10 Ağustos 2011 Çarşamba

Fatura tanzimindeki 7 günlük süre ve KDV



VUK nun 230 uncu maddesinde faturanın şekli tanımlanmış ve Faturada en az aşağıdaki bilgilerin bulunması amir hüküm altına alınmıştır.

·         Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;

·         Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası;

·         Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;

·         Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı;

·         Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, 

Yine aynı kanunun müteakip 231 inci maddesinde Faturanın düzenlenmesinde uyulacak kaideler, 

·     Faturalar sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı takdirde bu faturaları şube ve kısımlarına göre şube veya kısmın isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması mecburidir.

·         Faturalar mürekkeple, makine ile veya kopya kurşun kalemi ile doldurulur.

·      Faturalar en az bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenir. Birden fazla örnek düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek olduğu işaret edilir.

·         Faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya mezun olanların imzası bulunur.

·         Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.

·         Bu Kanunun 232 inci maddesinin birinci fıkrasına göre fatura düzenlemek zorunda olanlar,  müşterinin adı ve soyadı ile bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludur.

Şeklinde amir hüküm altına alınmıştır. 

Uygulamada Bu hükümler ışığı altında devam etmektedir. Ancak, faturanın düzenlenmesindeki 7 günlük sınır VUK hükümleri açısından bir sıkıntı çıkarmamakla birlikte KDV uygulamasında zaman zaman sıkıntılara neden olmaktadır.

Zira; KDV Kanunun 2 inci maddesi,

Teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesidir. Bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii teslim hükmündedir. Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci veya sürücüye tevdi edilmesi de mal teslimidir.

Amir hükmüne sahiptir.

Öte yandan KDV Kanununda vergiyi doğuran olay aynı kanunun 10 uncu maddesinde,

·         Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması,

·         Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu   belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi,

·         Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde,   her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması,

·         Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, malların alıcıya teslimi,

·       Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesine başlanması veya nakliyeci veya sürücüye tevdii, 

Vergiyi doğuran olay olarak kabul edilmiştir.

Bu durumda yukarıdaki kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar fatura düzenleme süresi 7 olarak VUK belirlenmiş ise düzenleyen açısından KDV dönemlerinin aşılması halinde KDV yönünden vergi ziyaının oluşacağı kaçınılmazdır.

Konuyu bir örnekle açıklayacak olursak;

27.04.2011 tarihinde satılan ve irsaliyesi bu tarihte düzenlenen ancak faturası 7 günlük süre içinde 03.05.2011 tarihinde düzenlenen bir malın hareketinde;

Alıcı açısından;

Alınan malın faturası mayıs tarihini taşıdığı için mayıs ayı hesaplarına intikal ettirilecek ve mayıs ayında indirilecek KDV olarak dikkate alınacağından herhangi bir sorun yoktur.

Zira indirimler ile ilgili KDV nun 29 uncu maddesi gereği; İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.

satıcı açısından

Mal Teslimi KDV Kanunun 2 ve 10 uncu maddesi hükmü gereğince Nisan ayında gerçekleşmiş olmaktadır. Dolayısıyla vergiyi doğuran olay da Nisan ayında gerçekleşmiş sayılmaktadır.

Her ne kadar fatura mayıs ayı içinde kesilmiş olsa dahi KDV de esas olan teslim ve vergiyi doğuran olay hükümleridir. Bu nedenle satılan mala ait hesaplanan KDV nin Nisan ayı KDV beyanına dahil edilmesi gerekmektedir. 

Satıcı tarafından hesaplanan KDV nin faturanın tanzim edildiği mayıs döneminde beyan edilmesi halinde VUK nun 341 inci maddesi, “Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.” Hükmü gereğince vergi ziyaına sebebiyet verilmesi anlamını taşır.

Sonuç olarak;

Her ne kadar fatura düzenlemede 7 günlük süre var isede bu süreler hesaplanırken kesinlikle KDV kanunundaki teslim hükümleri unutulmamalı ve ay atlatılmadan fatura tanzim edilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder