26 Şubat 2011 Cumartesi

6111 sayılı torba Kanunda yapılan diğer vergi düzenlemeleri


Kamuoyu tarafından Vergi ve Sigorta Prim Affı Kanunu olarak bilinen "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 13 Şubat 2011 tarihinde TBMM'de kabul edilerek 6111 sayı ile yasalaşmıştır.

Kanun yürütme ve yürürlük maddeleriyle birlikte, 18'i geçici madde olmak üzere toplam 234 maddeden oluşmaktadır.

Kanun'da, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması ve vergi/prim affı ile ilgili düzenlemeler yanında, çok sayıda başka düzenlemeyle birlikte, çeşitli vergi kanununda değişiklik yapan madde bulunmaktadır.

Kanun'un kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması maddeleri dışındaki vergi düzenlemeleri aşağıda özetlenmiştir.

1. Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan düzenlemeler

a) Jokey, jokey yamağı ve antrenör ücretlerinin vergilendirilmesi

Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 68'inci maddesinde yapılan değişiklikle, Türkiye Jokey Kulübü'nce organize edilen yarışmalara katılan atların jokeyleri, jokey yamakları ve antrenörlerine ücret olarak yapılan ödemeler üzerinden %20 oranında gelir vergisi stopajı yapılmasına ve bu gelirler için beyanname verilmemesine ilişkin düzenlemenin uygulama süresi 31.12.2015 tarihine kadar uzatılmıştır.

b) Varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirler

Gelir Vergisi Kanunu'nun 75'inci maddesinin ikinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yapılan değişiklikle, varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelirler menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır.
c) Tam mükellef kurumlar tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan kazançlar

Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67'nci maddesinin (7) numaralı fıkrasında yapılan değişiklikle, tam mükellef kurumlar tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan kazanç ve iratlar için münferit veya özel beyanname verilmemesi öngörülmüştür. Kazanç üzerinden bu madde kapsamında stopaj yapılıp yapılmamasının uygulamaya etkisi yoktur.

2. Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yapılan düzenlemeler

a) Varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirlerde stopaj

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15'inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yapılan değişiklikle, varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelirlerin, bu bentte yer alan tahvil faizleri gibi stopaja tabi tutulması öngörülmüştür.

b) Taşınmazların varlık kiralama şirketlerine veya varlık kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma satışında kurumlar vergisi istisnası

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yapılan değişiklikle;


·         Taşınmazların kaynak kuruluşlarca kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine,

·         Söz konusu varlıkların, varlık kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma,
satışından doğan kazançların tamamının, elde tutma süresine bakılmaksızın kurumlar vergisinden istisna tutulması öngörülmüştür.

c) Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 32/A. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklikle, indirimli kurumlar vergisi teşvikinde Bakanlar Kurulunun yetkileri genişletilmiştir.

Yapılan değişiklikle, yatırıma katkı oranı ile ilgili yetki sınırı;

·          Bölgesel/Sektörel yatırımlarda %25'den %55'e

·          Büyük ölçekli yatırımlarda %45'den %65'e

çıkartılmıştır.

Bakanlar Kurulunun kısa zamanda yeni yetkiyi kullanacağı ve teşvik oranını (yatırıma katkı oranını) yeniden belirleyeceği beklenmektedir.

3. Katma Değer Vergisi Kanunu'nda yapılan düzenlemeler

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun, 13 ve 17'nci maddelerinde yapılan değişikliklerle;

·          Faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılan teslim ve hizmetler,

·          Menkul, gayrimenkul ve maddi olmayan varlıkların, varlık kiralama şirketlerine devri ile bu varlıkların varlık kiralama şirketlerince kiralanması ve devralınan kuruma devri,

katma değer vergisinden istisna edilmiş, geçici 17 ve geçici 23. maddelerde yapılan değişikliklerle de;


·         İhraç edilecek malların üretiminde kullanılacak girdilerin tecil-terkin uygulaması kapsamında yurt içinden temin edilebilmesine olanak veren düzenlemenin ve

·         Milli Eğitim Bakanlığına bilgisayar, donanımları ve yazılımlarının bağışı ile bağışı yapacak olanların bunları temininde katma değer vergisi istisnası uygulanmasına yönelik düzenlemenin,

yürürlük süresi, 31.12.2010 tarihinden geçerli olmak üzere, 31.12.2015 tarihine kadar uzatılmıştır.

4. Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yapılan düzenlemeler

Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yapılan değişikliklerle;

·         Kanun'a ekli listeler güncellenmiş, bazı vergi oran ve tutarları da değiştirilmiştir.

·         Sadece elektrik motorlu araçların diğer araçlardan farklı oranlarda vergilendirilebilmesine olanak sağlamak üzere, bu araçlar diğerlerinden ayrılmıştır.

Kanunla bazı oran ve tutarlar değişmekle birlikte, bu oranların fiilen uygulanmayacağı, uygulanacak oran ve tutarların, yasal değişiklikten sonra Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceği beklenmektedir.

5. Damga Vergisi Kanunu'nda Yapılan Düzenlemeler

Damga Vergisi Kanunu'na ekli (2) sayılı tabloya eklenen iki ayrı fıkra hükmüyle;

·         Menkul, gayrimenkul ve maddi olmayan varlıkların, varlık kiralama şirketlerine devri, bunların varlık kiralama şirketlerince devralınan kuruma devri, bu devre bağlı olarak yapılan ipotek işlemleri ile bunların varlık kiralama şirketlerince kiralanması nedeniyle düzenlenen kağıtlar ve kira sertifikaları,

·         Kamu kurum ve kuruluşları için, sözleşmeli personel ile kurumları tarafından imzalanan hizmet sözleşmeleri,

damga vergisinden istisna tutulmuştur.

6. Harçlar Kanunu'nda yapılan düzenlemeler

Harçlar Kanunu'nun 123. maddesinde yapılan değişiklikle; menkul, gayrimenkul ve maddi olmayan varlıkların, varlık kiralama şirketlerine devri ile bunların varlık kiralama şirketlerince devralınan kuruma devri ve bu devirlere bağlı olarak yapılan ipotek işlemleri harçtan istisna tutulmuştur.

7. Vergi Usul Kanunu'nda yapılan düzenlemeler

Kanunun 85'inci maddesiyle Vergi Usul Kanunu'nun 5'inci maddesinin beşinci fıkrasında yapılan değişiklikle, vergi levhası asma zorunluluğu kaldırılmıştır.

Yapılan değişiklik sonrasında da daha önce olduğu gibi, her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi levhası alınacak, ancak işyerlerine asılmayacaktır.

8. Gümrük Vergisinde uzlaşma düzenlemesi

Kanunun 141'inci maddesiyle Gümrük Kanunu'nun mülga 244'üncü maddesi yeniden düzenlenerek Vergi Usul Kanunu'nda yer alan uzlaşma müessesesinin benzeri düzenlemeye Gümrük Kanunu'nda da yer verilmiştir.

Uzlaşmanın kapsamına; gümrük vergisi ve cezaları girmektedir. Ancak 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3'üncü maddesinde sayılan kaçakçılık suçlarına ve kabahatlerine ilişkin vergi ve cezalar uzlaşma konusu olmamaktadır.

9. 6183 Sayılı Kanunu'nda yapılan düzenleme

Anayasanın değişmesiyle birlikte zımnen ilga olduğu kabul edilen 6183 Sayılı Kanun'un yurt dışı çıkış yasağına ilişkin 36/A maddesin yürürlükten kaldırılmıştır.

10. Diğer düzenlemeler

Kanunla vergi dışı birçok konuda da düzenleme yapılmış olup, aşağıda vergi benzeri bazı düzenlemelere yer verilmiştir.

a) Sigorta primi alt sınırı

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 82'nci maddesinde yapılan düzenlemeyle, 18 yaşından küçük sigortalılar için prime esas aylık kazanç alt sınırı değiştirilmiştir.

Yapılan düzenlemeyle, 18 yaşından küçük sigortalılar için sigorta primi alt sınırı, yaşlarına uygun asgari ücret tutarına çekilmektedir. Böylece bu sigortalılar yönünden, asgari ücret ile sigorta primine esas kazanç arasındaki farklılık ortadan kaldırılmakta ve dolayısıyla işverenler üzerindeki prim yükü az da olsa hafifletilmektedir.

Bugün itibariyle, 18 yaşından küçük sigortalılar için prime esas aylık kazanç alt sınırı 750.50 TL, bu tutara göre hesaplanan sigorta primi işveren katkısı ise 148.30 TL'dir. Kanunla yapılan düzenleme sonucunda; prime esas aylık kazanç alt sınırı 648.00 TL, hesaplanan sigorta primi işveren katkısı ise 126.36 TL olacaktır. Bu tutarlara göre yapılan değişikliğin işverene katkısı, istihdam edilen 18 yaşından küçük her bir çalışan için ayda 21.94 TL olmaktadır.

b) Ek istihdam desteği

İşsizlik Sigortası Kanunu'na eklenen geçici 10'uncu maddeyle, daha önce geçici 7 ve 9'uncu maddeler kapsamında uygulanan istihdam desteği benzeri bir destek düzenlemesi yapılmıştır.

Düzenlemeyle ayrıca; İşsizlik Sigortası Kanunu'nun geçici 7. ve 9'uncu maddelerinde yer alan, kadınlar ile 18-29 yaş arası genç erkeklere yönelik uygulanan sigorta prim teşviklerinin, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 81'inci maddesinde yer alan 5 puanlık indirim ile birlikte uygulanabilmesi sağlanmaktadır.

Kaynak Recep BIYIK Muhasebe net

21 Şubat 2011 Pazartesi

6111 sayılı torba kanun, Kamu oyundaki adı ile af kanunu

Bazı alacakların Yeniden yapılandırılması hakkındaki 6111 sayılı kanun TBMM kabul edilerek onay için Cumhurbaşlığına gönderildi. Cumhurbaşkanının onayını müteakip tesmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecek.

Alacaklı İdareler ve Alacaklar Açısından

6111 sayılı yasaya göre affın kapsamına giren idareler ile bu idarelere ait alacaklar şunlardır:

Alacaklı İdareler
Alacak Türleri
Maliye Bakanlığı
Vergiler ve vergi cezaları
Gümrük Müsteşarlığı
Gümrük vergileri ve idari para cezaları
Sosyal Güvenlik Kurumu
Sosyal güvenlik primleri ve idari para cezaları
İl Özel İdareleri ve Belediyeler
İl özel idarelerinin çeşitli harç ve katılma payı gibi bazı  alacakları
Belediyelerin vergi, tarifeden doğan ücret ve su alacakları
Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdareleri
Büyükşehir belediyelerinin su ve atık su alacakları
TEDAŞ
TEDAŞ’ın elektrik alacakları
YURT- KUR
YURT-KUR’un öğrenim kredisi alacakları
TRT
TRT’nin elektrik payı ve bandrol ücretlerinden kaynaklı alacakları
KOSGEB
KOSGEB’in desteklerden kaynaklanan alacakları
TOBB ve TOBB’a bağlı odalar
TOBB’un ve bağlı odalarının oda aidatı alacakları
OSB
OSB’nin elektrik, su doğalgaz alacakları ile yönetim aidatları alacakları
Alacakların Dönemi Açısından
6811 sayılı kanunun kapsamına giren alacakların dönemi aşağıdaki Tablo’da yer almaktadır:
Alacak Türü
Dönem İtibariyle Kapsam
Vergiler ve gümrük vergileri
- 31.12.2010 tarihinden önceki dönemler
- Beyana dayanan vergilerde 31.12.2010 tarihine kadar verilmesi gereken beyannameler
- 2010 yılına ilişkin 31.12.2010 tarihinden önce tahakkuk eden emlak vergisi, çevre temizlik vergisi, motorlu taşıtlar vergisi
Sosyal güvenlik primleri
Kasım 2010 ve önceki aylara ait;
- İşveren ve sigortalılara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi
- İsteğe bağlı sigortalılar ve topluluk sigortalılarına ilişkin primler
- Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikteki kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanların aylığından kesilmesi veya kendisince ödenmesi gereken sosyal güvenlik destek primi
- Sosyal Güvenlik Kurumunca takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı
31.12.2010 tarihine kadar bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi
31.12.2010 tarihine kadar işlenen fiillere ilişkin idari para cezaları
Elektrik ve su alacakları
31.12.2010 tarihinden önce ödenmesi gereken elektrik ve su alacakları
TOBB ve bağlı odaların aidatları
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce ödenmesi gereken aidatlar
Diğer alacaklar
31.12.2010 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenmemiş olan alacaklar.

Kesinleşmiş Alacakların Yeniden Yapılandırılması

6111 sayılı kanuna göre, kapsama giren kesinleşmiş alacakların tamamı ile güncelleme oranı dikkate alınarak hesaplanacak TEFE/TÜFE tutarın ödenmesi halinde, cezalar ve gecikme faiz ve zamları silinecektir.

Ödenecek ve silinecek borç tutarları aşağıdaki Tabloda özetlenmiştir:

Ödenecek Tutarlar
Tahsilinden Vazgeçilen Tutarlar
- Alacak asıllarının tamamı
- SGK tarafından uygulanan idari para cezalarının % 50’si
- Alacak aslına bağlı olmayan cezaların %50’si
- Gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE) esas alınarak belirlenecek tutar
- Vergi aslına bağlı olarak kesilen cezaların tamamı
- Para cezalarının kalan % 50’si
- Gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi gibi fer’i alacakların tamamı

Kesinleşmemiş veya İhtilaflı Alacaklarla İlgili Öngörülen Düzenleme

6111 sayılı kanuna göre, kapsama giren kesinleşmemiş borçlar ile ihtilaflı vergi ve cezaların bir kısmı ile güncelleme oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde vergi ve cezaların bir kısmı ile faiz ve zamların tahsilinden vazgeçilecektir.

Ödenecek ve silinecek borç tutarları aşağıdaki Tabloda özetlenmiştir:

Ödenecek Tutarlar
Tahsilinden Vazgeçilen Tutarlar
Henüz kesinleşmemiş veya lk yargı kademesindeki alacak asıllarının %50 si Asla bağlı olmayan cezalar ile Gümrük cezalarında %25 i
-Yüksek yargıda olupda ilk yargı kararı terkin ise alacak asıllarının %20 si, Asla bağlı olmayan cezalar ve Gümrük cezalarında %10 u
- Yüksek yargıda olupda ilk yargı kararı tasdik ise alacak asıllarının tamamı, Asla bağlı olmayan cezalar ve Gümrük cezalarında %25 i
- İdari para cezalarında  ilk yargı sürecinde %50 si
-İdari para cezasının ilk yargı karaı terkin ise %20 si, tasdik ise %50 si
- Gecikme faizi ve gecikme zammı yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE), esas alınarak hesaplanacak tutar

- Vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarının tamamı
-Asla bağlı olmayan vergi cezalarının ve gümrük cezalarının %75 i
- Gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi, faiz gibi fer’i alacaklar
- İdari para cezalarının %50 si
İnceleme ve tarhiyat Aşamasındaki İşler
Başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilecektir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra yapılacak uygulama aşağıdaki Tablo’da yer almaktadır:
Ödenecek Tutarlar
Tahsilinden Vazgeçilen Tutarlar
- Tarh edilen verginin % 50’si
-Vergi aslına bağlı olmayan cezaların %25 i
- Gecikme faizi yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE) esas alınarak hesaplanacak tutar
- Tarh edilen verginin kalan % 50’si
- Vergi cezaları ile gecikme faizi gibi fer’i alacaklar
- Vergi aslıbna bağlı olmayan cezaların %75 i

Pişmanlıkla veya Kendiliğinden Verilen Beyannameler

6111 sayılı kanuna göra, Vergi Barışı Kanunu uygulamasında olduğu gibi, pişmanlıkla veya kendiliğinden verilen beyannameler için de ek kolaylık getirildiği anlaşılmaktadır.

Pişmanlıkla yapılan beyanlarla ilgili olarak yapılacak uygulama aşağıdaki Tablo’da yer almaktadır:

Ödenecek Tutarlar
Tahsilinden Vazgeçilen Tutarlar
- Verginin tamamı
- Pişmanlık zammı, gecikme faizi yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE) esas alınarak hesaplanacak tutar
- Vergi cezaları, gecikme faizi ve pişmanlık faizi

 Matrah Artırımı 

6111 sayılı kanuna göre, Vergi Barışı Kanunu’nda olduğu gibi, bazı vergilerde son dört yılın matrahlarının veya vergilerinin belirli oranlarda artırılması halinde, bu yıllarla ilgili olarak inceleme ve tarhiyat yapılmayacağı anlaşılmaktadır.

Matrah ve vergi artırımı dört vergi grubunda 2006-2009 dönemi için yapılacak olup bu vergiler şunlardır:

• Gelir Vergisi

• Kurumlar Vergisi

• Gelir Stopaj Vergisi

• Katma Değer Vergisi

Açıklanan matrah veya vergi artırım oranları aşağıda yer almaktadır:

Gelir ve Kurumlar vergisinde matrah artırımı

Yıl
Matrah Artış Oranı (%)
Asgari Matrah Artış Tutarı (TL)
Artırılan Matrah Üzerinden Ödenecek Vergi Oranı (%)
İşletme esası
Bilanço esası
Kurumlar vergisi mükellefleri
2006
30
6.370,00
9.550,00
19.110,00
20
2007
25
6.880,00
10.320,00
20.650,00
20
2008
20
7.480,00
11.220,00
22.440,00
20
2009
15
8.150,00
12.230,00
24.460,00
20

Kurumlar vergisi mükelleflerinin, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi, geçici 67 inci maddesinin sekizinci fıkrası ve 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre vergi tevkifatına tabi tutulmuş olan kazanç ve iratlarının da bulunması halinde, birinci fıkrada belirtilen vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap olmamaları için bu kazanç ve iratlar üzerinden tevkif edilen vergilerin, ait olduğu yıla ilişkin olarak birinci fıkrada belirtilen şekilde artırılması şarttır.

Kurumlar vergisi mükelleflerinin, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi, geçici 67 nci maddesinin sekizinci fıkrası ve 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları muhtasar beyanname ile beyan etmemiş olmaları halinde, bu yıllara ilişkin olarak birinci fıkrada belirtilen vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap olmamaları için bu kazanç ve iratlara ait tevkifat matrahlarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar, üçüncü fıkrada belirtilen asgari matrahın % 50’sinden az olmamak kaydıyla beyan etmeleri şarttır. Bu fıkra hükmüne göre artırılan matrahlar üzerinden  % 15 oranında vergi hesaplanır.

Bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında yer alan hükümlerden yararlanarak artırımda veya beyanda bulunan mükelleflerin, bu yıllara ilişkin olarak birinci fıkrada belirtilen vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmamaları için ilgili yıllarda vergiye esas alınan kurumlar vergisi matrahlarını da üçüncü fıkrada belirtilen tutarlardan az olmamak üzere birinci fıkrada belirtilen şekilde artırmaları şarttır.

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu madde hükmünden yararlanarak beyan ettikleri matrahları artırmaları halinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergiler, artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilmez.

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların % 50’si, 2010 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilmez.

İstisna ve indirimler nedeniyle gelecek yıllarda matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutarlar ile geçmiş yıl zararları bu madde hükmüne göre artırılan matrahlardan indirilemez.

Matrah artırımında bulunan mükelleflerin yıllık gelir ve kurumlar vergisine mahsuben daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin iadesi ile ilgili taleplerine ilişkin inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır.

İşe başlama ve işi bırakma gibi nedenlerle kıst dönemde faaliyette bulunmuş mükellefler hakkında ilgili yıllar için belirlenen asgari matrahlar, faaliyette bulunulan ay sayısı (ay kesirleri tam ay olarak) dikkate alınarak hesaplanır.

Bu maddenin birinci fıkrası kapsamında matrah artırımında bulunulan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
Gelir vergisi stopajında ve katma değer vergisinde matrah / vergi artırımı
Yapılan açıklamalardan Vergi Barışı Kanunu’nda yer alan düzenlemenin tekrarlanacağı anlaşılmamaktadır. Açıklamaya göre, yıllar itibariyle beyan edilen ücret tutarları ile hesaplanan katma değer vergisi tutarları aşağıdaki tabloda yer alan oranlar kullanılarak artırılacaktır.
Yıl
Ücret ve GV Stpj. Artış Oranı (%)
Hesaplanan KDV'de Artış Oranı (%)
2006
5
3
2007
4
2,5
2008
3
2
2009
2
1,5

Gelir vergisi Stopajı  Matrah artırımında dikkat edilmesi gereken hususlar

·         Birinci fıkra kapsamında vergi artırımında bulunulan yıl içinde yer alan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak;

a) Verilmesi gereken muhtasar beyannamelerden, en az bir döneme ilişkin beyanname verilmiş olması halinde, beyan edilmiş ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutar ortalaması alınmak suretiyle bir yıla iblağ edilerek, artırıma  esas  olmak  üzere  yıllık  ücretler üzerinden gelir (stopaj) vergisi matrahı bulunur ve bu tutar üzerinden birinci fıkrada belirtilen oranlarda gelir vergisi hesaplanır.

b) Hiç beyanname verilmemiş olması halinde, her ay için hesaplanacak asgari gelir (stopaj) vergisine esas olmak üzere en az;

1) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ilgili yılda verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama işçi sayısı kadar işçi,

2) İlgili yılda aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması halinde, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar verilmiş olmak şartıyla, izleyen vergilendirme dönemlerinde verilen ilk aylık prim ve hizmet belgesindeki işçi sayısı kadar işçi,

3) Bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması halinde en az iki işçi,

çalıştırıldığı kabul edilmek ve ilgili yılın son vergilendirme döneminde onaltı yaşından büyük işçiler için geçerli olan asgari ücret tutarı esas alınarak hesaplanan gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden birinci fıkrada belirtilen oranlarda gelir vergisini ödemek suretiyle bu maddeden yararlanılır.

·         193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2), (3), (5), (11) ve (13) numaralı bentleri ile 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ve 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, ilgili yıl içinde verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) muhtasar beyannamelerinde (ilgili yıl içinde verilen muhtasar beyannamelerde beyan edilen tutarlar bir yıla iblağ edilmeksizin) yer alan söz konusu ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden;

a) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2) ve (5) numaralı bentleri ile 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ödemeler için ayrı ayrı olmak üzere 2006 yılı için % 5, 2007 yılı için % 4, 2008 yılı için % 3 ve 2009 yılı için % 2 oranında hesaplanacak vergiyi,

b) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bentlerinde yer alan ödemeler için ayrı ayrı olmak üzere 2006 ila 2009 yılları için her bir yıl itibarıyla % 1, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) ve (13) numaralı bentlerinde yer alan ödemeler için ayrı ayrı olmak üzere ilgili yıllarda geçerli olan tevkifat oranının % 25’i oranında hesaplanan vergiyi,

 bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak bu ödemeler yönünden gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaz.

·         Üçüncü fıkra kapsamında matrah veya vergi artırımında bulunulan yıl içinde hiç muhtasar beyanname verilmemiş olması veya muhtasar beyanname verilmekle birlikte artırılması istenen ödeme türünün beyannamede bulunmaması halinde;

a) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan   ödemeler  nedeniyle   ilgili  yıllar  için  bilanço   esasına  göre   defter tutan  gelir vergisi mükellefleri için belirlenmiş asgari gelir vergisi matrah tutarının % 50’si esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden % 15 oranında hesaplanan vergiyi,

b) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ödemeler nedeniyle ilgili yıllar için beyana tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından oluşan gelir vergisi mükellefleri için belirlenen asgari gelir vergisi matrah tutarı esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi matrahı üzerinden % 15 oranında hesaplanan vergiyi,

c) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bentlerinde yer alan ödemeler nedeniyle ilgili yıllar için bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenmiş asgari gelir vergisi matrah tutarı esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi matrahı üzerinden % 3, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendinde yer alan ödemeler için % 2, (13) numaralı bendinde yer alan ödemeler için de % 5 oranında hesaplanan vergiyi,

ödemek suretiyle, bu maddeden yararlanılır.

·         Bu madde uyarınca artırımda bulunulması durumunda ayrıca gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartı aranmaz.

·         Gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunmak isteyenlerin, yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için (ay kesirleri tam ay olarak dikkate alınmak suretiyle) bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde artırımda bulunulur.

·         Gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunulan yıl içinde yer alan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.

·         Bu madde hükmüne göre artırıma esas ücret tutarı ile matrahlar, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

·         Bu madde kapsamında artırımdan yararlanılarak hesaplanan gelir vergisine herhangi bir istisna ve indirim uygulanmaz.


KDV matrah artırımda dikkat edilmesi gereken hususlar

Katma Değer Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi ve geçici 17 nci maddesine göre tecil-terkin uygulamasından faydalanan mükelleflerde artırıma esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen vergiler hesaplanan vergiden düşülür.

·         Bir aylık vergilendirme dönemine tabi olan katma değer vergisi mükelleflerince, artırımda bulunulmak istenilen yıl içindeki vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak;

a) Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az üç döneme ait beyannamenin verilmiş olması halinde, bu yıla ait dönemlerden verilmiş olan beyannamelerdeki hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının ortalaması bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık hesaplanan katma değer vergisi tutarı bulunur ve bu tutar üzerinden birinci fıkrada belirtilen oranlara göre artırım tutarı hesaplanır.

b) Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş olması halinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla, artırılan matrah üzerinden % 18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu maddeden yararlanılır. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmaları şarttır.

c) İlgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşması veya diğer nedenlerle hesaplanan katma değer vergisi bulunmaması ile tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşması halinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden    % 18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu maddeden yararlanılır. Şu kadar ki, ilgili takvim yılı içinde yukarıdaki işlemlerin yanı sıra vergiye tabi işlemlerin de mevcudiyeti  nedeniyle  hesaplanan  vergisi  çıkan   mükelleflerin  bu  madde  hükmüne   göre ödemeleri gereken katma değer vergisi tutarı, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak % 18 oranındaki katma değer vergisi tutarından aşağı olamaz. Bu kapsama giren mükellefler, gelir veya kurumlar vergisi için matrah artırımında bulunmamaları halinde bu madde hükmünden yararlanamaz.

·         Vergilendirme dönemi üç aylık olan katma değer vergisi mükelleflerinin, yıllık asgari artırım tutarı, hiç beyanname vermemiş olmaları halinde ikinci fıkranın (b) bendinde belirtilen esaslar çerçevesinde, en az bir dönem için beyanname vermiş olmaları halinde ise aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenir.

·         Katma değer vergisi mükelleflerinin, artırıma esas alınan ilgili yılın vergilendirme dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları zorunludur. Şu kadar ki, mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde, faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde artırımda bulunulur.

·         Mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içindeki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.

·         Artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemez.

·         Bu madde hükmüne göre ödenen katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak nazara alınmaz, ödenmesi gereken katma değer vergilerinden indirilmez veya herhangi bir şekilde iade konusu yapılmaz.


Stok ve Kasa Düzeltme Olanağı 

6111 sayılı kanun gereği;

- İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan malları kayda alma,

- Kayıtlarda mevcut olduğu halde işletmede yer almayan mallar ile kasa mevcutları ve ortaklardan alacak ve borçlar için düzeltme işlemleri yapma olanağı getirilmektedir. Uygulamanın vergisel sonuçları aşağıdaki Tablo’da özetlenmiştir:

Fiil
Yapılması gerekenler
İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makina, teçhizat ve demirbaşların kayda alınması
-Kayıtlı olunan meslek kuruluşundan rayiç bedel tespiti yaptırılacak,
-Bir envanter listesi hazırlanacak,
-Kanunun yayınlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar Vergi Dairesine envanter listesi bildirilecek.
-Aktife kaydedilen emtia, makina, teçhizat ve demirbaşların  için  ayrı ayrı  özel karşılık hesabı açılacak,
-Genel orana tabi  emtia, makina, teçhizat ve demirbaşlar ın bedeli üzerinden %10 indirimli orana tabi olanlar için  tabi olduğu KDV oranın yarısı esas alınarak KDV hesaplanıp  ayrı bir beyanna ile sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilerek beyanna verme süresi içinde  ödenir.



Kayıtlarda yer aldığı halde şletmede mevcut olmayan emtia,







-Gelir ve Kurumlar vergisi mükellefleri kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan emtialarını Bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar aynı neviden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına gore tespit edilen gayrisafi kar oranını dikkate alarak fatura düzenlemek ve hertürlü vergisel yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirirler.


 .
Kayıtlarda yer  aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve Ortaklardan alacaklar
-       31.12. 2010 tarihi itibariyle bilançoda görülen ama işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklı olunan tutar ile ortaklara borçlu olunan tutar arasındaki net alacak tutarları bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan edilmek suretiyle kayıtlarını düzeltirler,
-       Bu tutarlar üzerienden % 3 oranında hesaplanan vergi beyannaame verme sürei ,ç,inde ödenir.

Başvuru ve ödeme süresi ile şekli

Bu Kanunun ilgili bölümlerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;

a) Bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları,

b) Maliye Bakanlığına, Gümrük Müsteşarlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığına, Hazine Müsteşarlığına ve/veya Geliştirme Destekleme Fonu Gelir Hesabına aktarılmak üzere Türkiye Halk Bankası A.Ş., T. Emlak Bankası A.Ş. (Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası A.Ş.), T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve tarım kredi kooperatiflerine, Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) veya bu Şirketin hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketleri ile 3096 sayılı Kanun kapsamında mevcut sözleşmeleri uyarınca faaliyet göstermekte olan dağıtım şirketlerine ödenecek tutarların ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan, Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte ödemeleri,

şarttır.

Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.

Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarın;

a) İlk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi halinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.

b) Taksitle ödenmek istenmesi halinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.

c) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

1) Altı eşit taksit için (1,05),

2) Dokuz eşit taksit için (1,07),

3) Oniki eşit taksit için (1,10),

4) Onsekiz eşit taksit için (1,15),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması halinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.

Süresinde ödenmeyen taksitler

Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.