3.6.1. Genel Açıklama
KDV uygulamalarında
ön ihracat istisnası olmamakla beraber, KDV Kanunun 11/c maddesi ” İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen
mallara ait Katma Değer Vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem
beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur…
… İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade
edilecek Katma Değer Vergisi ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline
göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe
ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan. Tutarından fazla olamaz”
Amir hükmü gereğince belirli koşullar altında
ihraç edilmek üzere teslim edilen mallar için hesaplanan KDV ihracatçılar
tarafından ödenmemekte ve tecil-terkin sistemine tabi olmaktadır.
Tecil edilecek vergi olmaması halinde de
imalatçı açısından iade sistemi çalışmaktadır.
İhraç kayıtlı
satışlarda öncelikle hesaplanan vergi tecil ve terkine konu edilir, tecil
edilecek vergi olmaması halinde iade sistemi çalışmaktadır. İade sisteminde
hesaplanan verginin esas alınması gerekmekle birlikte eğer yüklenilen verginin
hesaplanan vergiden fazla olması halinde yüklenim farkı da iadeye konu
edilebilmektedir.
İhraç kayıtlı
teslimler dört şekilde gerçekleşmektedir;
(1) 27 seri nolu KDV
genel tebliğinde tanımı yapıldığı üzere Sanayi siciline ve, Sanayi ve ticaret
odaları veya esnaf ve sanatkârlar derneğine kayıtlı, sanayi belgesi almış ve
sanayi sicil belgesinde yer alan üretim konusunda gerekli araç parkına sahip imalatçıların ihraç kayıtlı teslimleri,
Bu
vasfa haiz imalatçıların sanayi sicil belgesinde yazılı mamul malları (Nihai
malları) ihracatçılara ihraç edilmek
kaydıyla satması halinde ve ihracatçıların da bu malları nihai mal olarak
üzerinde herhangi ek veya ilave veya herhangi ameliyeye tabi tutmadan olduğu
gibi yasal süreler içinde ihraç etmeleri kaydıyla imalatçıların bu malların
satışı nedeniyle hesapladıkları KDV ihracatçılar tarafından ödenmez ayrıca
yasal defterlerine de indirilecek KDV olarak kaydedilmez sadece mal bedeli
kaydedilir. İmalatçılar tarafından ise satışın yapıldığı tarihi kapsayan KDV
dönemi beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan edilirken, aynı KDV
beyannamesinin10 sayılı tablosunda da satılan mal bedeli ve hesaplanan bu KDV
tutarı tecil terkin ve iadeye konu edilir. Ancak terkin ve iade işlemi malların
fiilen yurt dışı edildiği tarihten sonra gerçekleştirilir.
(2) Dış ticaret sermaye şirketlerine veya sektörel dış
ticaret şirketlerine
ihraç edilmek üzere yapılan teslimler (Satıcıların imalatçı olma şartı aranmaz)
Burada Dış Ticaret
sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketlerine ihraç edilmek üzere
mal (nihai mamul) teslimi söz konusu olup ihraç kayıtlı satışı yapanın, 27 seri
nolu KDV genel tebliğinde belirtilen şekilde imalatçı olup olmadığı gibi
malların imalatçısı olup olmadığı da önemli değildir. Malları ihraç kayıtlı
olarak tedarikçiler, al saçtılar da satabilir. İstisna uygulaması açısından
sadece malların ihraç kayıtlı olarak bu şirketlere satılması ve süresinde ihraç
edilmesi yeterlidir.
Satıcıların bu
malların satışı nedeniyle hesapladıkları KDV ihracatçılar (DTSŞ/SDTŞ leri)
tarafından ödenmez ayrıca yasal defterlerine de indirilecek KDV olarak
kaydedilmez sadece mal bedeli kaydedilir. Satıcılar tarafından ise satışın
yapıldığı tarihi kapsayan KDV dönemi beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan
edilirken, aynı KDV beyannamesinin10 sayılı tablosunda da satılan mal bedeli ve
hesaplanan bu KDV tutarı tecil terkin ve iadeye konu edilir. Ancak terkin ve
iade işlemi malların fiilen yurt dışı edildiği tarihten sonra gerçekleştirilir.
Öte yandan DTSŞ leri
ihraç kayıtlı mal alımı için söz konusu malları ihraç etmeden önce vergi
dairesine 27 seri nolu KDV genel tebliği ekinde yer alan taahhütnameyi vermek
zorundadır.
(3)
Özel finans kurumlarınca ihracatçılara yapılan teslimler,
Özel finans
kurumlarınca ihracatçılara yapılan ihraç kayıtlı satışlarda da Mal satışını
yapanın imalatçı veya tedarikçi olması önem arzetmez
Satıcıların bu
malların satışı nedeniyle hesapladıkları KDV ihracatçılar (DTSŞ/SDTŞ leri)
tarafından ödenmez ayrıca yasal defterlerine de indirilecek KDV olarak
kaydedilmez sadece mal bedeli kaydedilir. Satıcılar tarafından ise satışın
yapıldığı tarihi kapsayan KDV dönemi beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan
edilirken, aynı KDV beyannamesinin10 sayılı tablosunda da satılan mal bedeli ve
hesaplanan bu KDV tutarı tecil terkin ve iadeye konu edilir. Ancak terkin ve
iade işlemi malların fiilen yurt dışı edildiği tarihten sonra gerçekleştirilir.
(4)
Dahilde işleme izin belgesi (DİİB) veya geçici kabul izin belgesi (GKİB) kapsamında temin
edilen ham ve yardımcı maddeler kullanılarak üretilen malların ihraç kayıtlı
teslimleri,
Dahilde işleme izin
belgesi veya geçici kabul izin belgesi kapsamında yurt dışından temin edilen
ham ve yardımcı maddeler kullanılarak üretilen malların tekrar ihraç
edilmesinde ithalat sırasında belge sahibi imalatçılar (27 seri nolu tebliğde
tanımı yapılan imalatçılar) gümrükte ithalde alınan KDV yi ödemezler bu vergi
ertelenir. Bu maddeler kullanılarak üretilen malların ihraç edilmesinin
belgelenmesinde de terkin edilir. Ayrıca bu belge sahibi imalatçıların bu ithal
ettikleri ham ve yardımcı maddeyi kullanarak ürettikleri malları yurt içindeki
ihracatçılara ihraç kayıtlı satışlarında da tecil terkin uygulanır bu kısım
kendi bölümünde daha detaylı olarak anlatılmıştır.
DİİB veya GKİB sahibi
imalatçıların bu malların satışı nedeniyle hesapladıkları KDV ihracatçılar
tarafından ödenmez ayrıca yasal defterlerine de indirilecek KDV olarak
kaydedilmez sadece mal bedeli kaydedilir. İmalatçılar tarafından ise satışın
yapıldığı tarihi kapsayan KDV dönemi beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan
edilirken, aynı KDV beyannamesinin10 sayılı tablosunda da satılan mal bedeli ve
hesaplanan bu KDV tutarı tecil terkin ve iadeye konu edilir. Ancak terkin ve
iade işlemi malların fiilen yurt dışı edildiği tarihi izleyen üç ay içinde
ihracatçıların bunu belgeleyen YMM tasdik raporu yaptırarak iki örnek raporunun
imalatçılar vasıtasıyla Vergi Dairesine intikalinden sonra gerçekleştirilir.
ihraç kaydıyla teslim
edilen malların;
* Nihai mal olması
(aynen ihraç edilmesi)
* Teslim tarihini
takip eden aybaşından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi gerekmektedir.
KDV Kanununun 11/1-c
maddesi uyarınca ihraç kaydıyla teslim edilen bir malın (teslim tarihini takip
eden aybaşından itibaren 3 üncü ayın sonuna kadar) ihracatının gerçekleşmemesi
halinde, ek süre ihracatçılar tarafından en geç 3 aylık sürenin sonundan
itibaren 15 gün içinde ya bağlı oldukları vergi dairesine ya da ilgili vergi
dairesi başkanlığı veya defterdarlığa verilecek bir dilekçe ile istenecektir. Bu
süreden sonra yapılan veya ihracatçısı tarafından yapılmayan ek süre
taleplerinin (mali tatile rastlasa dahi) değerlendirilmesi ve kabulü söz konusu
değildir.
İhracatçı ek süre
talebine ilişkin dilekçede mücbir sebep veya beklenmedik durumu belirtecek, bu
dilekçeye yalnızca ihraç kaydıyla teslime ait faturanın bir örneğini
ekleyecektir. Vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık mükelleflerden ek süre
talebine neden gösterilen olay veya durumun tevsikine yönelik herhangi bir
belge talep etmeyecektir.
Bu açıklamalardan
anlaşılacağı üzere, vergi dairesi başkanlıkları ile defterdarlıklar kendilerine
doğrudan ya da mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi kanalıyla yapılan ek süre
taleplerini öncelikle zamanında ve ilgili ihracatçı mükellef tarafından yapılıp
yapılmadığı bakımından inceleyeceklerdir.
Ek süre verilmesinde
mücbir sebebin varlığı Vergi Usul Kanununun 13 üncü maddesi hükmü esas alınarak
belirlenecektir. İhracatçı mükellefin iradesi dışında ortaya çıkan, dolayısıyla
ihracatın kanuni süresinde gerçekleşmesine engel teşkil eden ve mücbir sebep
kabul edilmeyen haller ise beklenmedik durum sayılacaktır.
Bu çerçevede;
ihracatın yapılacağı ülkedeki savaş hali/siyasal karışıklıklar, ekonomik
belirsizlik ve durgunluk, yurt dışındaki alıcının sipariş ertelemesi/iptal
etmesi, teslim programındaki değişiklikler, bedelin transferinde karşılaşılan
aksaklık veya gecikmeler, akreditif süresinin dolması, ihraç edilecek malın
tüketim mevsiminin geçmesi, uygun depolama koşullarına sahip olunmaması,
ithalatçı ülke ile yaşanan siyasi veya ekonomik sorunlar, ihraç malının
taşınmasında karşılaşılan sorunlar (gemilerin yükleme limanlarına gecikmeli
yanaşması, taşıma aracı veya konteynır bulunamaması), milli tatiller, iklim
koşulları, gümrüklerde yaşanan sorunlar (gümrüklerdeki araç yoğunluğu,
gümrüklerde grev-iş yavaşlatma), resmi makamlardan ihracat için izin
alınamaması gibi haller beklenmedik durumlar olarak değerlendirilecektir. Vergi
dairesi başkanlıkları veya defterdarlıklar mücbir sebep veya beklenmedik durum
sayılıp sayılamayacağı konusunda tereddüt ettikleri hususlar hakkında Gelir
İdaresi Başkanlığından görüş isteyecektir.
KDV Kanununun 11/1-c
maddesinde öngörülen ek süre üç ay ile sınırlıdır. Bu nedenle üç aydan az ek
süre isteyen ve bu talebi kabul edilen mükellefler hariç olmak üzere, üç aylık
ek süre içinde ihracatın gerçekleştirilememesi halinde ikinci bir ek sürenin
verilmesine Kanunen imkan bulunmamaktadır. Üç aydan az ek süre isteyen
mükelleflerin ise sonradan üç aya kadar olan dönem için ilave süre istemeleri
mümkündür.
İhracat bu sürelerde
gerçekleşmezse tecil edilen vergi gecikme zamlı olarak, gerçekleşmeme sebebi
mücbir sebepten kaynaklanıyorsa tecil faizi uygulanmak suretiyle tahsil
edilecektir. Vergi daha önceden tahakkuk etmiş olduğundan vergi zıyaı cezası
uygulanamaz.
İhracatçılara mal
teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken Katma Değer Vergisi ihracat
işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılır. İade veya tecil olunacak vergi
miktarı mükellefin ilgili dönem beyannamesinde yer alan bilgiler mukayese
edilmek suretiyle hesaplanır.
İhraç
kaydıyla teslimi bulunan mükellefler, Tecil edilemeyen KDV lerini dilerlerse
KDV 39 ve 98 sayılı genel tebliği hükümleri gereğince iade olarak değil indirim
yoluyla giderebileceklerdir. Şöyle ki, İhraç kaydıyla teslim ve ihracatın aynı
dönemde gerçekleşmesi ve iade olarak doğan verginin indirim yoluyla
giderilmesinin tercih edilmesi halinde KDV beyannamesinin tablo 10 daki 90 ncı
satıra İhracatın gerçekleştiği dönemde iade edilecek tecil edilemeyen KDV satırını
doldurmadan buradaki iade edilecek vergiyi beyannamenin 33 ncü satırda (Bu
döneme ait indirilecek KDV satırına) yazarak ve vergi dairelerine bilgi vererek
indirim olarak kullanabilirler.
İhraç
kayıtlı satış ile ihracat farklı dönemde gerçekleşmişse bu kez aynı bildirim ve
beyan ihracatın gerçekleştiği dönem beyannamesinde yapılması gerekmektedir.
3.6.2. İmalatçının Tanımı
İhraç kayıtlı
satışlar için 27 Seri No lu KDV Genel Tebliğinde ihraç kayıtlı satış
yapabilecek imalatçının tanımı yapılmıştır bu tanım gereğince
- Sanayi siciline
kayıtlı ve sanayi sicil belgesine haiz
- Sanayi odaları,
Ticaret Odası veya Esnaf ve Sanatkarlar derneğine kayıtlı
- Sanayi Sicil
belgesinde yer alan üretim konusunda yeterli araç parkına sahip olan
imalatçıların ihraç kayıtlı satış yapabileceği belirtilmiştir. İmalat işinde en
az 5 işçi çalıştırma şartı ise teknolojik gelişmelere paralel olarak zorunluluk
kapsamı dışına çıkarılmıştır.
3.6.3. Dış Ticaret Sermaye Şirketi:
*-Ödenmiş sermayeleri
ve ihtiyatları toplamı en az 20 bin TL olan,
*-Bir önceki takvim
yılındaki gümrük beyannameleri bazında 100 milyon ABD doları veya eşdeğerli
fiili ihracat yapmış olan Anonim Şirketler FOB 75 milyon ABD doları veya
eşdeğeri fiili ihracat yapan ve bu tutarın en az %50 sinin aynı mal gurubunda
yapan Anonim Şirketlere verilecek bir unvan olup bu unvan Dış Ticaret
Müsteşarlığınca verilmektedir.
Dış ticaret sermaye şirketlerinin bazı
avantajları vardır bunlar;
* KDV iadelerinde
teminat kolaylığı,
* Dahilde
İşleme Rejiminde teminat kolaylığı,
* Eximbank
TL. ve döviz kredilerinde indirimli faiz uygulaması, kredi temininde indirimli
teminat kolaylığı,
* ihracatta bazı
devlet yardımlarından yararlanma ve
* Onaylanmış Kişi
Statüsü edinmek yoluyla, gümrük işlemlerinde sürat ve kolaylıktır.
3.6.4. Sektörel Dış Ticaret Şirketi:
*-1–200 arası işçi
istihdam eden,
*-Aynı üretim dalında
faaliyette bulunan asgari 10 küçük ve orta büyüklükteki (kalkınmada öncelikli
yörelerde 5) şirketin bir araya gelmesiyle, En az 10 bin TL ödenmiş sermayeli
(kalkınmada öncelikli yörelerde 5 bin) Anonim Şirketler olarak kurulan,
*-Şirketlerin
hiçbirinin ortağının sermaye payı toplam şirket sermayesinin %10 (kalkınmada
öncelikli yörelerde %20) dan fazla olmayan,
*-Hisse senetlerinin
tamamının nama yazılı olması ve nakit karşılığı çıkarılmış olan Anonim
Şirketlere Dış Ticaret Müsteşarlığınca verilen unvandır.
*-186 sayılı Tarım
Satış Kooperatiflerinin ve birliklerinin Anonim Şirket şeklinde ve en az 10 bin
TL ödenmiş sermayeli olması gerekmekle birlikte
Bu unvanın Dış Ticaret Müsteşarlığından almış
olmaları gerekmektedir.
SDŞ modeli ihracat
örgütlenmelerinin başlıca avantajları
*-Herhangi bir KOBİ ihracat faaliyetleri için
sabit ve değişken maliyetleri üstlenmek durumundadır. SDŞ´ler bu yükümlülükleri
üstlenerek aynı anda birçok KOBİ´nin ihracat maliyetlerini indirmektedir
*-Gümrük ve ihracat mevzuatlarının SDŞ´ler
için sunduğu "dahilde işleme rejimi kapsamında gümrük muafiyetli İthalat,
Exımbank Kredileri, devlet yardımları, KDV iadesinde sağlanan kolaylık"
gibi teşvik ve destekler mevcuttur.
*-SDŞ´ler sayesinde, KOBİ´ler tek başlarına
ihracat yapmaları halinde karşılaşacakları kimi teknik ve bürokratik
zorluklardan kurtulabilmektedirler. Bu sayede KOBİ´ler enerjilerini bu konular
için harcamadan, doğrudan pazarlama ve rekabete aktarmaları mümkün olmaktadır.
*-KOBİ´lerin SDŞ modeli bünyesinde ihracat
faaliyetlerine girmeleri, ihracat mevzuatı konusunda profesyonelleşmiş uzman
kadrolar sayesinde, gümrükleme, nakliye, sigorta gibi faaliyetlerin daha etkin
olarak gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Ayrıca her KOBİ´nin uzman bir dış
ticaret çalışanı bulması ve istihdam etmesi mümkün olmayacağı için, KOBİ´lerin
tek bir çatı altında bu faaliyetleri yürüten kadrolar istihdam etmesi
verimlilik açısından da büyük avantaj sağlamaktadır.
*-SDŞ´ler sadece üye firmaların ihracat
işlemlerini üstlenmek ve onları bu işlemlerin getireceği yükümlülüklerden
kurtarmakla kalmaz, üye firmalar için yurtdışında yeni rekabet ve pazar
alanları bulmaya yardımcı olur, uluslararası fuar ve etkinliklerde onlar adına
tanıtım faaliyetlerine girer, bu işlerin takibini üstlenir.
*-SDŞ´ler hem üyeliği bulunan grubun diğer
şirketleri ile bu şirketlerin kurduğu başka ortaklıkların ihracatına (aynı
sektörde faaliyette bulunmak şartıyla) aracılık edebilir hem de aynı sektörde
faaliyette bulunan ama SDŞ´ye ortak olmayan KOBİ´lerin ihracatına da aracılık
yapabilirler. Bu aracılık "Aracılık sözleşmesi" ile düzenlenir.
Aracılık sözleşmesiyle SDŞ´ler aracılık ettikleri üyesi olan üretici şirketler
ile üyesi olmayan şirketler arasında aracılık üstlenirler. Örneğin, üretici
olmayan şirketler de, ihraç edilmek amacıyla üretici firma gibi SDŞ´ye mal
satabilirler.
3.6.5. Sanayi Sicil Belgesini Henüz Almamış Olan Mükellefler
İmalatçılar için
aranan diğer şartlara haiz olup, sanayi sicil belgesini henüz almamış olan
mükelleflerin, Sanayi Bakanlığı’na başvurarak olumlu görüş yazısı aldıkları
veya olumlu görüş yazısının alındığı tarihten önceki dönemlere ait ihraç
kayıtlı satışları için vergi dairesi müdür yardımcısı başkanlığındaki yoklama
gurubunun bu şartları haiz olduğunu belirttiği tarih itibariyle tecil-terkin
kapsamında işlem yapabilirler
Bu husus gelir
idaresince verilen özelgelerle uygulamaya yerleşmiştir nitekim gelir idaresinin
bu konuda birden fazla özelgeleri vardır. özelgelerinde özetle “Sanayi sicil
belgesi olmayan ancak almak için Sanayi ve Ticaret Bakanlığına müracaatta
bulunan ve kendilerine belge verileceği yönünde olumlu görüş verilen
mükelleflerin bu tarihten önceki dönemlerde diğer koşulların tamamını
taşımaları kaydıyla vergi dairesi Müdür Yardımcısı başkanlığındaki bir yoklama
gurubu marifetiyle mükellefin ihraç kayıtlı satışını yaptığı malları ürettiği
ve üretebileceği hakkında olumlu bir tespitle ihraç kayıtlı mal satışına ait
tecil-terkin uygulamasından yararlanabilecekleri” yönündedir. (06/09/1997 tarih
ve 46892 sayılı özelge)
3.6.6. İmalatçıların GÇB’ lerinin Teyidi
Tecil-terkin
kapsamında ihraç kaydıyla teslimde bulunan imalatçıların GÇB’ lerinin teyidi
VEDOP’ dan alınmaktadır.
3.6.7. GÇB’ de İmalatçının Adının Yazılmamış Olması
Zaman zaman gümrük
çıkış beyannamelerinde imalatçının birden fazla olması veya başka nedenlerden
dolayı imalatçının adı yazılmamaktadır. Bazen de GÇB’ lere imalatçı ismi yerine
ekli listeler şeklinde şerhler düşülmekte bu durumda da imalatçının vergi
dairesine ihraç kayıtlı malın ihraç edildiğini ispat etmesi zorlaşmaktadır.
Bu husus 99 seri nolu
KDV genel tebliği ile açıklığa kavuşturulmuş olup söz konusu genel tebliği
hükümleri gereği Bu gibi durumlarda imalatçıların ihraç kayıtlı mal satışı
yaptıkları ihracatçılardan; ihraç kayıtlı satın aldıkları mala ait faturanın
tarihi, numarası, ihraç kaydıyla alınan malın cinsi, miktarı, KDV tutarı ile
kendisine ait ihracat faturasının tarihi, numarası, malın cinsi, miktarı
yanında ihracata ait gümrük çıkış beyannamesinin tarih ve sayısının belirtildiği
ve söz konusu malların ihraç edildiğine dair kendilerine hitaben yazılmış bir
yazı almak ve bu yazıyı vergi dairelerine ibraz etmek kaydıyla tecil terkinden
faydalanırlar
“Öte yandan, ihracatçılar ihraç kaydıyla teslim aldıkları malların ihraç
edildiğine ilişkin imalatçılarına yazı (GÇB tasdikli suretleri ile birlikte)
vermekteydiler 113 sayılı KDV genel tebliği gereğince ihracatçıların, bir ay
içerisinde bu yazıyı verdikleri imalatçılara ait bir listeyi de (bu listede
asgari yazı verilen imalatçıların adı-soyadı, unvanı, bağlı bulunduğu vergi
dairesi ve vergi kimlik numarası ile adres bilgilerine yer verilecektir.),
izleyen ayın 15 inci günü akşamına kadar kendilerinin bağlı bulunduğu vergi
dairelerine vermeleri gerekmektedir.”
3.6.8. GÇB’ de İmalatçının Adının Yanlış Yazılması
Her ne kadar 99 seri
nolu KDV genel tebliğinde imalatçının adının yazılmaması halinde ihracatçının
imalatçıya hitaben yazacağı teyit ve taahhüt yazısıyla tecil terkin işleminin
yapılabileceği belirlenmiş ise de imalatçının adının yanlış yazılması veya
başka bir imalatçının adının yazılması durumu çok farklıdır. Bu itibarla
imalatçının adının yanlış yazılması halinde inceleme raporu veya özel amaçlı
YMM raporuyla açıklanabiliyorsa tecil -
terkin işlemi yapılabilecektir.
Ancak özel amaçlı YMM raporunda
durumun yasal vesika ve defter kayıtlarıyla, karşıt incelemelerle ve
ihracatçının o dönemdeki alışları, stokları ve ihracatlarının uyumlu olduğunun tespit
edilmesi raporda bunların belirtilmesi gereklidir. Özel amaçlı raporun
ihracatçı tarafından yaptırılarak ihraç kayıtlı satış yapan imalatçıya
verilmesi ve imalatçının da bu raporu Vergi Dairesine tevdi etmesi daha
uygundur.
Ayrıca bu özel amaçlı raporun ve rapordaki tespitlerin vergi dairesince
uygun bulunması gereklidir.
3.6.9. Başkalarına Ait Kotalar Kullanılarak İhraç Edilen Mallar
Belirli bir mala olan
talebin uluslararası piyasalarda arzın altında kalması sonucunda fiyatının
belirli bir eşiğin altına düşmesine engel olmak amacıyla ilgili malı üreten
ülkelerin aralarında yaptıkları bir anlaşma ile saptadıkları ihracatın
sınırlandırılması sonucunu doğuran önlemler. 1963'de yapılan Uluslararası Kahve
Anlaşması, 1969'da imzalanan Uluslararası Şeker Anlaşması, ihracat kotaları
uygulamasına birer örnektir
ABD ile Kanada’ya
"Hazır Giyim ve Tekstil" ihracatında kota uygulaması olabilmektedir.
Kotaya tabi ürün ihracatı için; ilgili ihracatçı birliklerinden “kota” talebinde bulunulmalıdır. Kota’dan pay alınır ise İhracat taahhüdü altına girilmektedir.
Kotaya tabi ürün ihracatı için; ilgili ihracatçı birliklerinden “kota” talebinde bulunulmalıdır. Kota’dan pay alınır ise İhracat taahhüdü altına girilmektedir.
İhracat bağlantısının kurulmasından hemen sonra, gümrük ve yükleme işlemlerinden önce, gümrük beyannamesi ile kayıt için ilgili ihracatçı birliğine başvurulmalıdır.
Hazır giyim ve tekstil ürünlerinin hepsinde kota uygulanmamaktadır. İhraç edilecek ülkeye göre kota uygulanan ürün kategorileri farklı olabilmektedir. Bu konuda güncel bilgiler ilgili ihracatçı birliklerinden temin edilebilmektedir. Kota dağıtımı DTM’nin gözetiminde ihracatçı birlikleri tarafından yürütülmektedir.
Bu itibarla kotaya
tabi tutulmuş malların kota talep eden ve bu kotayı dolduramamış ihracatçılar
kota talebinde bulunmayan diğer ihracatçılar vasıtasıyla kota taahhütlerini
kapatabilmektedir.
İşte bu nedenle
başkalarına ait kotalar kullanılarak ihraç edilen mallara ait GÇB’ lerde
imalatçı adı olarak kota hakkını devreden firmanın adı yazılmaktadır. Bu
durumda kota hakkını devreden firmanın bağlı olduğu vergi dairesine bu işlem
için tecil-terkin iade mahsup gibi taleplerde bulunmayacağına dair bir taahhütname
vermesi gerekmektedir. Ayrıca ihraç edilen malların diğer imalatçıya ait
olduğunun inceleme, YMM raporu veya vergi dairesi yoklama tutanağıyla tespiti
zorunludur.
3.6.10. İhraç Kayıtlı Satışlarda Kantar Farklılıkları
İhraç kayıtlı teslim
edilen mal miktarları ile fiili olarak ihraç edilen malın miktarında kantarlar
arasındaki tartım farkının, hava şartlarından, beklemekten ya da ihracatçı
firma tarafından yapılan ambalaj değişikliğinden veya ürünün doğal yapısından
meydana geldiği durumlarda bu farklılıklar tecil-terkin uygulamasını
engellemez.
Ancak bu farklılığın
neden ve nasıl meydana geldiğinin tespiti ile belgelendirilmesi esastır. Bu
itibarla olayın özelliğine göre vergi idaresince istenilecek bilgi ve
belgelerin eksiksiz olarak idareye sunulması gerekmektedir.
3.6.11. Kaynak Kullanımı Destek Primleri
Tecil-terkin
kapsamında teslim edilen malların ihracından sonra ortaya çıkan vergi iadesi,
kaynak kullanımı destek primlerinin imalatçıya aktarılmasında imalatçı
tarafından düzenlenecek faturada bu unsurlar ayrı ayrı belirtilir malın
tesliminde kesilen fatura ile gümrük beyannamesine atıfta bulunulur, KDV’nin
tahsil edilmediği şerhleri verilerek hesaplanan KDV beyan edilirken diğer
yandan da indirim konusu yapılmak suretiyle sıfırlanacak ihracatçının ise
KDV’yi ödemesi gerekmeyecektir.
Beyanların faturanın
kesildiği tarihi kapsayan KDV dönemine ait beyannamede yapılacağı kuşkusuzdur.
Burada hesaplanan KDV nin beyan edilmesinde sıkıntı olmamakla beraber
indirilecek KDV nin beyanı özellik arzetmektedir. Bu ise bu döneme ait
indirilecek KDV satırında olabileceği gibi 34 nolu satırda Mal iadeleri veya
gerçekleşmeyen işlemlere ait indirilecek KDV satırında da yapılabilir böyle bir
durumda konunun açıklayıcı bir dilekçe ile vergi dairesine bildirilmesinde
fayda vardır.
3.6.12. Kur Farkı –Fiyat farkı
Kur farkları ile
ilgili olarak Danıştay Vergi Dava Daireleri kurulunun 18/10/2006 tarih ve E
2006/50, K 2006/286 sayılı kararı ile “döviz üzerinden yapılan vadeli
satışlarda, senedin tahsil edildiği tarihte, malın teslimi ile oluşan vergiyi
doğuran olay tarihine göre ortaya çıkan menfi veya müspet kur farklarının
kanunun 24/c maddesinde matraha dahil olduğu belirtilen unsurlar arasında
sayılmadığı açık olduğundan, KDV ye tabi tutulmasına hukuken olanak yoktur” şeklindeki kararına rağmen Maliye
Bakanlığınca bu konuda l05 sayılı KDV genel tebliği ile kur farklarının esas
itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğu için matrahın bir unsuru olarak
değerlendirilmesi gerektiği yönündeki belirlemesi ile kur farklarında aşağıdaki
şekilde uygulama yapılmaktadır.
Kur farklarının
imalatçıya aktarılmasında imalatçı tarafından düzenlenecek faturada malın
tesliminde kesilen fatura ile gümrük beyannamesine atıfta bulunacak, KDV’nin
tahsil edilmediği şerhleri verilecek hesaplanan KDV beyan edilirken diğer
yandan da indirim konusu yapılmak suretiyle sıfırlanacak ihracatçının ise
KDV’yi ödemesi gerekmeyecektir.
Öte yandan;
imalatçıların aleyhlerine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçılar
tarafından düzenlenecek faturaya istinaden ihracatçıya KDV ödemeleri, bu
tutarın ihracatçı tarafından beyan edilmesi, imalatçı tarafından da faturada
gösterilen KDV'nin indirim konusu yapılması gerekmektedir. Bu durumda,
imalatçının fazladan almış olduğu iade tutarı ihracatçı aracılığıyla Hazineye
intikal etmekte ve imalatçı tarafından indirim konusu yapılmış olmaktadır. Bu
nedenle, kurdaki düşüşten kaynaklanan matrah değişikliğine bağlı olarak
imalatçının iade tutarında bir değişiklik yapılmasına da gerek bulunmamaktadır.
Kur farkı mal teslimindeki
fatura tarihi ile bedelin ödendiği tarihler arasında oluşacağı için bedel
tahsil edilmeden geçici vergi dönemi gelirse değerlemeye tabi tutularak bu
işlemler yapılır. Tahsil edildiğinde işlem şekline göre işlenir.
Vade
ve Fiyat Farkı;
*
Önceden oran olarak bilinebilir.
* Tarafların karşılıklı anlaşması ve iradesi
ile kabul olunur.
* Zamana göre değişiklik gösterecek olsa da
önceden hesaplanabilir.
*
Mutlaka olumlu yönde olur.
* Muhasebenin temel prensiplerine
ve dönemsellik ilkesine göre tahsil edilmese,
Gelecekte tahsil edilecek olsa
dahi önceden bilindiği için tahakkuk ettirile bilinir.
Vade
ve fiyat farkının matraha dahil edilme nedenlerinden en önemlisi de; Bunların
önceden saptandığı, satış politikasına göre tarafların iradesi ile şekillendiği
için matrahın bir unsurudur ve matraha ilave olmalıdır. Genel esaslar böyle
olunca da ihraç kayıtlı satışlarda,
İmalatçı lehine olan
Fiyat farklarında imalatçı faturasında kendine ait ilk satış faturası ve GÇB
ile irtibat kurularak KDV tahsil edilmedi şerhi koyacak hesaplanan KDV dönem
beyannamesinde beyan edilecek aynı zamanda indirilecek KDV sütununda da beyan
edilerek telafisi sağlanmış olacaktır.
Dolayısıyla Tecil, terkin veya iadeye konu edilmeyecektir.
İmalatçı aleyhine
oluşan vade ve fiyat farkında ise imalatçıların alacağı KDV iadesi ihraç edilen
malın gerçek satış bedeline ait hesaplanan KDV den fazla olamayacağı için
ihracatçı keseceği vade ve fiyat farkı faturasında KDV hesaplayarak beyan
edecek, imalatçı da bu KDV yi dönem beyannamesinde indirim konusu yapacak.
Bu işlem ihraç
kayıtlı satışların yapıldığı dönemde meydana gelmişse iade edilecek KDV tutarı,
ihraç kayıtlı satışlar için hesaplanan KDV den bu tutar tenzil edilerek
hesaplanacak. Yani yeni duruma göre vade ve fiyat farkı düşüldükten sonraki
teslim tutarları üzerinden hesaplanan KDV kadar olacak,
Farklı dönemde ama iade ve mahsup
gerçekleşmeden önce meydana gelmişse İade edilecek KDV tutarı bu şekilde yeniden
hesaplanarak düzeltilecek,
İade ve mahsup işlemi
yapıldıktan sonra meydana gelmişse düzeltme işlemi vergi ziyaı cezalı olarak
yapılacak.
Öte yandan iade
dosyasına eklenecek zorunlu belgelere ilave olarak İmalatçı aleyhine oluşan
vade ve fiyat farkları için durumu izah eden bir dilekçe ile birlikte
ihracatçının vade ve fiyat farkı faturasının fotokopileri de eklenmesi
gerekmektedir.
3.6.13. İhraç Kaydıyla Yapılan Teslimlerde Bedelin Dövize Endekslenerek Belirlenmesi
İhraç kaydıyla
yapılan teslimlerde bedelin dövize endekslenerek belirlenmesi halinde, teslim
tarihi ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan lehte kur farkında; imalatçı
faturayı keser - KDV tahsil edilmedi şerhi koyar - hesaplanan KDV olarak beyan
eder. Burada tecil-terkin sisteminin işletilmesi gerekmekte ise de söz konusu
ödemeler ihracatın gerçekleştirilmesinden sonra yapıldığı için bu müessesenin
işletilmesi mümkün değildir. Bu itibarla indirilecek KDV olarak aynı dönem
beyannamesinde indirim yoluyla telafi edilir. İhracatçı KDV’yi ödemez, beyan
etmesi de söz konusu olmaz.
Aleyhte oluşan kur
farklarında; İhracatçı faturayı keser – KDV’yi imalatçıdan tahsil eder – beyan ederek öder. İmalatçı ihracatçıya ödediği KDV’yi indirim
konusu yaparak beyan eder.
Ayrıca ihraç kayıtlı
satıştan dolayı önceden beyan etmiş olduğu tecil-terkin veya iade tutarında
değişiklik yapmasına gerek yoktur.
3.6.14. Mükelleflerin Kendi Üretimlerine Ek Olarak Fason İmalat da Yaptırmaları
İhraç kayıtlı
satışlarda imalatçı tanımına giren mükelleflerin kendi üretimlerine ek olarak
fason imalat da yaptırmaları halinde 27 nolu tebliğ gereği; kendi sanayi sicil
belgesinde yazılı üretim dalında üretim yaptırması, işin riskini ve
organizasyonunu üstlenmesi, hammadde ve yardımcı maddeleri kendi temin etmesi
gerekmektedir.
Burada en önemli
husus sanayi sicil belgesinde yazılı üretim mallarının fason olarak üretimini
yaptırması ve bu malların gerek hammaddesini gerekse yarı mamulleri ve diğer
sarf malzemelerinin kendisinin temin etmesi, fasoncunun sadece işçiliğinden faydalanması
gerekmektedir. Üretim malzemelerinin veya ham veya yarı mamulün az da olsa bir
kısmının fasoncu tarafından karşılanması halinde tecil terkine konu edilemez
tecil – terkin
sistemi ile ilgili olarak yayımlanan 27 Seri
Numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin 7. bölümündeki
açıklamalara göre, ihracatçının ihraç kaydıyla aldığı malı değiştirmeden, başka
bir deyişle imalatçının teslim ettiği şekilde ihraç etmesi gerekmektedir.
Ancak, ihraç edilecek
mal ile bu malın eklentisi veya ayrılmaz parçası niteliğindeki malların ihraç
kaydıyla teslim edilmesi ve bunların ihracının tek bir mal olarak
gerçekleştirilmesi halinde, asıl malın yanı sıra eklenti veya ayrılmaz parça
niteliğindeki malların yurt dışındaki müşteriye kesilen faturada ve gümrük
beyannamesinde ayrıca yer almasına bağlı olarak tecil-terkin sistemi kapsamında
işlem yapılması mümkündür. Bu şekilde gerçekleşen işlemlere ait gümrük
beyannamelerinde ihracatçılara ihraç kaydıyla mal teslim eden
imalatçı-tedarikçi firmaların isim ve unvanlarının yer alması gerektiği de
tabiidir.” Denilmektedir
Ayrıca, Sanayi sicil
belgesinde yazılı üretim faaliyeti ile ilgili olarak işletmelerin piyasadan
mamul ve yarı mamul olarak aldığı malların kısmen montajını yaparak yani
belirli bir imaliyesini gerçekleştirerek mamul olarak ihraç kaydı ile satmasına
ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen bir özelgede (21.10.2003 KDV.
MUK. B.07,4.DEF.0.34.18.YMM.5908)
“daireniz mükellefi
…….. AŞ.’nin sanayi sicil belgesinde yer alan tüm koşulları taşıması halinde
bizzat kendi ürettiği malları veya işin risk ve organizasyonunu üstlenerek
fason olarak ürettiği malları yahut da prefabrik yapı elemanlarının tamamlayıcı
niteliğindeki piyasadan temin ettiği malzemelerin kısmen monte edilerek, ihraç
kaydıyla teslim etmesi halinde KDV Kanununun 11/1-c maddesi
kapsamında tecil –terkin uygulamasından yararlanması mümkün
olacaktır.” Şeklindedir.
3.6.15. Kısmi İstisna Kapsamına Giren Malların İhraç Kayıtlı Satışı
Kısmi istisna
kapsamına giren malların yurt içinde tesliminde KDV hesaplanmadığından ihraç
kayıtlı satışında da tecil-terkine konu edilmez. KDV Kanunun 2 nci maddesi
hükmü gereği kab ve ambalajların geri verilmesinin mutad olmadığı hallerde
Ambalajlanarak satılması mutad olan maddelerin tesliminde, faturada ambalaj
için ayrıca bir bedel gösterilmemesi, yani teslim bedelinin ambalaj maddesine
ait tutarı da içine alacak şekilde tek tutar olarak ifade edilmesi gerekir. Bu
durumda, ambalaj malzemesi, asıl maddenin tabi olduğu şartlara göre
vergilendirilecektir.
İşte bu nedenle ihraç
edilen malların eklenti ve ayrılmaz parçalarının, ambalaj malzemelerinin ayrı
ayrı tedarik edilmesi halinde eklenti ve ayrılmaz parçalar ile ambalaj
malzemeleri kısmi istisna kapsamında olsa dahi tecil terkin uygulanabilecektir.
3.6.16. Bavul Ticareti Kapsamında Satış Yapanlara İhraç Kaydıyla Mal Satışı Yapılması
Özel fatura ile bavul
ticareti kapsamında mal ihracı yapanlara ihraç kayıtlı mal satışı
yapılabilmekle beraber 61 seri nolu KDV genel tebliği gereği söz konusu ihraç
kayıtlı satışlar için hesaplanan ve tahsil edilmeyen KDV’yi indirim yoluyla
yada kendi vergi borçlarına mahsup yoluyla iadeye konu edilebilir. Nakit olarak
bu KDV’nin iadesi mümkün değildir.
3.6.17. İhraç Kayıtlı Teslim Edilen Malın Süresinde Ve
Ek Sürede İhracatının Gerçekleşmemesi,
Ancak Sonradan İhracının Gerçekleşmesi Hali;
İhraç kayıtlı satılan
malların imalatçılarca ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından
itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi, ihracatın mücbir sebepler veya beklenmedik
durumlar nedeniyle üç ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç üç aylık
sürenin dolduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde başvuran ihracatçılara
Maliye Bakanlığınca uygun görülmesi halinde vergi dairelerince üç aya kadar ek
süre verilebileceği ve bu süre içinde ihracatın gerçekleştirilmesi halinde
tecil-terkin ve iadeden yararlanılabileceği Kanunun 11-/1-c maddesinde
belirtilmiştir.
Bu süreler dolmuş
olmakla beraber veya ihracatçı tarafından ek süre de talep edilmemiş veya talep
edilmiş ancak bu süreler geçtikten sonra malın ihraç edilmiş olduğu durumlarda;
imalatçının beyan ettiği ve tecil edilen KDV gecikme zamlı olarak imalatçıdan
tahsil edilir. İmalatçı tarafından İhracatın süresinde gerçekleşmemesi VUK da
yazılı mücbir sebeplerden kaynaklandığı tevsik edilirse (İmalatçı bu tevsik
işlemlerini ihracatçı vasıtasıyla gerçekleştirebilir) tecil edilen vergi
gecikme zamlı değil tecil faizi alınarak tahsil edilir. İhracatçıya herhangi
bir işlem yapılmaz. Çünkü malı vergisiz almış vergi tahsil etmeden ihraç
etmiştir.
Ancak imalatçı bu zam
veya faizi özel rücu hükümleri gereğince ihracatçıdan tahsil ederse rücu
gerçekleştiği dönemde ihracatçı bu vergiyi genel hükümler çerçevesinde indirim
konusu yapabilecektir.
İndirim ödenen KDV
sinin KDV beyannamesinin mal iadeleri veya gerçekleşmeyen işlemler nedeniyle
düzeltilecek KDV satırına (34 nolu satır) yazılmak suretiyle
gerçekleştirilecektir. İndirimin mümkün olmaması halinde ihracatçının iade
hakkı doğacaktır.
3.6.18. İhraç Kaydıyla Satın Alınan Mal İhraç
Edilemeyip Malın Tamamın Veya Bir Kısmının İmalatçıya Geri İade Edilmesi Hali;
Burada iki ayrı durum
söz konusu olmaktadır.
a- Malın imalatçıya
iadesi ihraç kayıtlı teslimin yapıldığı vergilendirme dönemde gerçekleşmişse
genel muhasebe prensipleri gereğince düzeltme işlemi yapılacak ve dönem
beyannamelerine işlem düzeltilmiş şekliyle yansıyacağından başkaca bir şey
yapılmasına gerek olmayacaktır.
b- Malın imalatçıya
iadesi ihraç kayıtlı teslimin yapıldığı vergilendirme döneminden sonra
gerçekleşirse,
İhracatçı tarafından malın iade edildiği
imalatçı adına fatura tanzim edilirken KDV hesaplanır, hesaplanan KDV imalatçı
tarafından ödenerek indirim konusu yapılır, ihracatçıda tahsil edilen KDV
olarak beyan edilir.
İade edilecek KDV
çıkmamış sadece tecil edilecek KDV olup vergi tecil edilmişse, tecil edilen vergi gecikme zamlı olarak
imalatçıdan tahsil edilecektir
İhraç kayıtlı satıştan
dolayı imalatçının tecil edilen KDV’si ile iade edilecek KDV’sinin birlikte
bulunması halinde iade edilecek KDV’den ihracatçı tarafından iade edilen mala
ait tecil edilen KDV miktarının tenzil edilmesi suretiyle iade miktarı
hesaplanacak, yani iade azaltılacak, bu durumda imalatçıdan herhangi bir
gecikme zammı talep edilmesi söz konusu olmayacaktır. Ancak, İmalatçı adına
tecil ile birlikte iade yapılmışsa ve tecil edilen vergi düzeltildiğinde fazla
ve yersiz vergi iadesi alındığı tespit edilirse bu durumda vergi ziyaı
hükümleri uygulanacaktır.
İmalatçının tahsil
edilen vergi ve gecikme zammını ihracatçıya özel hukuk hükümleri çerçevesinde
rücu hakkı mevcuttur. Rücu gerçekleştiği dönemde ihracatçı bu vergiyi genel
hükümler çerçevesinde indirim konusu yapabilecektir.
İndirim ödenen KDV
sinin KDV beyannamesinin mal iadeleri veya gerçekleşmeyen işlemler nedeniyle
düzeltilecek KDV satırına (34 nolu satır) yazılmak suretiyle
gerçekleştirilecektir. Burada Vergi idaresince ihracatçı firmaya herhangi bir
işlem tesis edilmeyecektir. Zira alışta ödemediği KDV yi rücu yoluyla
imalatçıya ödemiştir.
3.6.19. İhraç Kayıtlı Mal Teslim Alan İhracatçı İhraç
Kayıtlı Aldığı Malı İhraç Etmeyip Yurt İçinde Başka Alıcılara Satarsa;
Bu satış işlemi genel
hükümler çerçevesinde KDV ye tabidir.
İade edilecek KDV
çıkmamış sadece tecil edilecek KDV olup vergi tecil edilmişse, tecil edilen vergi gecikme zamlı olarak
imalatçıdan tahsil edilir.
İhraç kayıtlı
satıştan dolayı imalatçının tecil edilen KDV’si ile iade edilecek KDV’sinin
birlikte bulunması halinde iade edilecek KDV’den ihracatçı tarafından iade
edilen mala ait tecil edilen KDV miktarının tenzil edilmesi suretiyle iade
miktarı hesaplanır, yani iade azaltılır, bu durumda imalatçıdan herhangi bir
gecikme zammı talep edilmesi söz konusu olmaz. Ancak, imalatçı adına tecil ile
birlikte iade yapılmışsa ve tecil edilen vergi düzeltildiğinde fazla ve yersiz
vergi iadesi alındığı tespit edilirse bu durumda vergi ziyaı hükümleri
uygulanır.
İmalatçının tahsil
edilen vergi ve gecikme zammını ihracatçıya özel hukuk hükümleri çerçevesinde
rücu hakkı vardır. Rücu gerçekleştiği dönemde ihracatçı bu vergiyi genel
hükümler çerçevesinde indirim konusu yapabilir.
İndirim, ödenen
KDV’nin KDV beyannamesinin mal iadeleri veya gerçekleşmeyen işlemler nedeniyle
düzeltilecek KDV satırına (34 nolu satır) yazılmak suretiyle
gerçekleştirilecektir. Burada idare tarafından ihracatçı firmaya herhangi bir
işlem tesis edilmez.
3.6.20. İhraç Kayıtlı Malın İhracatı Gerçekleşmiş
Ancak İmalatçının İhraç Kayıtlı Mal Satışını Yapmaya Yetkili Olmadığı Sonradan
Anlaşılmışsa;
İade edilecek KDV
çıkmamış sadece tecil edilecek KDV olup vergi tecil edilmişse, tecil edilen vergi gecikme zamlı olarak
imalatçıdan tahsil edilir.
İhraç kayıtlı
satıştan dolayı imalatçının tecil edilen KDV ile iade edilecek KDV’nin birlikte
bulunması halinde iade edilecek KDV’den ihracatçı tarafından iade edilen mala
ait tecil edilen KDV miktarının tenzil edilmesi suretiyle iade miktarı
hesaplanır, iade azaltılır, bu durumda imalatçıdan herhangi bir gecikme zammı
talep edilmesi söz konusu olmaz. İmalatçı adına tecil ile birlikte iade
yapılmışsa ve tecil edilen vergi düzeltildiğinde fazla ve yersiz vergi iadesi
alındığı tespit edilirse bu durumda vergi ziyaı hükümleri uygulanır.
İmalatçının tahsil
edilen vergi ve gecikme zammını ihracatçıya özel hukuk hükümleri çerçevesinde
rücu hakkı mevcuttur. Rücu gerçekleştiği dönemde ihracatçı bu vergiyi genel
hükümler çerçevesinde indirim konusu yapabilecektir.
İndirim ödenen KDV
sinin KDV beyannamesinin mal iadeleri veya gerçekleşmeyen işlemler nedeniyle
düzeltilecek KDV satırına (34 nolu satır) yazılmak suretiyle
gerçekleştirilecektir. İndirimi mümkün olmazsa ihracatçıya bu vergi iade
edilir. Burada idarece ihracatçı firmaya herhangi bir işlem tesis edilmez.
3.6.21. İhraç Kayıtlı Mal Süresinde İhraç Edilmiş
Ancak Sonradan Herhangi Bir Nedenle Geri Gelmişse;
Bu olayı 46 Seri Nolu
KDV Genel Tebliği ve Gümrük Kanunun 168, 169,170 inci maddeleri çerçevesinde
değerlendirdiğimizde;
İmalatçıya ödenmeyen
KDV Gümrük idaresine ihracatçı tarafından ödenmek suretiyle geri gelen malların
ithalat rejimine tabi tutulmalıdır.
Mal gümrükte KDV
ödenerek ithal rejimine tabi olarak ithal edilmiş sayılacağı için gümrük
idaresince düzenlenen alındının vergi dairesine ibrazı kaydıyla tecil edilen
vergi terkin edilecektir. Bu malın daha sonra imalatçıya veya başkasına satışı
genel hükümlere tabi olacaktır.
3.6.22. Yabancı Para Cinsinden Kesilen İhraç Kayıtlı Satış Faturası
Vergi Usul Kanun 215 inci maddesi “1. Bu Kanuna göre
tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe
kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu
kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer
defterlere de yapılabilir.
2. a) Kayıt
ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı
gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki
yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı
gösterilme şartı aranmaz” hükmü gereği,
İhraç kayıtlı satış
faturasının yabancı para cinsinden düzenlenmesinde bir mahsur yoktur. Ancak bu
şekilde düzenlenen faturaya satış tarihindeki merkez bankası alış kuru
belirtilerek şerh verilmesi suretiyle tanzim edilmesi ve faturanın altına TL ye
dönüştürülen bedelinin gösterilmesi daha uygun olacaktır.
3.6.23. İhraç Kayıtlı Satış Faturasına İhraç Kayıtlı Satış Olduğuna Dair Şerh Verilmemişse
İhraç kayıtlı satış
faturası tanzim edilirken faturaya mallar ihraç kayıtlı satılmış olup KDV
tahsil edilmemiştir şerhinin konmasının unutulması durumunda, mal ihracı da
gerçekleşmiş ise tecil terkin uygulamasından imalatçının özel amaçlı YMM raporu
ile gerek kendi gerekse ihracatı gerçekleştiren ihracatçının defter belge ve
kayıtlarının karşılıklı incelenerek durumu sarih bir şekilde tespit ettirmesi
ve vergi dairesince özel amaçlı raporun uygunluğu kabul edilerek raporun işleme
konulması halinde veya vergi inceleme raporu ile durumun tespiti halinde tecil
terkin uygulamasından faydalanılmasında sakınca yoktur.
3.6.24. İhraç Kayıtlı Satış Faturasında Hesaplanan KDV Ayrıca Gösterilmemişse
İhraç kayıtlı satış
faturası tanzim edilirken faturada hesaplanan KDV ayrıca gösterilmemişse KDV
dahilmiş gibi tanzim edilmişse imalatçının durumu tevsik eden özel amaçlı YMM
raporu tanzim ettirmesi ve fatura bedelinin iç yüzde sistemiyle hesaplanarak
kayıtlara intikal ettirildiğinin hem kendinin hem de ihracatçının yasal
defterlerinden karşıt inceleme yoluyla tespit eder ve tevsik ederse ve bu rapor
vergi dairesince de yerinde görülerek işleme konulursa ya da vergi inceleme
raporunda durum tespit edilirse istisnanın uygulanmasında sakınca yoktur.
3.6.25.Konsinye ihracat yapan ihracatçıya ihraç
kayıtlı satış
Konsinye ihracatın nasıl ve ne şekilde yapılacağı, yapılması gerektiği
kitabımızın 2.5.4 ve 3.2.11 inci bölümlerinde açıklanmıştır. Konsinye ihracat
yapacak ihracatçılara ihraç kayıtlı satış yapılıp yapılamayacağı ve hangi
şartlarda yapılırsa tecil terkin uygulamasından yararlanılabileceği ile ilgili
olarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 11.12.2007 tarih ve 10223 sayılı
bir özelgesinde aynen “Konsinye ihracatın mevcut ihracat yönetmeliklerinde
yapılan açıklamalar çerçevesinde yapıldığının evrak ve belgelerle tevsik
edilmesi, tecil-terkin kapsamında ihraç kaydıyla teslim edilen malların, teslim
tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içerisinde yurt dışına
çıkarılması ve satış faturasının da malların yurt dışı edildiği tarihten
itibaren bir yıl içerisinde (Sürenin
uzatılmış olması halinde bu süre sonunda) düzenlenmiş olması şartıyla (Bunların
belgelenmesi koşuluyla) imalatçıların tecil-terkin, iade ve mahsup işlemlerinin
genel esaslar çerçevesinde yerine getirilmesi mümkündür” denilmektedir.
Özelge den de anlaşılacağı üzere burada esas olan imalatçının (İhraç
kayıtlı satış yapanın) tecil-terkin kapsamında ihracatçıya teslim ettiği malın
3 ay içinde ihracatçı tarafından yurt dışına konsinye teslim olarak
çıkarıldığının belgelenmesi, daha sonra yurt dışına konsinye olarak çıkışı
müteakiben bir yıl içinde yurt dışındaki müşteriye kesin satışının yapılarak
yine bu sürede ihracatçı tarafından satış faturasının kesilmesi ve tüm bu
işlemlerin belgelendirilmesi halinde herhangi bir problem olmayacaktır.
3.6.26 İade
dönemi KDV beyannamesinin yetkili meslek mensubunca İmzalanmadığının
tespiti halinde ne olur
4 seri nolu Vergi
beyannamelerinin serbest muhasebeci ve mali müşavirlerce imzalanması hakkındaki
genel tebliğ gereği vergi beyannamelerinin yetkili meslek mensuplarınca
imzalanması zorunluluğu vardır. Bu zorunluluğa uyulmadan verilen dönem KDV
beyannamelerinde gösterilen iade edilecek KDV sinin vergi inceleme raporuna
göre yerine getirilmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili olarak Bursa Vergi
Dairesi Başkanlığınca verilen 19/12/2007 tarih ve 2035 sayılı özelge de bu
yöndedir.
Bu itibarla KDV
beyannamelerinin mutlaka yetkili meslek mensuplarınca imzalanması ve öyle
verilmesi gerekmektedir.
Bu durum tüm iade
gerektiren işlemler için geçerlidir.
3.6.27.İhracatçının ihraç kayıtlı olarak aldığı malı
işledikten sonra başka mamul olarak ihraç etmemesi
İhracatçının imalatçıdan aldığı malın vasfını değiştirmeden aynen ihraç
etmesi esastır. Ancak bazı durumlarda imalatçı malını ihracatçıya ihraç kayıtlı
olarak satmasına rağmen ihracatçı bu malı işleyerek başka bir mamulün ham veya
yardımcı maddesi olarak kullanıp imal ettiği başka ürünü ihraç edebilmektedir.
Bu durumun imalatçı tarafından öğrenilmesi halinde ihraç kayıtlı satış mevzuata
uygun olarak gerçekleşmediğinden üç farklı durum karşımıza çıkmaktadır.
Dönem beyannamesi verilmiş, tecil-terkin işlemi yapılmışsa; Durumu izah
eden bir dilekçe ile dönem beyannamesi düzeltilecek İhraç kayıtlı satış
nedeniyle hesaplanan vergi, satışın yapıldığı dönem KDV beyannamesiyle beyan
edildiği için vergi ziyaı cezası söz konusu olmayacağından tecil-terkine konu
edilen vergi gecikme zamlı olarak ihraç kayıtlı satış yapan imalatçı tarafından
ödenecektir.
Öte yandan imalatçının ödemiş olduğu vergi ve gecikme zammını ihracatçıya
özel hukuk hükümleri gereği rücu edebileceği unutulmamalıdır.
Dönem beyannamesi verilmiş ancak tecil-terkin işlemi yapılmamışsa; Bu
durumda yine olayı izah eden bir dilekçe ile düzeltme beyannamesi verilerek
ihraç kayıtlı satışlar düzeltilecektir. Tecil ve terkin yapılmadığından
imalatçı adına herhangi bir müeyyide uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Henüz dönem beyannamesi verilmemiş ise; ihraç kayıtlı satış olarak değil
yurt içi satış gibi beyan edileceğinden dönem içindeki muhasebe kayıtlarının
düzeltilmesi yeterli olacaktır.
3.6.28. Tecil-Terkin-ödenecek veya iade edilecek KDV
İhraç kayıtlı satışlarda KDV beyannamesi doldurulurken tecil ve terkin
edilecek KDV den arta kalan ve iade edilmesi gereken KDV beyannamenin ön yüzüne
aktarılmamakta bu durumda bazı karışıklıklara ve olayı kavrayamamaya neden
olmaktadır. İhraç kayıtlı satış nedeniyle KDV de sistemin işleyişini
Hesaplanan KDV den indirilecek KDV düşülerek Tahakkuk edecek KDV
bulunacak, Sonra Tahakkuk edecek KDV ile tecil edilebilecek KDV (İhraç kayıtlı
satışlar için hesaplanan KDV) karşılaştırılarak büyük olandan küçük olan
çıkarılarak o dönem için ödenecek veya iade edilecek KDV bulunacaktır,
formüle
etmek gerekirse,
1
|
Hesaplanan
KDV
|
|
2
|
İndirilecek
KDV
|
|
3
|
Tahakkuk
edecek KDV
|
( 1 – 2 )
|
4
|
Tecil
edilebilecek KDV
|
İhraç
kayıtlı satışlar için hesaplanan KDV
|
5
|
Tecil
edilecek KDV
|
( 3 ≥ 4 )
|
6
|
Ödenecek
KDV
|
( 3 – 5 )
|
7
|
İade
edilecek KDV
|
( 4 – 3 )
|
3.6.29 İhraç kayıtlı alınarak İhraç edilen eşantiyon
mallar
Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı 17
numaralı Katma Değer Vergisi ile ilgili sirkülerde yönlendirici nitelikte
açıklama yapmıştır. Buna göre de Katma Değer Vergisi Yasası'nın 11/1-c maddesi
kapsamında ihraç kayıtlı teslim edilen malların bedelsiz olarak yurtdışına
çıkarılması durumunda yüklenilen Katma Değer Vergisi tecil- terkin konusu
yapılabilmektedir.
3.6.30. İhraç Kayıtlı Satışlarda İade Veya Mahsup
Dosyasına Eklenecek Belgeler;
*Gümrük beyannamesi
(aslı veya noter, gümrük idaresi ya da yeminli mali müşavirce onaylı örneği)
*İhraç kayıtlı
teslimin gerçekleştiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi
*İhraç kayıtlı
satışlara ait fatura fotokopisi veya listesi
*Bavul ticareti
kapsamında ihraç kayıtlı teslimlerde ayrıca Döviz alım belgesi (Bankalardan
veya özel finans kurumlarından temin edilecek)aslı veya banka veya özel finans
kurumlarınca onaylanmış fotokopisi ya da dövizin yurt dışından geldiğini
gösteren bankadan alınmış belge.
İndirilecek KDV
listesi verilmesinde; Satıcının adı soyadı veya unvanına göre alfabetik sırada
veya alış tutarlarına göre, fatura ve benzeri belgenin tarihi numarası,
satıcının adı-soyadı unvanı, bağlı olduğu vergi dairesi, vergi kimlik numarası,
mal veya hizmetin cinsi, miktarı, bedeli ve hesaplanan KDV tutarına yer
verilmesi gereklidir.
Ayrıca listenin her
sayfasında “ Listelerde yer alan bilgilerin doğruluğunu taahhüt ve herhangi bir
yanlışlık olduğunun tespitinde uygulanacak müeyyideleri kabul ederim” şerhi
konularak firma yetkililerince imzalanır
İade
işlemlerine hız kazandırılması, KDV iade işlemleri açısından asgarî bir
standart getirilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Gelir idaresi
Başkanlığınca bugün yayımlanan 53 nolu sirkü gereği;
KDV
mükellefleri Ocak/2010 vergilendirme döneminden itibaren
KDV
Kanununun;
(8/2)
maddesi uyarınca fazla ve yersiz ödenen vergilerden,
(9/1)
maddesi ile Bakanlığımıza tanınan yetki kapsamında getirilen sorumluluk
uygulamalarından,
(29/2)
maddesi uyarınca indirimli orana tabi işlemlerden,
32
inci maddesine göre (Tam istisnalar yani ihracat istisnası, ihraç kayıtlı
satışlar, uluslar arası taşımacılık, diplomatik istisnalar vb.) de bu maddede
sayılan istisna kapsamındaki işlemlerden
Kaynaklanan
KDV iade taleplerinde;
·
İndirilecek
KDV listesi
·
Yüklenilen
KDV listesi
·
Satış
faturaları listesi
İle iade için ibrazı istenilen durumlarda
·
Gümrük
(çıkış) beyannamesi listesi ni
Elektronik
ortamda göndereceklerdir.
KDV
mükelleflerinin tamamı yukarıda belirtilen iade taleplerini bu uygulama
kapsamında yapacaklardır.
Listeler
hazırlanırken,
1.
Söz konusu listelere, fatura düzenleme limitinin altında kalsa dahi her bir
belge kaydedilecektir.
2.
Aynı mükelleften yapılan alımlar belge bazında bu listelere ayrı ayrı
girilecektir.
3.
İade talebine ilişkin olarak ibrazı gereken ve bu listelerin dışında kalan diğer
belgelerin önceden olduğu gibi vergi dairesine intikal ettirilmesi
gerekmektedir.
4.
Elektronik ortamda alınan indirilecek ve yüklenilen KDV listeleri ile satış
faturaları listesinin ve iade için ibrazı istenilen durumlarda gümrük (çıkış)
beyannamesi listesinin ayrıca kâğıt ortamında verilmesine gerek
bulunmamaktadır.
5.
Bu mükelleflerin iade taleplerinin, iade için aranılan diğer tüm belgelerin
vergi dairesine ibraz edildiği tarih itibarıyla geçerlilik kazanacağı tabiidir.
6.
Vergi daireleri, mükelleflerin iade taleplerini iade için gerekli belgelerin
tümü ve elektronik ortamda alınacak, sistem tarafından üretilecek KDV İadesi
Kontrol Raporu çerçevesinde değerlendirerek ilgili KDV Genel Tebliğlerinde
belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandıracaktır.
7.
Bu listelerin doldurulmasında uyulacak kurallara internet vergi dairesinden
ulaşılması mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder