümrük beyannamesine atıfta bulunulur, KDV’nin tahsil edilmediği şerhleri verilerek hesaplanan KDV beyan edilirken diğer yandan da indirim konusu yapılmak suretiyle sıfırlanacak ihracatçının ise KDV’yi ödemesi gerekmeyecektir.

Beyanların faturanın kesildiği tarihi kapsayan KDV dönemine ait beyannamede yapılacağı kuşkusuzdur. Burada hesaplanan KDV nin beyan edilmesinde sıkıntı olmamakla beraber indirilecek KDV nin beyanı özellik arzetmektedir. Bu ise bu döneme ait indirilecek KDV satırında olabileceği gibi 34 nolu satırda Mal iadeleri veya gerçekleşmeyen işlemlere ait indirilecek KDV satırında da yapılabilir böyle bir durumda konunun açıklayıcı bir dilekçe ile vergi dairesine bildirilmesinde fayda vardır.

3.6.12. Kur Farkı –Fiyat farkı


Kur farkları ile ilgili olarak Danıştay Vergi Dava Daireleri kurulunun 18/10/2006 tarih ve E 2006/50, K 2006/286 sayılı kararı ile “döviz üzerinden yapılan vadeli satışlarda, senedin tahsil edildiği tarihte, malın teslimi ile oluşan vergiyi doğuran olay tarihine göre ortaya çıkan menfi veya müspet kur farklarının kanunun 24/c maddesinde matraha dahil olduğu belirtilen unsurlar arasında sayılmadığı açık olduğundan, KDV ye tabi tutulmasına hukuken olanak yoktur”  şeklindeki kararına rağmen Maliye Bakanlığınca bu konuda l05 sayılı KDV genel tebliği ile kur farklarının esas itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğu için matrahın bir unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündeki belirlemesi ile kur farklarında aşağıdaki şekilde uygulama yapılmaktadır.

Kur farklarının imalatçıya aktarılmasında imalatçı tarafından düzenlenecek faturada malın tesliminde kesilen fatura ile gümrük beyannamesine atıfta bulunacak, KDV’nin tahsil edilmediği şerhleri verilecek hesaplanan KDV beyan edilirken diğer yandan da indirim konusu yapılmak suretiyle sıfırlanacak ihracatçının ise KDV’yi ödemesi gerekmeyecektir. 

Öte yandan; imalatçıların aleyhlerine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçılar tarafından düzenlenecek faturaya istinaden ihracatçıya KDV ödemeleri, bu tutarın ihracatçı tarafından beyan edilmesi, imalatçı tarafından da faturada gösterilen KDV'nin indirim konusu yapılması gerekmektedir. Bu durumda, imalatçının fazladan almış olduğu iade tutarı ihracatçı aracılığıyla Hazineye intikal etmekte ve imalatçı tarafından indirim konusu yapılmış olmaktadır. Bu nedenle, kurdaki düşüşten kaynaklanan matrah değişikliğine bağlı olarak imalatçının iade tutarında bir değişiklik yapılmasına da gerek bulunmamaktadır.

Kur farkı mal teslimindeki fatura tarihi ile bedelin ödendiği tarihler arasında oluşacağı için bedel tahsil edilmeden geçici vergi dönemi gelirse değerlemeye tabi tutularak bu işlemler yapılır. Tahsil edildiğinde işlem şekline göre işlenir.

Vade ve Fiyat Farkı;

                  *  Önceden oran olarak bilinebilir.

*  Tarafların karşılıklı anlaşması ve iradesi ile kabul olunur.

*  Zamana göre değişiklik gösterecek olsa da önceden hesaplanabilir.

            *  Mutlaka olumlu yönde olur.

            * Muhasebenin temel prensiplerine ve dönemsellik ilkesine göre tahsil edilmese,
              Gelecekte tahsil edilecek olsa dahi önceden bilindiği için tahakkuk ettirile bilinir.

Vade ve fiyat farkının matraha dahil edilme nedenlerinden en önemlisi de; Bunların önceden saptandığı, satış politikasına göre tarafların iradesi ile şekillendiği için matrahın bir unsurudur ve matraha ilave olmalıdır. Genel esaslar böyle olunca da ihraç kayıtlı satışlarda,

İmalatçı lehine olan Fiyat farklarında imalatçı faturasında kendine ait ilk satış faturası ve GÇB ile irtibat kurularak KDV tahsil edilmedi şerhi koyacak hesaplanan KDV dönem beyannamesinde beyan edilecek aynı zamanda indirilecek KDV sütununda da beyan edilerek telafisi sağlanmış olacaktır.  Dolayısıyla Tecil, terkin veya iadeye konu edilmeyecektir.

İmalatçı aleyhine oluşan vade ve fiyat farkında ise imalatçıların alacağı KDV iadesi ihraç edilen malın gerçek satış bedeline ait hesaplanan KDV den fazla olamayacağı için ihracatçı keseceği vade ve fiyat farkı faturasında KDV hesaplayarak beyan edecek, imalatçı da bu KDV yi dönem beyannamesinde indirim konusu yapacak.

Bu işlem ihraç kayıtlı satışların yapıldığı dönemde meydana gelmişse iade edilecek KDV tutarı, ihraç kayıtlı satışlar için hesaplanan KDV den bu tutar tenzil edilerek hesaplanacak. Yani yeni duruma göre vade ve fiyat farkı düşüldükten sonraki teslim tutarları üzerinden hesaplanan KDV kadar olacak,

 Farklı dönemde ama iade ve mahsup gerçekleşmeden önce meydana gelmişse İade edilecek KDV tutarı bu şekilde yeniden hesaplanarak düzeltilecek,

İade ve mahsup işlemi yapıldıktan sonra meydana gelmişse düzeltme işlemi vergi ziyaı cezalı olarak yapılacak.

Öte yandan iade dosyasına eklenecek zorunlu belgelere ilave olarak İmalatçı aleyhine oluşan vade ve fiyat farkları için durumu izah eden bir dilekçe ile birlikte ihracatçının vade ve fiyat farkı faturasının fotokopileri de eklenmesi gerekmektedir.

3.6.13. İhraç Kaydıyla Yapılan Teslimlerde Bedelin Dövize Endekslenerek Belirlenmesi


İhraç kaydıyla yapılan teslimlerde bedelin dövize endekslenerek belirlenmesi halinde, teslim tarihi ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan lehte kur farkında; imalatçı faturayı keser - KDV tahsil edilmedi şerhi koyar - hesaplanan KDV olarak beyan eder. Burada tecil-terkin sisteminin işletilmesi gerekmekte ise de söz konusu ödemeler ihracatın gerçekleştirilmesinden sonra yapıldığı için bu müessesenin işletilmesi mümkün değildir. Bu itibarla indirilecek KDV olarak aynı dönem beyannamesinde indirim yoluyla telafi edilir. İhracatçı KDV’yi ödemez, beyan etmesi de söz konusu olmaz.

Aleyhte oluşan kur farklarında; İhracatçı faturayı keser – KDV’yi imalatçıdan tahsil eder –  beyan ederek öder.  İmalatçı ihracatçıya ödediği KDV’yi indirim konusu yaparak beyan eder.

Ayrıca ihraç kayıtlı satıştan dolayı önceden beyan etmiş olduğu tecil-terkin veya iade tutarında değişiklik yapmasına gerek yoktur.

3.6.14. Mükelleflerin Kendi Üretimlerine Ek Olarak Fason İmalat da Yaptırmaları


İhraç kayıtlı satışlarda imalatçı tanımına giren mükelleflerin kendi üretimlerine ek olarak fason imalat da yaptırmaları halinde 27 nolu tebliğ gereği; kendi sanayi sicil belgesinde yazılı üretim dalında üretim yaptırması, işin riskini ve organizasyonunu üstlenmesi, hammadde ve yardımcı maddeleri kendi temin etmesi gerekmektedir.

Burada en önemli husus sanayi sicil belgesinde yazılı üretim mallarının fason olarak üretimini yaptırması ve bu malların gerek hammaddesini gerekse yarı mamulleri ve diğer sarf malzemelerinin kendisinin temin etmesi, fasoncunun sadece işçiliğinden faydalanması gerekmektedir. Üretim malzemelerinin veya ham veya yarı mamulün az da olsa bir kısmının fasoncu tarafından karşılanması halinde tecil terkine konu edilemez

tecil – terkin sistemi ile ilgili olarak yayımlanan 27 Seri Numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin 7. bölümündeki açıklamalara göre, ihracatçının ihraç kaydıyla aldığı malı değiştirmeden, başka bir deyişle imalatçının teslim ettiği şekilde ihraç etmesi gerekmektedir.

Ancak, ihraç edilecek mal ile bu malın eklentisi veya ayrılmaz parçası niteliğindeki malların ihraç kaydıyla teslim edilmesi ve bunların ihracının tek bir mal olarak gerçekleştirilmesi halinde, asıl malın yanı sıra eklenti veya ayrılmaz parça niteliğindeki malların yurt dışındaki müşteriye kesilen faturada ve gümrük beyannamesinde ayrıca yer almasına bağlı olarak tecil-terkin sistemi kapsamında işlem yapılması mümkündür. Bu şekilde gerçekleşen işlemlere ait gümrük beyannamelerinde ihracatçılara ihraç kaydıyla mal teslim eden imalatçı-tedarikçi firmaların isim ve unvanlarının yer alması gerektiği de tabiidir.” Denilmektedir

Ayrıca, Sanayi sicil belgesinde yazılı üretim faaliyeti ile ilgili olarak işletmelerin piyasadan mamul ve yarı mamul olarak aldığı malların kısmen montajını yaparak yani belirli bir imaliyesini gerçekleştirerek mamul olarak ihraç kaydı ile satmasına ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen bir özelgede (21.10.2003 KDV. MUK. B.07,4.DEF.0.34.18.YMM.5908)

“daireniz mükellefi …….. AŞ.’nin sanayi sicil belgesinde yer alan tüm koşulları taşıması halinde bizzat kendi ürettiği malları veya işin risk ve organizasyonunu üstlenerek fason olarak ürettiği malları yahut da prefabrik yapı elemanlarının tamamlayıcı niteliğindeki piyasadan temin ettiği malzemelerin kısmen monte edilerek, ihraç kaydıyla teslim etmesi halinde KDV Kanununun   11/1-c maddesi kapsamında    tecil –terkin uygulamasından yararlanması mümkün olacaktır.” Şeklindedir.

 


3.6.15. Kısmi İstisna Kapsamına Giren Malların İhraç Kayıtlı Satışı


Kısmi istisna kapsamına giren malların yurt içinde tesliminde KDV hesaplanmadığından ihraç kayıtlı satışında da tecil-terkine konu edilmez. KDV Kanunun 2 nci maddesi hükmü gereği kab ve ambalajların geri verilmesinin mutad olmadığı hallerde Ambalajlanarak satılması mutad olan maddelerin tesliminde, faturada ambalaj için ayrıca bir bedel gösterilmemesi, yani teslim bedelinin ambalaj maddesine ait tutarı da içine alacak şekilde tek tutar olarak ifade edilmesi gerekir. Bu durumda, ambalaj malzemesi, asıl maddenin tabi olduğu şartlara göre vergilendirilecektir.

İşte bu nedenle ihraç edilen malların eklenti ve ayrılmaz parçalarının, ambalaj malzemelerinin ayrı ayrı tedarik edilmesi halinde eklenti ve ayrılmaz parçalar ile ambalaj malzemeleri kısmi istisna kapsamında olsa dahi tecil terkin uygulanabilecektir.

3.6.16. Bavul Ticareti Kapsamında Satış Yapanlara İhraç Kaydıyla Mal Satışı Yapılması


Özel fatura ile bavul ticareti kapsamında mal ihracı yapanlara ihraç kayıtlı mal satışı yapılabilmekle beraber 61 seri nolu KDV genel tebliği gereği söz konusu ihraç kayıtlı satışlar için hesaplanan ve tahsil edilmeyen KDV’yi indirim yoluyla yada kendi vergi borçlarına mahsup yoluyla iadeye konu edilebilir. Nakit olarak bu KDV’nin iadesi mümkün değildir.

3.6.17. İhraç Kayıtlı Teslim Edilen Malın Süresinde Ve Ek Sürede İhracatının Gerçekleşmemesi,  Ancak Sonradan İhracının Gerçekleşmesi Hali;

İhraç kayıtlı satılan malların imalatçılarca ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi, ihracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç üç aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde başvuran ihracatçılara Maliye Bakanlığınca uygun görülmesi halinde vergi dairelerince üç aya kadar ek süre verilebileceği ve bu süre içinde ihracatın gerçekleştirilmesi halinde tecil-terkin ve iadeden yararlanılabileceği Kanunun 11-/1-c maddesinde belirtilmiştir.

Bu süreler dolmuş olmakla beraber veya ihracatçı tarafından ek süre de talep edilmemiş veya talep edilmiş ancak bu süreler geçtikten sonra malın ihraç edilmiş olduğu durumlarda; imalatçının beyan ettiği ve tecil edilen KDV gecikme zamlı olarak imalatçıdan tahsil edilir. İmalatçı tarafından İhracatın süresinde gerçekleşmemesi VUK da yazılı mücbir sebeplerden kaynaklandığı tevsik edilirse (İmalatçı bu tevsik işlemlerini ihracatçı vasıtasıyla gerçekleştirebilir) tecil edilen vergi gecikme zamlı değil tecil faizi alınarak tahsil edilir. İhracatçıya herhangi bir işlem yapılmaz. Çünkü malı vergisiz almış vergi tahsil etmeden ihraç etmiştir.

Ancak imalatçı bu zam veya faizi özel rücu hükümleri gereğince ihracatçıdan tahsil ederse rücu gerçekleştiği dönemde ihracatçı bu vergiyi genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapabilecektir.

İndirim ödenen KDV sinin KDV beyannamesinin mal iadeleri veya gerçekleşmeyen işlemler nedeniyle düzeltilecek KDV satırına (34 nolu satır) yazılmak suretiyle gerçekleştirilecektir. İndirimin mümkün olmaması halinde ihracatçının iade hakkı doğacaktır.


3.6.18. İhraç Kaydıyla Satın Alınan Mal İhraç Edilemeyip Malın Tamamın Veya Bir Kısmının İmalatçıya Geri İade Edilmesi Hali;

Burada iki ayrı durum söz konusu olmaktadır.
 
a- Malın imalatçıya iadesi ihraç kayıtlı teslimin yapıldığı vergilendirme dönemde gerçekleşmişse genel muhasebe prensipleri gereğince düzeltme işlemi yapılacak ve dönem beyannamelerine işlem düzeltilmiş şekliyle yansıyacağından başkaca bir şey yapılmasına gerek olmayacaktır.

b- Malın imalatçıya iadesi ihraç kayıtlı teslimin yapıldığı vergilendirme döneminden sonra gerçekleşirse,
 
İhracatçı tarafından malın iade edildiği imalatçı adına fatura tanzim edilirken KDV hesaplanır, hesaplanan KDV imalatçı tarafından ödenerek indirim konusu yapılır, ihracatçıda tahsil edilen KDV olarak beyan edilir.

İade edilecek KDV çıkmamış sadece tecil edilecek KDV olup vergi tecil edilmişse,  tecil edilen vergi gecikme zamlı olarak imalatçıdan tahsil edilecektir

İhraç kayıtlı satıştan dolayı imalatçının tecil edilen KDV’si ile iade edilecek KDV’sinin birlikte bulunması halinde iade edilecek KDV’den ihracatçı tarafından iade edilen mala ait tecil edilen KDV miktarının tenzil edilmesi suretiyle iade miktarı hesaplanacak, yani iade azaltılacak, bu durumda imalatçıdan herhangi bir gecikme zammı talep edilmesi söz konusu olmayacaktır. Ancak, İmalatçı adına tecil ile birlikte iade yapılmışsa ve tecil edilen vergi düzeltildiğinde fazla ve yersiz vergi iadesi alındığı tespit edilirse bu durumda vergi ziyaı hükümleri uygulanacaktır.

İmalatçının tahsil edilen vergi ve gecikme zammını ihracatçıya özel hukuk hükümleri çerçevesinde rücu hakkı mevcuttur. Rücu gerçekleştiği dönemde ihracatçı bu vergiyi genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapabilecektir.

İndirim ödenen KDV sinin KDV beyannamesinin mal iadeleri veya gerçekleşmeyen işlemler nedeniyle düzeltilecek KDV satırına (34 nolu satır) yazılmak suretiyle gerçekleştirilecektir. Burada Vergi idaresince ihracatçı firmaya herhangi bir işlem tesis edilmeyecektir. Zira alışta ödemediği KDV yi rücu yoluyla imalatçıya ödemiştir.


3.6.19. İhraç Kayıtlı Mal Teslim Alan İhracatçı İhraç Kayıtlı Aldığı Malı İhraç Etmeyip Yurt İçinde Başka Alıcılara Satarsa;

Bu satış işlemi genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabidir.

İade edilecek KDV çıkmamış sadece tecil edilecek KDV olup vergi tecil edilmişse,  tecil edilen vergi gecikme zamlı olarak imalatçıdan tahsil edilir.

İhraç kayıtlı satıştan dolayı imalatçının tecil edilen KDV’si ile iade edilecek KDV’sinin birlikte bulunması halinde iade edilecek KDV’den ihracatçı tarafından iade edilen mala ait tecil edilen KDV miktarının tenzil edilmesi suretiyle iade miktarı hesaplanır, yani iade azaltılır, bu durumda imalatçıdan herhangi bir gecikme zammı talep edilmesi söz konusu olmaz. Ancak, imalatçı adına tecil ile birlikte iade yapılmışsa ve tecil edilen vergi düzeltildiğinde fazla ve yersiz vergi iadesi alındığı tespit edilirse bu durumda vergi ziyaı hükümleri uygulanır.

İmalatçının tahsil edilen vergi ve gecikme zammını ihracatçıya özel hukuk hükümleri çerçevesinde rücu hakkı vardır. Rücu gerçekleştiği dönemde ihracatçı bu vergiyi genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapabilir.

İndirim, ödenen KDV’nin KDV beyannamesinin mal iadeleri veya gerçekleşmeyen işlemler nedeniyle düzeltilecek KDV satırına (34 nolu satır) yazılmak suretiyle gerçekleştirilecektir. Burada idare tarafından ihracatçı firmaya herhangi bir işlem tesis edilmez.


3.6.20. İhraç Kayıtlı Malın İhracatı Gerçekleşmiş Ancak İmalatçının İhraç Kayıtlı Mal Satışını Yapmaya Yetkili Olmadığı Sonradan Anlaşılmışsa;

İade edilecek KDV çıkmamış sadece tecil edilecek KDV olup vergi tecil edilmişse,  tecil edilen vergi gecikme zamlı olarak imalatçıdan tahsil edilir.

İhraç kayıtlı satıştan dolayı imalatçının tecil edilen KDV ile iade edilecek KDV’nin birlikte bulunması halinde iade edilecek KDV’den ihracatçı tarafından iade edilen mala ait tecil edilen KDV miktarının tenzil edilmesi suretiyle iade miktarı hesaplanır, iade azaltılır, bu durumda imalatçıdan herhangi bir gecikme zammı talep edilmesi söz konusu olmaz. İmalatçı adına tecil ile birlikte iade yapılmışsa ve tecil edilen vergi düzeltildiğinde fazla ve yersiz vergi iadesi alındığı tespit edilirse bu durumda vergi ziyaı hükümleri uygulanır.

İmalatçının tahsil edilen vergi ve gecikme zammını ihracatçıya özel hukuk hükümleri çerçevesinde rücu hakkı mevcuttur. Rücu gerçekleştiği dönemde ihracatçı bu vergiyi genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapabilecektir.

İndirim ödenen KDV sinin KDV beyannamesinin mal iadeleri veya gerçekleşmeyen işlemler nedeniyle düzeltilecek KDV satırına (34 nolu satır) yazılmak suretiyle gerçekleştirilecektir. İndirimi mümkün olmazsa ihracatçıya bu vergi iade edilir. Burada idarece ihracatçı firmaya herhangi bir işlem tesis edilmez.

3.6.21. İhraç Kayıtlı Mal Süresinde İhraç Edilmiş Ancak Sonradan Herhangi Bir Nedenle Geri Gelmişse;

Bu olayı 46 Seri Nolu KDV Genel Tebliği ve Gümrük Kanunun 168, 169,170 inci maddeleri çerçevesinde değerlendirdiğimizde;

İmalatçıya ödenmeyen KDV Gümrük idaresine ihracatçı tarafından ödenmek suretiyle geri gelen malların ithalat rejimine tabi tutulmalıdır.
     
Mal gümrükte KDV ödenerek ithal rejimine tabi olarak ithal edilmiş sayılacağı için gümrük idaresince düzenlenen alındının vergi dairesine ibrazı kaydıyla tecil edilen vergi terkin edilecektir. Bu malın daha sonra imalatçıya veya başkasına satışı genel hükümlere tabi olacaktır.

3.6.22. Yabancı Para Cinsinden Kesilen İhraç Kayıtlı Satış Faturası


Vergi Usul Kanun 215 inci maddesi “1. Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.

2. a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz” hükmü gereği,
           
İhraç kayıtlı satış faturasının yabancı para cinsinden düzenlenmesinde bir mahsur yoktur. Ancak bu şekilde düzenlenen faturaya satış tarihindeki merkez bankası alış kuru belirtilerek şerh verilmesi suretiyle tanzim edilmesi ve faturanın altına TL ye dönüştürülen bedelinin gösterilmesi daha uygun olacaktır.


3.6.23. İhraç Kayıtlı Satış Faturasına İhraç Kayıtlı Satış Olduğuna Dair Şerh Verilmemişse


İhraç kayıtlı satış faturası tanzim edilirken faturaya mallar ihraç kayıtlı satılmış olup KDV tahsil edilmemiştir şerhinin konmasının unutulması durumunda, mal ihracı da gerçekleşmiş ise tecil terkin uygulamasından imalatçının özel amaçlı YMM raporu ile gerek kendi gerekse ihracatı gerçekleştiren ihracatçının defter belge ve kayıtlarının karşılıklı incelenerek durumu sarih bir şekilde tespit ettirmesi ve vergi dairesince özel amaçlı raporun uygunluğu kabul edilerek raporun işleme konulması halinde veya vergi inceleme raporu ile durumun tespiti halinde tecil terkin uygulamasından faydalanılmasında sakınca yoktur.

3.6.24. İhraç Kayıtlı Satış Faturasında Hesaplanan KDV Ayrıca Gösterilmemişse


İhraç kayıtlı satış faturası tanzim edilirken faturada hesaplanan KDV ayrıca gösterilmemişse KDV dahilmiş gibi tanzim edilmişse imalatçının durumu tevsik eden özel amaçlı YMM raporu tanzim ettirmesi ve fatura bedelinin iç yüzde sistemiyle hesaplanarak kayıtlara intikal ettirildiğinin hem kendinin hem de ihracatçının yasal defterlerinden karşıt inceleme yoluyla tespit eder ve tevsik ederse ve bu rapor vergi dairesince de yerinde görülerek işleme konulursa ya da vergi inceleme raporunda durum tespit edilirse istisnanın uygulanmasında sakınca yoktur.

3.6.25.Konsinye ihracat yapan ihracatçıya ihraç kayıtlı satış

Konsinye ihracatın nasıl ve ne şekilde yapılacağı, yapılması gerektiği kitabımızın 2.5.4 ve 3.2.11 inci bölümlerinde açıklanmıştır. Konsinye ihracat yapacak ihracatçılara ihraç kayıtlı satış yapılıp yapılamayacağı ve hangi şartlarda yapılırsa tecil terkin uygulamasından yararlanılabileceği ile ilgili olarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 11.12.2007 tarih ve 10223 sayılı bir özelgesinde aynen “Konsinye ihracatın mevcut ihracat yönetmeliklerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde yapıldığının evrak ve belgelerle tevsik edilmesi, tecil-terkin kapsamında ihraç kaydıyla teslim edilen malların, teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içerisinde yurt dışına çıkarılması ve satış faturasının da malların yurt dışı edildiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde  (Sürenin uzatılmış olması halinde bu süre sonunda) düzenlenmiş olması şartıyla (Bunların belgelenmesi koşuluyla) imalatçıların tecil-terkin, iade ve mahsup işlemlerinin genel esaslar çerçevesinde yerine getirilmesi mümkündür” denilmektedir.

Özelge den de anlaşılacağı üzere burada esas olan imalatçının (İhraç kayıtlı satış yapanın) tecil-terkin kapsamında ihracatçıya teslim ettiği malın 3 ay içinde ihracatçı tarafından yurt dışına konsinye teslim olarak çıkarıldığının belgelenmesi, daha sonra yurt dışına konsinye olarak çıkışı müteakiben bir yıl içinde yurt dışındaki müşteriye kesin satışının yapılarak yine bu sürede ihracatçı tarafından satış faturasının kesilmesi ve tüm bu işlemlerin belgelendirilmesi halinde herhangi bir problem olmayacaktır.



3.6.26 İade dönemi KDV beyannamesinin yetkili meslek mensubunca                           İmzalanmadığının tespiti halinde ne olur

4 seri nolu Vergi beyannamelerinin serbest muhasebeci ve mali müşavirlerce imzalanması hakkındaki genel tebliğ gereği vergi beyannamelerinin yetkili meslek mensuplarınca imzalanması zorunluluğu vardır. Bu zorunluluğa uyulmadan verilen dönem KDV beyannamelerinde gösterilen iade edilecek KDV sinin vergi inceleme raporuna göre yerine getirilmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili olarak Bursa Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen 19/12/2007 tarih ve 2035 sayılı özelge de bu yöndedir.

Bu itibarla KDV beyannamelerinin mutlaka yetkili meslek mensuplarınca imzalanması ve öyle verilmesi gerekmektedir.

Bu durum tüm iade gerektiren işlemler için geçerlidir.

3.6.27.İhracatçının ihraç kayıtlı olarak aldığı malı işledikten sonra başka mamul olarak ihraç etmemesi

İhracatçının imalatçıdan aldığı malın vasfını değiştirmeden aynen ihraç etmesi esastır. Ancak bazı durumlarda imalatçı malını ihracatçıya ihraç kayıtlı olarak satmasına rağmen ihracatçı bu malı işleyerek başka bir mamulün ham veya yardımcı maddesi olarak kullanıp imal ettiği başka ürünü ihraç edebilmektedir. Bu durumun imalatçı tarafından öğrenilmesi halinde ihraç kayıtlı satış mevzuata uygun olarak gerçekleşmediğinden üç farklı durum karşımıza çıkmaktadır.

Dönem beyannamesi verilmiş, tecil-terkin işlemi yapılmışsa; Durumu izah eden bir dilekçe ile dönem beyannamesi düzeltilecek İhraç kayıtlı satış nedeniyle hesaplanan vergi, satışın yapıldığı dönem KDV beyannamesiyle beyan edildiği için vergi ziyaı cezası söz konusu olmayacağından tecil-terkine konu edilen vergi gecikme zamlı olarak ihraç kayıtlı satış yapan imalatçı tarafından ödenecektir.

Öte yandan imalatçının ödemiş olduğu vergi ve gecikme zammını ihracatçıya özel hukuk hükümleri gereği rücu edebileceği unutulmamalıdır.

Dönem beyannamesi verilmiş ancak tecil-terkin işlemi yapılmamışsa; Bu durumda yine olayı izah eden bir dilekçe ile düzeltme beyannamesi verilerek ihraç kayıtlı satışlar düzeltilecektir. Tecil ve terkin yapılmadığından imalatçı adına herhangi bir müeyyide uygulanması söz konusu olmayacaktır.

Henüz dönem beyannamesi verilmemiş ise; ihraç kayıtlı satış olarak değil yurt içi satış gibi beyan edileceğinden dönem içindeki muhasebe kayıtlarının düzeltilmesi yeterli olacaktır.


3.6.28. Tecil-Terkin-ödenecek veya iade edilecek KDV

İhraç kayıtlı satışlarda KDV beyannamesi doldurulurken tecil ve terkin edilecek KDV den arta kalan ve iade edilmesi gereken KDV beyannamenin ön yüzüne aktarılmamakta bu durumda bazı karışıklıklara ve olayı kavrayamamaya neden olmaktadır. İhraç kayıtlı satış nedeniyle KDV de sistemin işleyişini

Hesaplanan KDV den indirilecek KDV düşülerek Tahakkuk edecek KDV bulunacak, Sonra Tahakkuk edecek KDV ile tecil edilebilecek KDV (İhraç kayıtlı satışlar için hesaplanan KDV) karşılaştırılarak büyük olandan küçük olan çıkarılarak o dönem için ödenecek veya iade edilecek KDV bulunacaktır,


formüle etmek gerekirse,

1
Hesaplanan KDV

2
İndirilecek KDV

3
Tahakkuk edecek KDV
( 1 – 2 )
4
Tecil edilebilecek KDV
İhraç kayıtlı satışlar için hesaplanan KDV
5
Tecil edilecek KDV
( 3 ≥ 4 )
6
Ödenecek KDV
( 3 – 5 )
7
İade edilecek KDV
( 4 – 3 ) 
3.6.29 İhraç kayıtlı alınarak İhraç edilen eşantiyon mallar
Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı 17 numaralı Katma Değer Vergisi ile ilgili sirkülerde yönlendirici nitelikte açıklama yapmıştır. Buna göre de Katma Değer Vergisi Yasası'nın 11/1-c maddesi kapsamında ihraç kayıtlı teslim edilen malların bedelsiz olarak yurtdışına çıkarılması durumunda yüklenilen Katma Değer Vergisi tecil- terkin konusu yapılabilmektedir.

3.6.30. İhraç Kayıtlı Satışlarda İade Veya Mahsup Dosyasına Eklenecek Belgeler;

*Gümrük beyannamesi (aslı veya noter, gümrük idaresi ya da yeminli mali müşavirce onaylı örneği)

*İhraç kayıtlı teslimin gerçekleştiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi

*İhraç kayıtlı satışlara ait fatura fotokopisi veya listesi

*Bavul ticareti kapsamında ihraç kayıtlı teslimlerde ayrıca Döviz alım belgesi (Bankalardan veya özel finans kurumlarından temin edilecek)aslı veya banka veya özel finans kurumlarınca onaylanmış fotokopisi ya da dövizin yurt dışından geldiğini gösteren bankadan alınmış belge.

İndirilecek KDV listesi verilmesinde; Satıcının adı soyadı veya unvanına göre alfabetik sırada veya alış tutarlarına göre, fatura ve benzeri belgenin tarihi numarası, satıcının adı-soyadı unvanı, bağlı olduğu vergi dairesi, vergi kimlik numarası, mal veya hizmetin cinsi, miktarı, bedeli ve hesaplanan KDV tutarına yer verilmesi gereklidir.

Ayrıca listenin her sayfasında “ Listelerde yer alan bilgilerin doğruluğunu taahhüt ve herhangi bir yanlışlık olduğunun tespitinde uygulanacak müeyyideleri kabul ederim” şerhi konularak firma yetkililerince imzalanır

İade işlemlerine hız kazandırılması, KDV iade işlemleri açısından asgarî bir standart getirilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Gelir idaresi Başkanlığınca bugün yayımlanan 53 nolu sirkü gereği;
KDV mükellefleri Ocak/2010 vergilendirme döneminden itibaren
KDV Kanununun;
(8/2) maddesi uyarınca fazla ve yersiz ödenen vergilerden,
(9/1) maddesi ile Bakanlığımıza tanınan yetki kapsamında getirilen sorumluluk uygulamalarından,
(29/2) maddesi uyarınca indirimli orana tabi işlemlerden,
32 inci maddesine göre (Tam istisnalar yani ihracat istisnası, ihraç kayıtlı satışlar, uluslar arası taşımacılık, diplomatik istisnalar vb.) de bu maddede sayılan istisna kapsamındaki işlemlerden
Kaynaklanan KDV iade taleplerinde;
·         İndirilecek KDV listesi

·         Yüklenilen KDV listesi

·         Satış faturaları listesi

İle iade için ibrazı istenilen durumlarda
·         Gümrük (çıkış) beyannamesi listesi ni
Elektronik ortamda göndereceklerdir.
KDV mükelleflerinin tamamı yukarıda belirtilen iade taleplerini bu uygulama kapsamında yapacaklardır.
Listeler hazırlanırken,
1. Söz konusu listelere, fatura düzenleme limitinin altında kalsa dahi her bir belge kaydedilecektir.
2. Aynı mükelleften yapılan alımlar belge bazında bu listelere ayrı ayrı girilecektir.
3. İade talebine ilişkin olarak ibrazı gereken ve bu listelerin dışında kalan diğer belgelerin önceden olduğu gibi vergi dairesine intikal ettirilmesi gerekmektedir.
4. Elektronik ortamda alınan indirilecek ve yüklenilen KDV listeleri ile satış faturaları listesinin ve iade için ibrazı istenilen durumlarda gümrük (çıkış) beyannamesi listesinin ayrıca kâğıt ortamında verilmesine gerek bulunmamaktadır.
5. Bu mükelleflerin iade taleplerinin, iade için aranılan diğer tüm belgelerin vergi dairesine ibraz edildiği tarih itibarıyla geçerlilik kazanacağı tabiidir.
6. Vergi daireleri, mükelleflerin iade taleplerini iade için gerekli belgelerin tümü ve elektronik ortamda alınacak, sistem tarafından üretilecek KDV İadesi Kontrol Raporu çerçevesinde değerlendirerek ilgili KDV Genel Tebliğlerinde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandıracaktır.
7. Bu listelerin doldurulmasında uyulacak kurallara internet vergi dairesinden ulaşılması mümkündür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder